Tekstil işçileri Kayseri’de sendikal hakları için eylem yaparken metal işçileri İzmir ve Kocaeli’de grevde.
Kocaeli’nden Batman’a ülkenin farklı kentlerinde işçiler, emeklerinin karşılığını almak için grevde. Izmir Bornova’da bulunan Temel Conta fabrikasında işçiler, sendikal haklarının engellenmesine karşı ücretlerin asgari ücretin üstüne çıkarılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi talepleriyle 43 gündür grevde. Çoğunluğu kadınlardan oluşan Petrol-İş Sendikası üyesi işçilerin talebi, işverenin sendika ile anlaşması. ANKA’ya konuşan işçi Şadiye Güldal, 20 yıldan beri Temel Conta’da çalıştığını belirterek şunları söyledi: “Burada 20 yıldan beri asgari ücret dayatması var. Biz sendikaya üye olduktan sonra baskılar daha da fazlalaştı. Örneğin doktora gidiyoruz, rapor aldığımız halde bize tutanak tutuluyor. Biz de ‘Sendikasız çalışmayacağız’ diyoruz. Patron sendikayı kabul edene kadar buradayız.”
İşveren örgütü MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatmasına karşı Birleşik Metal İşçileri Sendikası üyesi işçilerin greve çıktığı iş yerlerinden Green Transfo’da da grev 27’nci gününü doldurdu. Grevlerin AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yayımladığı kararnameyle yasaklanmasına rağmen grevlerine hız kesmeden eksiksiz bir şekilde devam eden ve birbiri ardına kazanım elde eden metal işçileri, talepleri karşılanana dek mücadele etmekte kararlı. Green Transfo işçileri de kazanana dek grevlerine devam edeceklerinin altını çizdiler.
Patron e-devlet şifresini istedi
Kayseri’de ise Almer Tekstil adlı iş yerinde çalışırken TEKSİF sendikasında örgütlenen işçilerden 12’sinin işten çıkarılmasının üstüne işçiler, iş yeri önünde eylem gerçekleştirdi. İyileştirilmiş ücret ve çalışma koşulları için sendikaya üye olduklarının altını çizen işçiler “Sendikalaşmak anayasal hakkımız, mücadelemiz sürecek” dedi. Basın açıklamasını TEKSİF Kayseri Şube Başkanı Yavuz Canbaz okudu. Canbaz, “12 işçi arkadaşımızın işine ‘kadro daralması’ bahanesiyle son verildi. O halde bir hafta önce neden yeni işçi alımı yaptınız? İşçi kardeşlerimizin e-devlet şifrelerini isteyerek sendika üyeliğinden istifaya zorlayamazsınız. Hukuk önünde hesap vereceksiniz.”
Kayyum işçi kıyımına devam ediyor
DEM Parti yönetimindeki Batman Belediyesi’ne kayyum atandıktan sonra işten çıkarılan işçiler ise 20 güne yakın süredir belediye önünde nöbette. 31 Aralık’ta 20 kişinin işine son vermekle başlayan işten çıkarmalara 11 Ocak’ta 20 kişi, 17 Ocak’ta ise 18 eklenmiş ve böylece işten çıkarılanların sayısı 58’e ulaşmıştı. İşçiler, DİSK/Genel-İş Batman Şubesi ile birlikte sürdürdükleri nöbete devam ettiler. Eyleme DEM Parti Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki ve sivil toplum örgütleri destek verdi. Nöbete işten atılan işçilerin aileleri de katıldı. İşten çıkarılan son 18 işçinin çoğuna gerekçe olarak “görülen lüzum üzerine” denilmesi üzerine DİSK/Genel-İş Şube Batman Başkanı, şunları söyledi: “Bu gerekçeler aslında işçi kıyımının ne kadar keyfi olduğunu gösteriyor. Aslında kendileri gibi düşünmeyenleri işten atarak kendilerine alan açıyorlar. Bu kadar keyfi bir şekilde işçileri işinden etmek hiçbir ahlak ve yasaya sığmaz.”
Metalde esen fırtına büyüyor
Yılbaşından bu yana pek çok kazanım elde eden metal işçileri, 31 Ocak’ta iki ayrı fabrikada daha greve çıkmaya hazırlanıyor. Gebze ve İzmir’de düşük zam tekliflerine karşı mücadele eden metal işçileri, kazanımlar sayesinde bugün dünden de kararlı.
Yeni yılı direnişle karşılayan ve 2025’in ilk günlerinden bu yana birbiri ardına kazanımlar elde eden metal işçiler, Izmir Gaziemir’de de grev pankartını astı. Birleşik Metal İşçileri Sendikası’nda örgütlü emekçiler, Gaziemir’de Ege Serbest Bölge’de faaliyet gösteren otomotiv fabrikası Phinia’da toplu iş sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamamasının ardından greve çıkma kararı aldı. İşçiler, önceki gün fabrika önüne yaptıkları yürüyüşte “Açlıktan ölmeyiz, biz bu yoldan dönmeyiz” yazılı pankart taşıyarak “Sadaka değil toplu sözleşme” sloganı attı. Grev pankartını fabrikaya asan metal işçileri, talepleri karşılanmadığı takdirde 31 Ocak’ta iş bırakacaklarını duyurdu.
İşverenin teklifi 61 TL
Birleşik Metal-İş İzmir Şube Sekreteri Bilir süreci BirGün’e değerlendirdi. Sendika olarak Phinia’da esas hedeflediklerinin üyelerinin sahip olduğu hayat standardını korumak olduğunun altını çizen Bilir, şunları kaydetti: “Birleşik Metal-İş olarak bugün işveren örgütü MESS’e karşı sürdürdüğümüz grevlerde de esasen üyelerimiz arasında ortalama yoksulluk sınırı üstünde bir gelir havuzu oluşturmayı amaçlıyoruz. Bugünkü asgari ücretin iki buçuk üç katı bir ücret ortalaması için mücadele etmeye devam ediyoruz. TİS masasında 150 liralık seyyanen zam ile ortalama 3 liralık artış teklif etmiştik, işveren ise 61 liralık seyyanen zam ile 2 liralık bir teklif sundu. Bu teklif elbette beklentiyi karşılamıyor. Serbest bölgede faaliyet gösteren bir fabrika, yabancı sermayeye ait… 31 Ocak’a dek üyelerimizin onaylayacağı bir teklif gelirse elbette imzamızı atacağız. Nihayetinde grev bir araç. Ancak tabanın onaylamayacağı teklifler karşısında da her zaman olduğu gibi mücadele etmeye, üretimden gelen gücümüzü kullanmaya devam edeceğiz. Üyelerimiz ürettikleri değerden gerektiği payı alana dek mücadele edeceğiz.” Bu örnekte de gördüğümüz gibi artık işçiler sendika yönetimlerine de isteklerini dayatmaya başladılar.
Gebze’de de hazırlık var
Birleşik Metal-İş’in 31 Ocak’ta greve çıkmaya hazırlandığı bir diğer fabrika ise Kocaeli Gebze’de bulunan Kaynak Tekniği fabrikası oldu. TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanmaması üzerine 31 Ocak’ta greve çıkma kararı alan metal işçileri, bu tarihe kadar uzlaşmak için bir adım atılmadığı takdirde üretimi durduracak. Birleşik Metal-İş Gebze Şube İkinci Başkanı Necmettin Aydın, “Biz elbette masada bitsin isteriz ancak üyelerimizin memnun kalacağı bir teklif gelmezse mücadele etmeye de hazırız” ifadelerini kullandı. Sendikanın yüzde 110’luk zam teklifi karşısında işverenin yüzde 22 oranında bir zam teklif ettiğini aktaran Aydın, şunları söyledi: “Süreçten umutluyuz, beklentimiz direkt masada anlaşmaya varılması yönünde. Anlaşamazsak 31 Ocak’ta grev pankartımızı asacak ve hakkımız olanı kazanmak için mücadele etmeye devam edeceğiz. Kararlıyız.”
Metal işçisinden Erdoğan’a selam
Erdoğan’ın MESS’in isteğiyle aldığı grev hakkında kararı işçinin duvarına çarptı. Birleşik Metal-İş Sendikası grev yasağı kararı alan her işletmede toplu sözleşme yapmayı başardı.
“Metal işçilerinin grevi kazanımla sonuçlandı. Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile yürütülen toplu iş sözleşmesinde uzlaşma sağlanamaması nedeniyle DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası üyesi işçilerin, Hitachi, GE Grid Solutions ve Schneider Elektrik’te başlattığı grev, ’milli güvenliği bozucu nitelikte’ olduğu gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla 14 Aralık’ta yasaklanmıştı. Yasağa rağmen direnişi sürdüren işçiler, anlaşma sonucu grevi sonlandırdı. Birleşik Metal-İş’in anlaşmaya ilişkin kararlılıkla grevlerini sürdüren Hitachi işçisi üyelerimizin de onayıyla sözleşmenin imzalanması kararlaştırıldı. Bilindiği üzere, MESS son olarak yüzde 40 ücret zammı teklif etmişti. Bugün yapılan görüşme sonucunda Hitachi işletmesinde toplu iş sözleşmesi şu şekilde bağıtlandı: Ücret Zammı, birinci 6 ayda 31 Ağustos tarihindeki saat ücretlerine önce yüzde 20 zam yapılacak, daha sonra 40 TL eklenecek, bunun ardından da her bir kıdem yılı için 12 yılı geçmemek üzere 1,5 TL/saat eklenecek. Bu zam yöntemi ile iş yerinde ortalamada ele geçecek net ücret 65.000 TL oldu. Ele geçecek ücretler net 44.000 bin lira ile net 107.000 TL arasında değişmektedir.”
“Önümüzde sözleşme süreci var, mücadele ile istediklerimizi de alabiliriz” dedi.
Renault yönetimi tarafından alınan kimi ‘tasarruf’ tedbirlerinin, “Ford’dan sonra Renault yönetimi de tasarrufa başladı: Yemekler azaltıldı, ısıtıcılar kapatıldı” başlığıyla haber olması, gerek fabrika içinde gerekse Bursa’da yankı buldu. Renault işçileri, bu haberin fabrika içinde hızlıca yayılmasının yanı sıra bir kez daha gösterdi ki birlik içinde hareket edince ve haklı taleplerine sahip çıkınca kazanım kaçınılmaz… Tıpkı Metal Fırtına dönemi gibi…Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye metal işçileri haksız ve hukuksuz grev yasaklarına direnişle yanıt verdi. Bir gece yarısı Cumhurbaşkanı kararıyla yasaklanan grevlerinin tümünü kazanımla sonuçlandırmayı başardı. Grevler bu anlamıyla da işçi sınıfı mücadelesinde ayrı bir yeri hak ediyor.
Grev pankartını asmak bile imza attırmaya yetti
DİSK/Genel-İş İzmir 5 No’lu Şube’nin örgütlü olduğu İzmir Karabağlar Belediyesi’ne ait Karbel AŞ’de toplu iş sozleşmesi (TİS) görüşmelerinde uzlaşı sağlanamaması sonucu grev kararının asılmasının ardından taraflar arasında görüşme yapıldı. Toplantı sonrası belediyenin teklifini oylayan 587 işçiden 381’i “Evet” dedi. Böylece greve bir gün kala taraflar arasında TİS imzalanmış oldu. Anlaşma ile belediyede en düşük ücretin 47 bin 800 TL, aylık gıda desteğinin ise 8 bin 150 TL olacağı öğrenildi.