Sinif Mucadelesi

Emperyalizme hizmet için ödenen bedeller

Çarşamba 18 Şubat 2015

Batı dünyası için bir tehdit olarak algılanan SSCB ve komünizme karşı mücadele amacıyla, 4 Nisan 1949’da, 11 Avrupa ülkesi ile ABD arasında imzalanan Washington Antlaşması’yla, askeri bir birlik olan kısa adıyla NATO kuruldu.

Türkiye’nin o dönem kabul edilmeyen başvurusu, ancak emperyalizme iyi bir hizmet verdikten sonra, 8 Şubat 1952’de onaylandı. NATO’ya girişle birlikte, Türkiye kraldan çok kralcı kesilerek, kurduğu paktlarla, Batının, Ortadoğu’daki bir numaralı savunmacısı oldu.

Türkiye’nin NATO’ya alınmasında etken olan Kore savaşı, ulusal bağımsızlığı kazanmak isteyen kuzeydeki güçlerin, halkın desteğiyle, güneyi elinde tutan işbirlikçi güçlere karşı başlattığı savaştı. Kuzey’deki ulusal kurtuluşçu güçler, ilk birkaç gün içerisinde güneyi yenilgiye uğratmıştı. Ancak ABD emperyalizmi devreye girerek, 3 yıl sürecek bir katliam başlattı. Bu savaşta 2 milyon insan, yani Kore nüfusunun %20’si katledildi.

ABD, Afganistan’da, Irak’ta yaptığı gibi Birleşmiş Milletlerden Kore’ye müdahale kararı çıkarttırarak, Türkiye dahil 15 ülkenin askerini emperyalist saldırıya dahil etti.

ABD, Ankara’dan 500 asker isterken, “şanımıza yakışmaz” diyen Menderes hükumeti, Ekim 1950’de Kore’ye 5.090 kişilik bir tugay gönderdi. Hürriyet gazetesi manşetinde “Kore harbinde Amerikalılarla ortaklık kurduk. Onlar dolar ve silah, biz Mehmetçiğin kanını koyduk” diye övünerek yazmıştı.

Bu siyasetten, hem lafta hem de uygulamada fazla bir değişiklik olduğunu söylemek zor. Bugün de Türkiye askeri, Somali’den Afganistan’a çatışmanın olduğu 20’den fazla bölgede emperyalist çıkarlar için ölüme gönderiliyor. Üstelik, insanı daha iyi yaşatmak için bilimsel araştırmalara para bulamayan hükumetler, insan öldürmek için hiçbir masraftan kaçınmıyor.

Sözde gönüllülerden oluşturulan Kore tugayı, ileri çatışmalara katılmadı, Amerikan askerinin güvenli şekilde geri çekilmesinde görev aldı. Buna rağmen Kore Savaşı boyunca Türkiye toplam 741 ölü ve 2.147 yaralı, 234 tutsak ve 175 yitik (akıbeti belli olmayan) asker verdi. Kore’deki asker sayısı 1960’tan sonra azaltıldı ancak 1971’de tamamen geri çekildi.

Adnan Menderes hükumetinin, Mehmetçik kanıyla verdiği bu hizmet, Türkiye’nin 18 Şubat 1952’de Yunanistan ile birlikte NATO’ya alınmasını sağladı.

NATO üyeliğiyle emperyalizmin çıkarlarının Ortadoğu’da sürdürülmesi için 1950 ve 1960 yılları arasında Türkiye’nin izlediği politikalar, o dönem Ortadoğu ülkeleri (özellikle Mısır) ile olan ilişkileri bozdu. Batı’ya karşı bağımsızlık mücadelesi veren Ortadoğu ülkeleri tarafından hoş karşılanmadı. O dönem, Mısır’da ve bölgede emperyalizm karşıtlığı, Arap milliyetçiliği ve Arap birliği fikirleri yükselirken, Menderes hükumeti, tam tersi emperyalist devletlere ve siyasetlere yakınlaştı.

NATO’nun etkisi yıllar içinde arttı. 1966’da, NATO’ya ait haber alma tesislerinin sayısı 112’ydi. Türkiye’de 35 kilometrekarelik alan NATO’nun denetiminde olup bakanlar dahil Türk yetkililerin, NATO komutasından izinsiz girmesi yasaktı. 1976 ve 1980’de darbe sonrasında imzalanan anlaşmalarla 12 askeri üssün NATO adına ABD tarafından 5 yıllığına kullanılmasına karar verildi. Bu anlaşma, ABD’nin talebi doğrultusunda halen yürürlükte.


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2015  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 200 - 6 Şubat 2015  Site yaşamını izle Tarihten... Tarihten... Tarihten...   ?