Petrol fiyatı nasıl belirleniyor?
Petrolün varil fiyatı, 135-140 dolara ulaştı. Böylece, fiyatı yıllık yüzde yüz arttı ve önceki zirvesi olan 1979 düzeyini, yüzde15 geçti. Patronların akıl hocası sözde uzmanların bir kısmı fiyat artışlarını arz yetersizliğine ve talep artışına bağlıyor. Çin ve Hindistan’dan artan talebi de ekliyorlar. Petrol fiyatının yıl sonuna kadar 200 dolara ulaşacağına ilişkin öngörüler var.
Oysa petrol fiyatını yıl başından bu yana yüzde 40 arttıracak temel hiçbir değişiklik olmadı. Aksine, mali krizin etkisiyle ABD’deki ekonomik yavaşlamanın, enerji talebinde gerilemesi gerekiyor. Nitekim, son aylarda pirinç, gıda, buğday ve domuz eti piyasasında yüzde 20-30, sanayide girdi olarak kullanılan birçok metalde yüzde 40-60’a varan gerileme var.
ABD’de petrol tüketiminde, Çin’in petrol ithalatında gerileme oldu. Fiyatların yukarı doğru sıçraması değil, en azından artış hızının yavaşlaması gerekirdi.
ABD ve dünya ekonomisi bir durgunluğa girerken petrolün artacağını kim söylüyor? Spekülatörler, Merrill Lynch, Deustche Bank, Societe General gibi finans kurumları. Bunların ortak özelliği, ABD ev piyasasında başlayan mali krizde ellerini kötü yakmış olmaları ve petrol ve emtia (mal) piyasalarında oynuyor olmaları.
Kayıplarını şimdi emtia piyasalarında balon yaratarak telafi ediyor, 1 lira koyup 16 lira borçlanarak, kayıplarını geri kazanıyorlar. Bu şekilde balon, krizde daralacağına şişiyor; dolar ve mal ticaretine giden spekülatif para miktarı yıl başında 510 trilyon dolarken şimdi 590 trilyon dolara ulaştı.
Bu şekilde petrol fiyatının New York ve Londra finans kurumlarında belirlenmesi, enflasyon tehlikesine de yol açıyor. Çünkü, uzmanlara göre fiyat artışlarının en az yüzde 60’ı spekülatif talepten kaynaklanıyor. (03.06.08)