Sinif Mucadelesi

Taşeron işçilerin tepkileri büyüyor! Hükümet ise yine bir “müjde” hazırlığında

Çarşamba 16 Ekim 2013

Son 5 ay içerisinde çoğu güneydoğu bölgesinde bulunan 10 farklı ilde taşeron işçiler, iş bırakma eylemleri ve grevler gerçekleştirdi, birçoğu hâlâ devam ediyor. İşçilerin talepleri aynı; güvenceli iş, iş güvenliğinin sağlanması, kıdem tazminatının korunması ve ücretlerde iyileştirme, yani insanca yaşamak.

Artan taşeronluk sistemi işçi sınıfı için dayanılmaz bir hâl aldı. Neredeyse güvenceli bir iş bulmak imkânsız. Patronlar bu sistem sayesinde işçileri en kötü koşullarda, yol ve yemek ücreti ödemeden, iş güvenliğine dair en ufak bir önlem almadan, düşük ücretlerle çalıştırabiliyor.

Şimdi taşeronluk sistemi ile ilgili yeni bir “müjde” paketi gündemde. Bu paketle, BEDAŞ işçilerinin kadroya alınmasını sağlayan, sadece asıl işin dışında kalan ve teknoloji gerektirmeyen yardımcı işlerin taşerona verilmesi kaldırılacak. Özel İstihdam Büroları’nın kurulması sağlanarak, işçiler günlük, haftalık ya da aylık işlere kiralanacak, yani güvenceli iş iyice hayal olacak. İş Mahkemeleri Kanunu’nun adı “İş Mahkemeleri, İş ve Sosyal Güvenlik Uyuşmazlıkları Hakem Heyetleri Kanunu” olarak değiştirilerek işe iade davalarının kazanılması zorlaştırılacak. Kıdem tazminatları bir fona devredilerek zaman içerisinde eritilecek, bu sayede patronlar istediği gibi işçileri işten atabilecek. Hatta bu fondan patronlara “istihdam olanağı yaratsın” diye krediler bile verilecek.

Bu düzenlemelerin bir an önce yapılması için toplanan “Çalışma Meclisi” sendikacıların patronların emrine koşulmasına yarıyor. İtirazların dikkate bile alınmadığı toplantıda, emirlerini almış olan sendika bürokratları, işçi haklarını daha da geriletecek yasaları anlatıp göz boyayacak.

Türk-İş’in daha önce “genel grev” yapacağını açıkladığı kıdem tazminatının her zaman yapıldığı gibi “kazanılmış haklar korunacak” denerek fiilen yok edilmesi en önemli hedeflerden. Mevcut yasaya göre kıdem tazminatı, işçi işten atıldığında, kadın işçi evlendiğinde, erkek işçi askere gittiğinde nakit olarak ödenmesi gerekiyor. Şimdi sadece işçi emekli olduğunda ya da öldüğünde ödenmesi gündemde. Bu aslında kıdem tazminatının yok edilmesi demek.

Hükümetin gerekçesinin “çoğu işçi alamıyor, bir gün bile çalışan alacak” olması aslında, var olan kanunlara patronların uymadığının, uymayan patronlara da hiçbir yaptırım yapılmadığının ilanı. O zaman patronlar yeni yasaya niye uysun? Demek ki amaç işçinin hakkı değil!

Kıdem tazminatı, işçinin ücretinden kesilerek birikir, yani işçinin ödenmemiş ücretidir. Tazminat, devlet fonuna devredildiğinde, patronlar, işçinin parasına el koyacak. Fona, bugüne kadar ödediklerinin yarısını ödeyecekler. Kıdem tazminatı, her yıl için 30 gün üzerinden değil, 15 günlük ücret üzerinden hesaplanacak. Üstelik, patronlar fona ödeme yapmazsa, yine bir yaptırım olmadığı gibi ödeme zorunluluğu devlete yüklenecek. Yani para yine dolaylı olarak işçinin cebinden çıkacak.

Diğer önemli saldırı ise taşeronlukla ilgili. Özellikle sağlık işkolunda ve son olarak enerji işkolunda işçilerin mücadelesiyle, “ası işi” yaptıkları için davaları kazanan işçileri, kadroya alma zorunluluğu çıkmıştı. Yasada yapılacak değişiklikle, işçilerin bu hakkı kazanmaları engelleniyor.

Taşeronluk, sadece taşeron işçilerin değil, kadrolu işçilerin de sorunu. Çünkü kadrolu işçiler de sürekli taşerona geçme korkusuyla çalıştırılıyor ve yeni yasa bunu yasallaştırıyor. Hükümetle patronlar birlik olmuş işçilerin sırtından bol kazanç sağlamanın, işçiyi sömürmenin daha iyi yollarını arıyor.

Saldırılarına, örgütlü bir güç oluşturursak karşı koyabiliriz. Uzun yıllardır, işçi haklarındaki tek iyileşme, 4/C maddesinde yapılan iyileşmedir. Bunu sağlayan da TEKEL işçilerinin Ankara’daki mücadelesi olmuştu. (01.10.13)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2013  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 184 - 4 Ekim 2013  Site yaşamını izle Emekçinin Gündemi   ?