Ukrayna: Trump'ın “barış planı”

19 Kasım'da Trump, Ukrayna için yeni “barış planını” açıkladı. Planın ana hatları, yaz aylarında tartışılmış olanları tekrarlıyor, ancak Ukrayna tarafının kabul etmesi gereken tavizleri daha da ağırlaştırıyor.

Bazıları, Atlantik'in ötesinde ve daha çok da Avrupa Birliği (AB) yönetici çevrelerinde, bu planda Moskova'nın parmağı olduğunu iddia ettiler.

Ancak gerçek herkesin gözü önünde. 28 maddelik plan, öncelikle Amerikan emperyalizminin çıkarlarını savunuyor, hem de nasıl! Örneğin, Ukrayna'nın yeniden inşası için yapılan sözleşmelerin yarısının Amerikan şirketlerine verileceğini öngörüyor. Moskova'nın toprak ve siyasi taleplerini tekrarlaması, savaş alanındaki güç dengesini kabul ettiği anlamına geliyor. Oysa bu güç dengesi son aylarda Rusya'nın lehine gelişmeye devam etti, öyle ki artık Ukrayna ordusunun çöküşü ihtimal dışı değil.

Ama bir de, uzun süredir bu savaşı teşvik eden Washington'un, amacına ulaştığı için artık Rusya'yı zayıflatmaya eskisi kadar gerek duymadığı gerçeği var. Aksine, ABD artık Rusya'yı gözetmeye çalışıyor, çünkü Rusya eski Sovyet coğrafyasında belirli bir ağırlığa sahip olduğu için, kendi çıkarlarını ve Beyaz Saray'ın çıkarlarını garanti altına alacak bir “uluslararası düzen” dayatma kapasitesine sahip. Bu, Ukrayna ekonomisinin birçok alanının, nadir toprak elementleri (stratejik mineraller) ve ülkenin nükleer sanayisinden, tarım sektörünün bir kısmına, sanayilerine kadar, özellikle bu savaş sayesinde Amerikan şirketlerinin eline geçen alanların işletilmesini de içermektedir. Ve bundan kâr elde etmek için sabırsızlanan tüm bu kapitalistler, bunun için durumu “normalleştiren” bir barış veya ateşkes anlaşmasına ihtiyaç duyuyorlar.

O halde Zelensky'nin Putin'e daha fazla toprak vermesi, ordusunun Trump'ın planında öngörüldüğü gibi küçültülmesi, Washington'un uzun süredir Ukrayna'nın yöneticilerine, halkını emperyalizmin, başta Amerika olmak üzere, piyonları ve savaş malzemesi haline getirmeyi kabul etmeleri için vaat ettiği NATO üyeliğinden vazgeçmesi, onlar için önemli değil.

Her zamanki alaycı tavrıyla, milyarder Amerikan başkanı 21 Kasım'da, planını reddeden Zelensky hakkında şunları söyleyerek durumu netleştirdi: "Bunu kabul etmek zorunda kalacak, ve eğer kabul etmezse, bilirsiniz, savaşmaya devam etmek zorunda kalacaklar. " Ancak bu durumda, Rus insansız hava araçları ve füzelerinin Ukrayna'nın altyapı ve yerleşim bölgelerinde daha büyük yıkımlara yol açmasını engelleyen Amerikan askeri istihbaratının desteği olmayabilir.

Böylece, 24-25 Kasım gecesi, yüzlerce bu ölümcül araçlar Ukrayna'daki halkın yanı sıra Rusya'daki halkın da üzerine yağdı. Bu arada Cenevre'de Amerikan, Avrupalı ve Ukraynalı elçiler Trump'ın “barış” planını tartışıyorlardı. Trump'ın planında bazı değişiklikler yapılacak ve planın kabulü için 27 Kasım tarihi artık son tarih olarak gösterilmiyor.

Ukraynalı ve Rus siviller ve askerler ölmeye devam edecek. İsviçre'deki Amerikan heyetini oluşturan, bazen Trump'ın iş ortakları olan işadamları ise işlerini ve kazançlarını dikkatle takip edecekler. Bu süreç, küçük de olsa kendi paylarına düşeni kapmakla ilgilenen Avrupa Birliği temsilcilerinin gözetiminde gerçekleşecek.

(LO, 26.11.25)