Sinif Mucadelesi
Bulgaristan emekçilerinin mücadelesi hükümeti geriletti

Safımızı bilip sıraya girmeli

Cuma 15 Mart 2013

Bulgaristan’da elektrik zammı hükümet düşürdü. Başbakan, bir hafta süren gösteriler sonunda, hem zammın bir kısmını geri almak hem de istifa etmek zorunda kaldı. Benzer gelişmeler daha önce Yunanistan’da olmuştu. Ekonomik krizi fırsat bilip halka kemer sıkma politikaları dayatan birkaç hükümet arka arkaya düşmüş tekrar tekrar seçim yapılmıştı. Şimdiki hükümet de planlarına karşı genel grev yapan emekçilerin tepkileriyle karşı karşıya.

İtalya’da da aynı durum var. Ekonomik olarak çok zorda olduğu söylenen İtalya’da hükümet düştü, bürokratlardan bir hükümet kuruldu, o da fazla dayanamadı, yeniden seçimle siyasilerden, yani halkı lafazanlıkla kandırabileceklerden bir hükümet kurulacak.

Aynısı, çok daha ağırı, daha küçük devletlerde İrlanda’dan doğuya doğru, kuzey Avrupa ülkelerinde yaşandı, yaşanıyor.

Uluslararası büyük şirketler, başta bankalar olmak üzere otomotiv, kimya, petrol ve gıda işkollarının dünya çapında iş yapan şirketleri kâr rekorları kırarken, devletler iflas ediyor. Battığı söylenen bankalara, devlet kasasından para aktarılarak kurtarılıyor ve hemen kâra koşmaya başlıyorlar. Ancak tamtakır hale gelen devlet kasasını doldurmak için önce emeklilik, eğitim, sağlık, altyapı gibi kamu hizmetleri kısılıyor, kamuda ücret indirimleri, işten çıkarmalar yapılıyor, üstüne ek vergiler salınıyor! Sonra da kitlelerin buna boyun eğmesi bekleniyor.

Avrupa’nın her yerinde bugün geçerli olan bu dayatmalara karşı emekçiler, ellerinden geldiği, akıllarının erdiği kadarıyla farklı düzeylerde mücadele ediyor. Kimi zaman az da olsa hükümetlere ve patronlara geri adım attırıyor, kimi zaman saldırıları biraz olsun geciktiriyor kimi zaman da hiçbir sonuç alamıyor. Ancak başka bir yol yok. Siyasetçiler, üst düzey bürokratlar ve hizmet ettikleri patronlar, kitlelerin zorunu görmezse daha da saldırganlaşacak. Kasalarını şişirme dışında onları harekete geçiren hiçbir düşünce hiçbir dürtü yok.

Sadece Avrupa’da değil, Kuzey Afrika ülkelerinde de Tunus’tan Mısır’a kadar her yerde isyan ateşini yakan “özgürlük” isteği, sadece siyasi özgürlüğü değil, bir iş bulma ve insanca bir yaşam kurma özgürlüğü anlamına da geliyor. Hala süren mücadelelerde kitleler, geri çekilmeme gerekçelerini çoğu zaman, “iktidar değişti ama yaşamımız değişmedi, iş yok, ücret artışı yok” diye ifade ediyorlar. Kitlelerin gerçek isteğini çok iyi bilen yeni iktidarlar, öncekiler gibi rahat değil, geri adım atıp duruyorlar.

Tüm bunlar bize örnek olmalı. Dünyanın en pahalı benzini Türkiye’de, elektrik, doğalgaz fiyatı da rekora koşuyor. Suriye’de ilk isyan ekmek zammıyla çıkmıştı. Bizde de “ekmek israfını önleyeceğiz” diye başladılar, ekmek zammıyla bitirdiler. Politikacılar böyle göz boyuyor. Ekmek israf oluyor diye yoksulları dillerine doladılar, sonra da yoksulların temel besinini 1 liraya çıkarmakla yetinmeyip daha ucuza satılmasını da yasakladılar.

İşte politikacılar, tam da bu işi yapıyor. Ya kitlelerin gözünü boyuyor, dikkatini başka yöne çekiyor ya da suçluyor. Bulgaristan’ın emekçileri ve diğerler ülkelerin emekçileri artık buna kanmıyor biz de kanmayalım. (28.02.2013)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2013  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 177 - 1 Mart 2013  Site yaşamını izle Başyazı   ?