Tüpraş’ta çalışan binlerce işçi, toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin tıkanması üzerine iş yavaşlatma eylemi gerçekleştirdi. İşçilerin örgütlü olduğu Petrol-İş Sendikası ile Koç Holding arasında devam eden TİS görüşmelerinde Koç, hiç utanmadan yüzde 28 oranında zam ve 3 yıllık sözleşme teklifiyle geldi. Koç’un dayatmasını kabul etmeyen işçiler Tüpraş’ın 4 rafinerisinde eylem gerçekleştirdi.
Petrol-İş İzmir Şubesi’nin örgütlü olduğu İzmir’deki TPI ve DYO Boya fabrikalarında da grev kararları ilan edildi. Sendika yöneticileri, mevcut ekonomik koşullarda yapılan tekliflerin gerçekçi olmadığını ve sermayenin, hükümetin belirlediği asgari ücret oranını sınır olarak dayattığını belirtti. Petrol-İş Sendikası Aliağa Şube Başkanı Hasan Toptan, İzmir, Kocaeli, Batman ve Kırıkkale’deki Tüpraş rafinerilerinde sabah 08.00 ile 10.00 arasında iş durdurma eylemi yapıldığını açıkladı.
3 bin 500 işçiyi ilgilendiriyor
Toptan, iş yavaşlatma kararının toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin 13. oturumunda da sonuç alınamaması üzerine alındığını belirtti. Toptan’ın açıklamasına göre, işveren ilk 6 ay için yüzde 28, ikinci 6 ay için ise yüzde 18 zam önerdi. Teklifin hem oran hem de sözleşme süresi açısından yetersiz olduğunu ifade eden Toptan, "İşveren 3 yıllık sözleşme yapmak istiyor, biz ise sözleşmenin 2 yıllık olmasını talep ediyoruz. İlk 6 ay için teklifimiz yüzde 71. Diğer 6 aylar için ise yüzde 40 artı 13 istiyoruz. Bu sabah itibariyle merkezimizle birlikte iş yavaşlatma kararını aldık. Ülke genelinde 3 bin 500 Tüpraş işçisiyle birlikte mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz" dedi.
Grev ilan edildi
Petrol-İş Sendikası İzmir Şubesi de kentteki üç büyük fabrikada grev ilan etti. Bunlardan ikisi, rüzgar türbini üretimi yapan TPI Composites’e ait. DYO Boya’nın da içinde bulunduğu üç fabrikada toplam 2 bin 500 işçi grev ilan etti. Petrol-İş İzmir Şube Başkanı Cem Turan, “Grev ilan ettik. TPI fabrikalarında 13 Mayıs itibariyle greve çıkacağız. DYO Boya’da ise 22 Mayıs’ta greve çıkılacak. Yaklaşık 2 bin 500 işçiyi ilgilendiriyor bu karar” ifadelerini kullandı.
Grev kararının zorunlu bir adım olduğunu vurgulayan Turan, “TPI fabrikalarında yüzde 120 zam talebimiz var. DYO’da ise saat ücretine dayalı bir sistem üzerinden yürütülen sözleşme var, orada da yüzde 140’lara varan bir artış istiyoruz. Mevcut hükümet politikalarının sonucu olarak yanlış uygulamaların faturasını işçiye kesmeye çalışıyorlar. Biz bu süreci elimizdeki en büyük silahımız olan grevle taçlandırmak istiyoruz. Madem ki müzakere masasında çözüm üretmiyorlar, biz de sahada, mücadelemizle hakkımızı arayacağız. Artık ne olacaksa olsun havasındayız. Bu fabrikalarda grev bizim açımızdan kaçınılmaz” diye konuştu. (21.04.25)
Çiğli’de grev başladı
Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması üzerine Çiğli Belediyesi’nde çalışan 900 işçi greve çıktı. İşçilerin enflasyonun altında ezilmeyecekleri bir sözleşme talep ettiklerini belirten Genel-İş Sendikası İzmir 10 No’lu Şube Başkanı Barış Okur, “İşçi arkadaşlarımız olur verene kadar grevimiz sürecek” dedi.
Görüşmelerden sonuç alınamayınca, 17 Nisan itibariyle belediyede çalışan işçiler greve çıktı. Belediye yönetimi en düşük yevmiyeyi 970 TL’den 1.250 TL’ye yükseltmeyi ve en düşük işçi maaşını yan haklar hariç 43.205 TL olarak belirlemeyi teklif etti. Ancak bu teklif sendika tarafından yetersiz bulundu. Belediyede grev pankartları asıldı, çöp toplama başta olmak üzere belediye hizmetleri durduruldu.
Okur, BirGün gazetesine yaptığı açıklamada, toplam 1130 üyelerinin olduğunu belirtti ve “Mevzuat gereği çalışacak yüzde 10 dışında Çiğli’de çalışma olmayacak. 900 civarında üyemiz greve çıktı. Dün gece 00’dan sonra grev pankartımızı asıp 17. gün itibariyle fiili greve çıktık” dedi.
Belediyenin sunduğu teklifi de aktaran Okur, “Bize sunulan bir önceki teklif yüzde 29’du. Son görüşmelerde yüzde 31’e denk gelen bir teklif sundular. Bu da işçilerden kabul görmedi” diye konuştu.
Okur, taleplerinin net olduğunu vurguladı: “Biz enflasyon altında arkadaşlarımızın ezilmeyeceği bir oranda buluşursak bu sözleşmeyi bitireceğiz. Tabii ki istediğimiz bazı ek maddeler var. Bununla ilgili görüşmeler istediğimiz düzeye gelirse belli bir noktadan sonra işçi arkadaşlarımıza soracağız. İşçi arkadaşlarımızın çoğunluğunun, tamam dediği süreçte de toplu sözleşmemizi imzalayacağız. İşçiler bu konuda olur vermezse grevimiz sürecek.” (17.04.25)
Tütün grevi zaferi
İzmir’de üç büyük tütün fabrikasında 45 gün süren grev sona erdi. Tekgıda-İş Sendikası İzmir 7 No’lu Şube Başkanı Ömer Atabey, ücret zamları ve sosyal haklar açısından önemli kazanımlar elde ettiklerini söyledi.
İzmir’de faaliyet gösteren Sunel, Oryantal Tütün Paketleme (OTP) ve TTL Tütün fabrikalarında çalışan 1700 işçi, haftalardır süren grevlerini kazanımlarla sonlandırdı. Sunel’de 45, OTP’de 43 ve TTL’de 41 günün sonunda toplu iş sözleşmesinde (TİS) anlaşma sağlandı, grevler sona erdi. İmzalanan sözleşmeyle birlikte işçilerin altı aylık ücret zammı tabanda yüzde 75’ten başlarken, en yüksek kademede bu oran yüzde 150’ye kadar ulaştı.
Greve çıkış sürecini “Asgari ücretin altışar aylık artmasıyla kıdemli işçilik ve vasıf sorumluluklar dâhil ortadan kalktı demiştik greve çıkarken. Tek tip yevmiye haline gelmişti. Bununla ilgili sorunlarımızı dile getirmiştik. Ayrıca yüksek enflasyon olduğu için altışar aylık ücret zamları talep etmiştik” ifadeleriyle aktaran Tekgıda İş Sendikası İzmir 7 Nolu Şube Başkanı Atabey, şunları söyledi:
“İki yıllık sözleşme altışar aylık ücret zamlarıyla yapıldı. 2 bin 300 lira olan sosyal hakkımızı 30 bin liraya çıkarttık. Onunla beraber altı aylık ücret zammı tabanda yüzde 75’ten başlıyor. Kademe kademe en üst teknikte yüzde 150’ye varan kademelerle zamlar oluştu. İşçilere yapılan zammın genel ortalaması yüzde 90 ile yüzde 100 civarında.”
Grev sürecinde kaybolan kıdem ve sorumluluk tanımlarının yeniden tanınmasını sağladıklarını belirten Atabey, “İşverenimize, ‘Objektif değerlendir ve sorunlarımızı çöz’ dedik. Sosyal haklarımızın tamamını ver dedik. Hesap ettik ve sosyal haklar için 40 bin talep ettik. Şimdi 10 bin lira feragat ile 30 bin lirayı geçirdik. Taban ücretinde de bize dayatılan ücret değil, bizim önerimiz olan ücret geçti. Çok başarılı bir sözleşme oldu” diye konuştu. (14.04.25)
Kadıköy Belediyesi işçileri geriye dönük alacakları için iş durdurdu
Geriye dönük 4,5 aylık ücret ve sosyal hakları için iş durduran Kadıköy Belediyesi işçileri Belediye binası önünde alacakları için basın açıklaması düzenledi.
DİSK’e bağlı Genel-İş üyesi Kadıköy Belediyesi işçileri, 2024 yılından 4,5 aylık ücret ce sosyal haklarının ödenmemesine ve güncel ücret ve sosyal haklarda yaşanan gecikmeli ödemelere düzenledikleri eylem ile tepki gösterdi. İşçiler, belediye binası önünden başkanlık binasına yürüyüş yaparak sabah 09:00-11:00 arasında iş durdurma eylemi gerçekleştirdi.
Yürüyüşün ardından konuşan Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şube Başkanı Muhammed Taki Aksoy, “10 aydır enflasyon karşısında eriyen alacaklarımız için dilencilik yapmak istemiyoruz. Hakkımız olanı zamanında almak istiyoruz” ifadeleriyle belediye yönetimine tepki gösterdi.
2024 yılının Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarına ait maaş, mesai ve yemek ücretlerinin hala ödenmediğini belirten Aksoy. “18 Kasım 2024’te imzalanan toplu sözleşmede bu ödemeler 2 Nisan 2025’e ertelenmişti, ancak hala bir adım atılmadı” dedi.
Belediye yönetiminin sürekli yeni vaatlerde bulunduğu ancak bunları yerine getirmediği vurgulayan Aksoy “Param yok ödeme yapamıyorum dediniz. Tamam dedik. Arsa satacağım, kredi çekeceğim dediniz. Belediyemiz zor durumda biraz daha sabırlı kalalım dedik. Ama artık ‘Yeter’ diyoruz” şeklinde konuştu.
“Bundan sonraki süreçte ödemelerin gecikmesi halinde Kadıköy halkının yaşayacağı hizmet kaybının sorumlusu bizler değil, Kadıköy Belediyesi yönetimidir" Diyen Aksoy 23 Nisan’da İstanbul’da yaşanan depremin ardından belediye binasının sağlamlığına dair de şüphelerinin bulunduğunu şube bünyesinde kurulacak uzman komisyonu ile yapılacak incelemelerin işçiler ile paylaşılacağını da kaydetti.
İşte tüm bunlar kendilerine işçi dostu diye CHP belediyesinde oluyor. Lafta işçi dostu olmak çok kolay ! (27.04.25)