Trump ve İran rejimi: düşmanlar ve müttefikler

ABD’nin İran’a savaş açmasının ardından ne gibi gelişmelerin yaşanacağı kimse tarafından bilinemez. Ancak 23 Haziran gecesi Trump ateşkes ilan ederken, İran’ı Katar’daki bir ABD üssüne füze saldırısı düzenleyeceğini önceden haber verdiği için tebrik etti. Böylece ABD ordusu bu füzeleri sorunsuz bir şekilde etkisiz hale getirebildi.
Bu hareket, ABD’nin molla rejimi ve İran İslam Cumhuriyeti ile her zaman sürdürdüğü karışık ilişkileri ortaya koyuyor. Siyasi açıdan kararlı düşmanlar olsalar da, toplumsal düzenin korunması için müttefik de olabilirler.
Bu durum, 1979’da İslam Cumhuriyeti’nin kurulmasından itibaren görüldü. 1978’de İran halkı Şah’ın diktatörlüğüne karşı ayaklandığında, bu ayaklanma devrime dönüşmeye başladı ve ordunun bazı unsurlarını dağıtmaya başladı. Fransa’ya sığınan en ünlü muhalif, Şii din adamlarının lideri Humeyni’nin İran’a aceleyle geri dönmesi, bu halk devrimini bastırmaya ve onu siyasi ve maddi olarak etkisiz hale getirmeye olanak sağladı. Böylece Humeyni, mollaları ve yeni muhafızları, İran’ın yeni efendileri, özellikle işçi sınıfına karşı düzenin koruyucuları olarak kendilerini kabul ettirdiler.
Bugün, Amerikan emperyalizmi İran’a saldırıya katılmış olsa da, İslam Cumhuriyeti’nin çökmesi durumunda ne olacağı konusunda ancak endişelenebilir. Acımasız bir diktatörlük altında bile, İranlı işçiler ve yoksul kitleler mücadeleyi hiç bırakmadılar. Birçok işçi, birçok sektörde grev yaptı ve baskı güçlerine kararlılıkla karşı koydu. Kadınların hakları için verdikleri mücadele, birçok kez iktidarla çatışmaya dönüştü.
Bu nedenle, emperyalizmin liderleri ve onların küçük uşağı Netanyahu, büyük laflar etmelerine rağmen, rejim çökerse, 90 milyonluk bu mücadeleci halkı ve proletaryayı nasıl yöneteceklerini düşünmekten kaçınamazlar. Her şeyi göz önünde bulundurursak, onlar için en iyisi, iddialarını azaltmış, ancak baskı araçlarını korumuş bir İslam rejimine dayanmak olacaktır.
Aksine, Ortadoğu’daki halk kitleleri için, İranlı burjuvaziye ve emperyalizme karşı kendi iktidarını kurmak için mücadele etmeyi başarırsa, proletarya bir umut oluşturabilir.
(LO, 25.06.25)