Kamu işçilerinin sözleşmesi tüm ücretlerin ön göstergesi olacak

Karayolları, demiryolları, elektrik üretim santrali ve hastanelerin de arasında bulunduğu kamu kurumlarında çalışan 600 bin kamu işçisinin toplu sözleşmesine ön ayak olacak Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü için Türk-İş ve Hak-İş ortak taleplerini, şubat ayında sunmuştu. Mayısta sosyal haklar ve çalışma koşullarına ilişkin görüşmeler yapılıyor ancak kamudan ücret teklifi gelmedi.
Sendikaların teklifi; en düşük ücret yevmiyesi 1.800 liraya yükseltildikten sonra 2025’in ilk altı ayı için %50, diğer altı aylık dönemlerde %25 zam ve üstüne %10 refah payı verilmesidir.
İlk beş ay geçti. İşçiler, hız kesmeyen enflasyona rağmen iki yıl önce kararlaştırılan ücretle çalışıyor. Müteahhitlere, patronlara ödemelerde hiç gecikmeyen devlet, sıra işçiye geldi mi hiç acele etmiyor. Nasılsa üretim devam ediyor. İşçinin hakkını savunması gereken sendikaların başında, işçinin mücadele etmesine herkesten önce engel olan kendi adakları oturuyor.
Türk-İş başkanı, kameraların önünde “mücadele” lafları ediyor ama bir yerde mücadele başladı mı değil mücadeleyi desteklemek, kimsenin desteklememesi için tedbir alıyor, talimat çıkarıyor.
Çerçeve protokolün ardından, işkolu sözleşme görüşmeleri yapılacak. Yani işçiler ilk altı ayı eski ücretle çalışacak. TÜİK, nisan dahil toplam enflasyonu %37.8 olarak, ENAG %73.8 olarak açıkladı. TÜİK’in şimdiye kadar hiç tutmayan yıl sonu enflasyon hedefi %24, tutması için gelecek aylarda mucize olup hiçbir şeyin fiyatının artmaması lazım. Ancak patronlar tahmini yükseltti şimdiden %29 bekliyorlar. Demek ki her şeye buna göre zam yapacaklar. Her durumda kamu işçilerinin alacakları zam, satın alma güçlerini arttırmayacak, hatta mevcut olanı korumayacak. Bu nedenle kamu işçileri, mücadele etmezse daha da yoksullaştıklarına tanık olacaklar.
Bu sözleşmenin ardından 4 milyon civarında memurun ve 2.5 milyon civarında memur emeklisinin toplu sözleşmesi olacak. Memurlar görece daha iyi ücret alıyor ancak kamu emeklilerinin aylıkları çok düştü. Çünkü çalışırken alınan maaştan emeklilikte verilen aylık bağlanma oranları yıllar geçtikçe düşüyor. Bu yasayı çıkaran Erdoğan, o zaman “zengin olacağız, o kadar paraya ihtiyaç olmayacak” diyerek meydanlarda savunmuş, alkışlanmış ve çok oy almıştı. Şimdi aynı meydanlarda emekliler “açız, geçinemiyoruz” diye bağırıyor, Erdoğan’a oy vermiyorlar ama iş işten geçti.
Ardından 160 binden fazla işçiyi kapsayan metal işkolunda MESS’e dahil fabrikaların sözleşmesi yapılacak. Bu nedenle kamu işçilerine verilecek miktar, diğer ücretler için de gösterge olacak. (31.05.25)