Sinif Mucadelesi

Güç gösterisiyle yapılan siyaset Kürt ve Türk emekçilere zarar veriyor

Perşembe 13 Kasım 2008

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’ün, Öcalan’a “kötü davranıldığı”nı açıklamasıyla yapılan protestolarda bir kişi öldü, bir süre gerginliğe neden oldu. Başbakan da benzer bir tutumla bazı Kürt illerine gidip, olayları tırmandırdı, açılışlar yapıp gövde gösterisi yaptı.

Daha önce de Öcalan’ın zehirlendiği açıklanmış, protestolarda insanlar yaralanıp ölmüştü. Sonuçta, görünüşte benzeri bir ortam yaşandı. Ama görünenin arkasında, gerçekte hangi gerçeklerin, hesapların ve planların olduğu bilmek mümkün değil, çünkü hiçbir taraf gerçeği açıkça söylemiyor. Olan, protesto gösterilerine katılıp, ölen, yaralanan, gözaltına alınanlara, karar mekanizmalarında hiçbir ilgisi bulunmayan ama zarar gören yoksullara oluyor. Hem DTP hem PKK hem de Türk devleti ve hükümet, onların üzerinden siyaset yapıyor.

DTP ile açıkça görüşmeyi reddedip, gizli görüşen AKP hükümeti, son dönemde artan ve ölen askerler nedeniyle tepki gören karakol baskınlarını önlemek için PKK sorunun ABD ve Irak Kürt yönetimi ile anlaşarak çözmek istiyor. Bu ortamda DTP ve Öcalan’ın, kitleler üzerinden güç göstermeleri, onların siyaset yapma tarzına uygun.

İktidara geldiğinde “Kürt sorunun çözme” lafları eden AKP’nin adım atmayışı sonucu Kürt illerinden çıkardığı 70’i aşkın milletvekili üzerinden sıkışmış durumda. AKP’yi iktidara taşıyan sermaye kesiminin bir parçası olan Kürt burjuvazisi, çatışmanın yeniden artışından endişeli. Çünkü, onlar çatışma değil, istikrar ortamında tatlı kârlarının peşindeler. Açıklanan paketlerle, Avrupa’dan gelen parayla yaptıkları, yapmayı planladıkları yatırımların boşa gitmesini istemiyorlar.

Bu nedenle yaklaşan seçimin de etkisiyle, hem AKP, hem DTP, hem de ordu, yani her kesim güç gösterisi yapıyor.

Şiddetten beslenen ordu, durumun devam etmesinden yana. Çünkü bu yolla genel siyasette de etkin söz sahibi oluyor. Ancak, büyük sermayenin çıkarları ve Avrupa Birliği ilişkileri doğrultusunda ordunun etkinliğini ve yetkisini geriletmek isteyen AKP hükümetinin çatışma ortamında bir çıkarı yok gibi görünüyor. “Terör” ün bir iç güvenlik sorunu haline getirilip, Jandarma’nın alanına verilmesi ve Jandarma’nın da İçişleri Bakanlığı’na bağlanması, ordunun geriletilmesi planının adımlarından biri. Ordu genelkurmayı buna hemen karşı çıktı. Böyle bir ortamda PKK ve DTP’nin güç gösterisi AKP’yı sıkıştırmaktan başka bir işe yaramıyor. Ancak zaten DTP-PKK’nın amacı da bu. Bu siyaset, en önemli siyasi rakip olan AKP’yi sıkıştırıyor, onunla pazarlıkta belki güç veriyor ama öte yandan orduyu ve milliyetçi, Kürt düşmanı tarafı daha da güçlendiriyor. Bunun da ötesinde, toplumdaki Kürt düşmanlığını körüklüyor, halklar arasında mesafe açıyor. Bu çok tehlikeli bir siyasettir.

Ekonomik krizin emekçileri gerdiği, kaygıyla, haklarında gerilemeyle, her gün işten atılma tehdidiyle baş başa bıraktığı bu ortamda, kitlelerin yönlerini şaşırtmak hiç zor değil. Kürt düşmanlığı bu amaçla çok sık kullanılmaktadır. Bunun da ötesinde, medyanın da kışkırtmasıyla, zamlar, işten atılmalar, ücretsiz izin uygulamaları, yeni SSK kanunun getirdiği yükler, yani emekçilerin sorunları değil, ordunun dağları bombalaması, başbakanın esip gürlemeleri haber konusu yapıyor.

AKP hükümetinin, Kürtleri para ile satın alma, kendine bağlama siyaseti ekonomik kriz nedeniyle sekteye uğrayacak. Bu ortamda, hükümetten ve devletten bir adım beklemen hayaldir. Ancak, mevcut Kürt önderliklerinin de izlediği siyaset, Kürt emekçilerinin ve kitlelerinin gerçek sorunları ve çıkarları temelinde değil. Böyle bir siyasete, Kürt ve Türk emekçileri ortak sorunları ve çıkarlı temelinde hakları için mücadeleye ihtiyaç vardır. (06.11.08)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2008  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 125 - 7 Kasım 2008  Site yaşamını izle Siyasetin Gündemi   ?