Sinif Mucadelesi

75 yıl önce : 1929 borsa çöküşü ve kapitalist ekonominin krizi

Perşembe 13 Kasım 2008

24 Ekim 1929’da New York borsasının çöküşü kapitalizmin tarihindeki en büyük krize yol açmıştı.

ABD 1920-1921 yılları arasında da bir kriz yaşamıştı. Ani işsizlik ve ulusal gelirde yüzde 27’ye varan kayıp oldu. Ardından büyüme oldu ve 1919’a gelindiğinde kayıplar giderilmişti. Ancak “herkesin zengin olduğu” (aslında bu herkes birkaç yüz bin kişiyle sınırlıydı) anlatılan bu ortam yine eski çelişkiler temelindeydi. Üretim önemli boyutlarda artmış ama pazardaki tüketimin boyutları bilinmiyordu. Bu çılgın üretimin getirdiği kazanç nedeniyle hisse senetlerine ödenen paylar patladı ve gelecek kâr üzerinden spekülasyon başladı. Ardından hisse senetleri üretim ekonomisi ile bağlarını kopardılar, kendi içlerinde önemli değer kazandılar.

Üretim fazlalığı arttıkça, emekçilerin sömürüsünden elde edilen kazanç artıyor ve bu da borsayı daha şişirerek, üretimle ilgisi olmayan birçok “mali ürün”ü ortaya çıkarıyordu. 1929’da şimdi yaşandığı gibi yüzde 6-7 hatta yüzde 12’ye varan oranda borçlanıp, hisse senetlerinin yüzde 150 artacağına inanılarak hisse senedi alımları arttı. Özellikle spekülasyon amaçlı olanları. Goldman Sachs ve City Bank gibi kuruluşlar o zaman da başı çekiyordu. Daha fazla kazanç getirdiği için büyük şirketler paralarını üretime değil, spekülasyona yatırdı. 1929’da iktidarı devreden ABD Başkanı, bu gidişin sonsuza kadar süreceği sözünü vermişti.

24 Ekim Perşembe günü borsada düşüş işaretleri başladı. Çünkü o gün en yüksek işlem hacminin iki katı, yani 13 milyon hisse senedi el değiştirdi. Düşüş yüzde 11 ile 13 arasındaydı. Kimse çöküş olacağını düşünmüyordu. Daha önce de çöküş olmuş, bir iki gün içinde yükselme olmuştu. Ama 29 Ekim günü çok daha büyük bir çöküş oldu. 16 milyon hisse el değiştirdi. “Sağlam” diye bilinen Dupont hisse senetleri yüzde 90, Chrysler’in hisse senetleri yüzde 96 değer kaybetti. Hisse senetleri satılamaz oldu ve kriz, hisse senetlerine sahip olan bankalardan ekonominin tamamına yayıldı.

Ardından tüm dünyaya yayıldı. O dönem tüm zenginliklerin yüzde 40’ına sahip olan ABD’de bütün işkolları çöktü. Örneğin metal işkolu kapasitesinin onda biri oranında çalışıyordu.

1932’de ulusal gelir yarı yarıya indi. İşsiz sayısı 16 ile 20 milyon civarındaydı. Çalışanların yüzde 25’i işsiz kaldı, yüzde 60’ı geçici işlerde çalışmak zorunda kaldı. Tüm ücretler düşürüldü.

İddia edilenin aksine kriz, Roosevelt veya demokrasi tarafından aşılmadı. ABD’de otomotiv sektörünün kriz öncesi seviyesine 1953’te, borsanın 1954’te ulaşması bunu gösteriyor. ABD’de sanayide yükseliş 1941’den sonra başladı. Hükümetin siyaseti şirketlere, sendika bürokratlarına yaradı, krizi gideremedi.

Avrupa burjuvazisinin olanakları daha sınırlı olduğu için kriz, Almanya’da faşizmle sonuçlandı ve işçi sınıfının beli kırıldı. Kriz, dünyanın emperyalistlerce paylaşılması savaşına yol açtı.

Kapitalizm, üretici güçleri geliştirmekten yoksul olmasına rağmen varlığını sürdürdü. Ancak bu ne pahasına oldu? Gereksiz harcamalar, onlarca yıl süren sefalet dönemleri, devasa yoksulluk, milyonlarca insanın katledilmesi ve ek olarak barbarlığın yaşanması pahasına.

Marks’tan bu yana komünist devrimciler emekçilerin bilinçli katılımıyla yeni bir toplumun inşası için toplumsal bir devrimin mutlaka gerekli olduğunu sürekli vurguladılar. Borsa çöküşünü takip eden yıllarda işçi sınıfı ABD, Avrupa, özellikle Fransa ve İspanya’da büyük tepki gösterdi, iktidar kapılarına yanaşmıştı. Ancak devrimci hareketi sonuna kadar götürüp kapitalizme son verme isteğine sahip bir devrimci önderlik olmadığı için mücadeleler sosyal demokrasi ve Stalinizm tarafından yanlış yerlere yönlendirilip, ihanete uğradı.

Bugünkü krizin nereye varacağını kimse kestiremez. 1929 krizi, ekonomiyi ellerinde tutanların düzenlerini korumak için neler yapabileceklerini göstermişti. İşçi sınıfı ve toplum, “kan ve gözyaşını” yeniden yaşayacağına, kapitalistleri istediklerini yapmaları için serbest bırakmamak ve onları geri dönüşü olmayacak bir şekilde zararsız hale getirmek gerekiyor.


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2008  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 125 - 7 Kasım 2008  Site yaşamını izle Tarihten… Tarihten… Tarihten   ?