Sinif Mucadelesi
İngiltere

Brexit’e karşı sahte çözüm

Pazartesi 4 Temmuz 2016

İngiltere’de ferandumun “evet” çıkması dünya borsaları ve siyasetinde büyük çalkantı yarattı. Tüm bunlar, ekonomik krizin patlama aşamasında oluyor. Farklı emperyalist ülkeler ekonomik krizinden mümkün olduğu kadar az etkilenerek bedeli diğer ülkelere ödetmeye çalışıyor. Aralarındaki esas kavga bu. Ama her durumda krizin bedelini her ülkedeki emek dünyası ödüyor.

İşçi Partisi West Yorkshire milletvekili Jo Fox’u öldüren katilin ruh hali ne olursa olsun, bu olay farklı hükümet ve siyasetçilerin yıllardan beri göçmenleri günah keçisi yaparak ülkedeki havayı ne kadar zehirlediklerini gösteriyor.

Referandum kampanyasının yarattığı ortam o kadar korku ve nefret dolu ki, komşularının “normal ve çok yardımsever” diye tanımladıkları katil, aşırı sağ fikirlerden esinlenerek cinayetini olağan algıladı. Katil, iki tabanca ve bir bıçak alıp Jo Cox’u “yaşasın Büyük Britanya” çığlıkları atarak katletti. Neden? Büyük bir olasılıkla, Başbakan Cameron’un ülkeye kabul etmek istemediği göçmen çocuklarına Jo Cox’un yardım yapan biri olarak bilindiği için!

Cinayetten sonra ülke genelinde, Jo Cox’un cesedi üzerinden iğrenç bir iki yüzlülük var; cinayetin işlenmesine giden ortamı yaratan siyasetçiler, bu defa göz yaşları dökerek ne kadar üzgün olduklarını ve Jo Cox’un ne kadar cömert olduğunu anlattılar!

Ukip (aşırı sağ) başkanı Nigel Farage ve Avrupa karşıtı partisinin ülkede yaratılan bu zehirli ortamdaki payı açık. Bu partinin son seçim afişi, Büyük Britanya’yı “istila etmeye” hazır, uzun bir kuyruk oluşturan göçmenleri gösteren “Kopuş noktası” afişi idi. Bu afiş aslında Hırvatistan ile Slovanya sınırında bekleyenleri gösteriyor. Ukip’in seçimin başından beri panik yaratmak için kullandığı yalanlarından sadece biri. Ukip farklı konularda da aynısını yapıyor.

Son dönemde, Adalet bakanı M. Gove veya Londra eski belediye başkanı B. Johnson gibi Avrupa karşıtı tutucu sağcıların bazıları, yürüttükleri Avrupa karşıtı seçim kampanyasına zarar vereceği kaygısıyla Farage ile mesafeli olduklarına özellikle vurgu yaptı. Ama onlar da Jo Cox’un katledilmesi ile sonuçlanan ortamın yaratılmasından sorumlu. Kampanyanın başından beri Brexit’in resmi savunucuları, Ukip’in yöntemine çok benzeyen yabancı düşmanlığını sık sık kullandılar.

Nasıl farklı olabilirdi ki? Bu referandumu Cameron tertipledi ve amacı, Ukip’in kendi tutucu partisinde yayılan etkisini sınırlayıp, sağ kanat vekillerin rahat koltuklarını kaybetme endişesini yatıştırmaktı. Ancak Cameron’un bu siyaseti, yani yıllardan beri sürdürdüğü iğrenç yabancı düşmanı siyaseti, Ukip’i güçlendirdi.

Ukip’in seçimlerde tırmanmasından çok önceki yıllarda Cameron, tutucu gazetelerin de desteğiyle hiç çekinmeden, Avrupa Birliği ülkelerinden gelen emekçilerin “sosyal turizm” yaptıkları yalanını kullandı. Gerçek olmasa da siyasi bir amacı vardı.

Cameron, göçmenlerden önce işsizlere ve yoksullara saldırıyor ve onların yüzünden kamu hizmetlerinde sorun yaşandığını anlatıyordu. Gerçekte kamu hizmetlerindeki sorunlar, hükümetin uyguladığı bütçe kısıtlamasından kaynaklanıyor. Sonraları Cameron, kamu sağlık sistemi ve sosyal hizmetlerdeki sorunların kaynağının Avrupa Birliği ülkelerden gelen emekçiler olduğu masalını anlattı.

Hatta seçim kampanyasında bile Cameron açıkça, Avrupa Birliği’ne inanmadığın söyleyip, göçmenlerden korunmanın en iyi yolunun Avrupa Birliği içerisinde kalıp Birliğin olanaklarını kullanıp, geçen yıl elde ettiği “tavizlerle” göçmenlere karşı daha etkili önlemler alabileceğini anlatıyordu.

Referandumdaki her iki taraf da geçmişte aynı siyaseti, yani patronların yol açtığı krizin bedelini emekçilere ödetmek için kemer sıkma siyasetini uyguladı. İkisi de, ileride aynı siyaseti uygulayacak: İşçi sınıfını “Britanyalılar” ve “göçmenler” diye bölüp birbirlerine karşı kullanarak, birleşip mücadele etmesini engelleyecekler.

Onların referandumu “yazı ben kazanırım, tura sen kaybedersin” tipinde. Rupert Murdoch, bunu çok iyi kullanıyor. Örneğin İngiltere’deki yüksek tirajlı Sun gazetesi ile açıkça Brexit tarafını destekliyor. Diğer yandan İskoçya ve Kuzey İrlanda’daki Sun ise aynı çizgi tepki göreceği için manşetlerini değiştiriyor. Yine Murdoch’a ait sözde çok ciddi Times ise Brexit karşıtı kampanyada. Murdoch ve onun gibiler, bu siyasi oyunlarda her zaman kazançlı çıkıyor.

Emekçiler, kendi aleyhlerine olan her iki tarafın oyunlarından da uzak durmalı. Emekçilerin kendilerini savunmak için tek seçeneği var: Sınıf düşmanları olan patronlara karşı milliyet farkı gözetmeden, kapitalistlerin onları bölmek için yaptıkları çabaları boşa çıkararak birleşip ortak mücadeleye hazırlanmak!

Worker’s Fight (23.06.2016)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2016  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 217 - 4 Temmuz 2016  Site yaşamını izle Uluslararası Gündem   ?