İktidar kavgası kızıştıkça kitlelerin üzerindeki baskı artıyor

İBB’ye arka arkaya yapılan operasyonlar sonucunda 210 kişi gözaltına alındı; 70 kişi tutuklandı. Medyada, operasyonların devam edeceği söyleniyor. Artık sıra alt düzey çalışanlara geldi. Belediye yönetimi CHP’de olmaya devam etse bile idari işlemlerde CHP’li çalışan kalmayana kadar devam edilecek gibi görünüyor.
Erdoğan, İmamoğlu’nun görevden uzaklaştırılmasını ve kayyum atanmasını tercih ederdi. Ancak bir hafta süren ve CHP’li olmayanların da destek verdiği şiddetli tepki nedeniyle geri adım atmak zorunda kaldı. Erdoğan yargıyı kullanarak, adım adım hem CHP örgütünü hem belediye çalışanlarını hem de İmamoğlu’nu destekleyenleri yıpratmaya çalışıyor.
Türkiye’de her 5 kişiden biri İstanbul’da yaşıyor. AKP, İstanbul’u kaybettiğinden beri, Erdoğan’ın söylediği gibi tüm ülkede de kaybediyor. Bu nedenle Erdoğan, uzun süren iktidarları boyunca karşısına çıkan en güçlü rakibi saf dışı bırakmak için her şeyi yapıyor. Buna zaten açık veren bütçeyi delen milyarları harcamak da dahil.
İktidarı korumak için harcanan para, ne siyasilerin ne de bu siyasileri destekleyen patronların cebinden çıkıyor. Emekliler, köylüler, işsizler, asgari ücretlilerden, ay başını getirmekte daha da zorlanan, aldığı paranın su gibi aktığını, ihtiyacını karşılamadığını görenlerin elinden çıktı.
CHP, İmamoğlu’na yapılan haksız, hukuksuz zorbalığı, adeta ülkenin en birinci sorunu olarak yansıtıyor. İmamoğlu sorunu çözülmezse, hiçbir şey düzelmeyecek. Bu bir kandırmacadır; tıpkı Erdoğan’ın “verin yetkiyi, ekonomiyi uçuracağım” demesi gibi. İmamoğlu, hangi programı uygulayacak, hangi kararları alacak, neyi değiştirecek, ekonomi nasıl düzelecek, tek açıklama yok. Yoksulların sırtına yüklenmiş olan ekonomik krizin faturası, patronlara yüklenecek mi; iktidarın umurunda olmayan enflasyona karşı ücretlere aynı oranda zamlar yapılacak mı, tek açıklama yok.
Erdoğan ile İmamoğlu arasındaki çekişme uzadıkça, İmamoğlu kadar Erdoğan da yıpranıyor. Yıprandıkça iktidarını korumak için yaptığı baskı, haksızlık, kuralsızlık, daha da önemlisi yoksulluk artıyor. Çünkü patronlar, siyasilerin yaptığı gibi keyfi hareket ediyor, kural tanımıyorlar. Hem işçilerine karşı hem malların fiyatını belirlerken, hem de rant gördükleri her yerde.
(25.05.25)