Netanyahu’nun iç istihbarat servisi Shin Beth’in başkanı Ronen Bar’ı görevden alma kararı İsrail’de büyük bir siyasi krize neden oldu. İsrail hükümeti devlet aygıtının bir kısmının muhalefeti ve ülke çapında on binlerce kişinin katıldığı gösterilerle karşı karşıya.
Netanyahu kararını haklı göstermek için Şin Bet başkanıyla yaşadığı “profesyonel güven sorununu” gerekçe gösterdi. Hepsinden önemlisi, Katar’ın Gazze’de iktidardaki Hamas’ı mali olarak desteklemesine İsrail hükümeti tarafından izin verildiği bir dönemde, Katar’ın imajını düzeltmek için yüz binlerce dolar almakla suçlanan kendi çevresindeki üyeler hakkında soruşturma başlattığı için onu hedef aldı. İsrail medyasının deyimiyle bu Katargate, Netanyahu’nun şu anda yargılandığı dolandırıcılık, yolsuzluk ve güveni ihlal davalarının üstüne geldi. Ayrıca 7 Ekim katliamıyla ilgili olarak Shin Bet tarafından hazırlanan ve hükümetin başarısızlıklarını ortaya koyan son soruşturma raporunda da Netanyahu’ ya suçlamalar yöneltildi. Netanyahu yargıdan gelen muhalefetle karşı karşıya. Yüksek Mahkeme, muhalefet ve bir Sivil Toplum Kuruluşu tarafından yapılan itirazları incelerken Ronen Bar’ın görevden alınmasını 8 Nisan’a kadar askıya aldı. Hükümet kararlarının hukuka uygunluğunu denetlemesi gereken Başsavcı, Yüksek Mahkeme’ye destek verince, 23 Mart Pazar günü İsrail kabinesi ona karşı güvensizlik önergesi vererek görevden alınmasının yolunu açtı.
Netanyahu’nun siyasi kariyerini kurtarmak ve hapse girmekten kaçınmak için aşırı sağın desteğine her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Ocak ayında Hamas ile varılan ateşkes anlaşmasının ardından hükümetten ayrılan aşırı sağcı Itamar Ben Gvir’in Ulusal Güvenlik Bakanlığı görevine geri dönmesini sağlamak için Gazze’deki savaşı yeniden başlattı. İsrail ordusu özellikle ölümcül bombardımanlar
düzenleyerek birkaç gün içinde yaklaşık 800 kişiyi öldürdü ve yeni bir kara saldırısı başladı. Filistin sınır bölgelerinde yaşayanlar tahliyeye zorlandı ve İsrail’in yeni bir toprak ilhakının önü açıldı.
Netanyahu arkasında ulusal bir birlik oluşturmaya çalışıyor ve Batı Şeria’da yerleşimi teşvik edip destekleyerek ve Lübnan ve Suriye’de askeri operasyonlar başlatarak tüm cephelerde ateş ediyor. Gazze’de savaşın yeniden başlamasına tam onay verdiğini açıklayan Trump’ın desteğine güvenebileceğini bildiği için bu yolda ilerlemeye daha fazla hakkı olduğunu görüyor.
İsrail nüfusunun bir bölümü bu savaş telaşını reddettiğini ifade etti. Muhalefetin ve rehinelerin ailelerinin -ve hatta bazı eski rehinelerin- müzakerelerin kesilmesinden endişe duyan çağrılarına yanıt olarak on binlerce kişi, tıpkı Netanyahu’nun 7 Ekim’den önce başlattığı yargı reformuna karşı olduğu gibi gösterilere katıldı. Bu mitinglerde pek çok kişi giderek daha otoriter bir rejimin kurulduğunu görmekten duydukları korkuyu dile getirdi. Tel Aviv’de 22 Mart Cumartesi günü bir sahneye yerleştirilen büyük bir ekranda “Diktatörlük çılgınlığına dur” sloganı yazılıydı. Merkez sağ siyasetçi ve Netanyahu karşıtı Yair Lapid, Shin Bet başkanının görevden alınması halinde “tüm ülkenin durması” çağrısında bulundu. Histadrut sendika konfederasyonu başkanı ise şunları söyledi: “İsrail Devleti parçalanırken boş durmaya niyetim yok".
Bu eleştiriler çoğunlukla Netanyahu’nun savaş politikasını destekleyen liderlerden geliyor ama siyasi bir krize yol açıyor. Bu neye yol açacak? Eğer Ronen Bar Shin Bet’in başında kalmaya devam ederse, ki göstericilerin amacı bu yönde, bu İsrail ve Filistin halklarının, hatta tüm Orta Doğu halklarının içine sürüklendiği savaş durumuna son vermeyecektir. Netanyahu’yu, aşırı sağın artan ve tehditkâr etkisini ve İsrail hükümetlerinin 1948’den bu yana izlediği Filistinlilerin ulusal haklarını inkâr eden politikaların sonucu olan otoriterliğin yükselişini kınamak yeterli değildir.
Birçok İsrailli, İsrail devletinin iddia ettiği gibi bir “demokrasi adası” olmaktan giderek uzaklaştığını ve bu süreçte Filistinlilerin maruz kaldığı baskıların unutulduğunu görmekten haklı olarak endişe duymaktadır. İsrail halkının kendisi de giderek artan bir şekilde bu baskı aracının kurbanı olmaktadır. (LO, 26.03.25)