Sinif Mucadelesi

Siyasi sistem, düzeni sermayenin ihtiyaçlarına göre biçimlendirmek için çalışıyor

Çarşamba 14 Kasım 2012

Meclis açılır açılmaz çıkarılan, Toplu İş İlişkileri Yasası ile ilerleme yapılacağı söylenerek, işçi haklarında bir adım daha gerileme yapıldı. İş güvencesi yasasına dayalı olarak işe iade hakkı, artık 30’dan az işçi çalıştıran iş yerlerinde geçerli olmayacak. Böylece kayıtlı çalışanların neredeyse yarısı olan 12 milyon civarında çalışan bu haktan yararlanamayacak. Çıkan ilk yasada işçi haklarının geriletilmesi, şaşırtıcı değil, çünkü meclis neredeyse bunu hep yapıyor. Çıkarılan her yasa, yapılan her değişiklik, burjuvazinin ya yeni üretim ihtiyaçlarına ya da yönetim ihtiyaçlarına göre düzenlenmiş. Doğrudan hedefi, işçi sınıfının çıkarları olan bir tek yasa yok. Ancak siyasilere sorulsa tüm yasalar, değişiklikler toplum için yapılıyor. Hatta zamlar bile!

Meclis çalışsın veya tatilde olsun, çalışma yaşamını ve hakları biçimlendiren düzenlemeler sürüyor. Örneğin bu tatil döneminde, memurların tedavi sürelerindeki ücret haklarını kısıtlayan bir düzenleme daha yapıldı.

Zaten meclis tatil olmadan hükümete kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi veriyor. Meclis açıldığında, bu kararnameler, muhalefet partileri tarafından belirli bir sürede dava konusu edilmezse otomatikman yasa haline geliyor. Çoğu zaman böyle oluyor. Çünkü bugün muhalefette olan partiler, iktidara geldiklerinde kendileri de bu ve benzeri yasaları çıkaracaklar. İşte böylece adım adım haklar geriliyor, değişiyor, biçimleniyor.

Eğer böyle olmasaydı, Türkiye ekonomik ve sosyal olarak bugünkü görünümde olmazdı. Ekonomik olarak dünyanın 15’inci büyük ekonomisi olduğu kabul edilen Türkiye, sosyal olarak sayısı 160’ı aşan dünya ülkeleri arasında 90 ile 130’uncu sıralarda. Nüfusu az ve ekonomik olarak gelişmemiş ülkeler dikkate alınmadığında, genellikle en sondayız. Sağlıkta iyileşme olmasına rağmen anne-çoçuk ölümlerinde hep liste başındayız, ülkedeki altyapı, konut, eğitim, kültür olanaklarına erişmede eşitlik açısından son sıradayız. Kadınların çalışma yaşamına, siyasi ve sosyal yaşama katılımında, demokratik ve siyasal yaşama katılma olanaklarında en sonlardayız.

Hükümetin övünç kaynağı ekonomide bile durum kötü. Gelir adaletsizliği, azalmıyor, aksine artıyor. zenginlik, sayısı son yıllarda biraz artan ama yine de nüfusa göre son derece küçük bir kesim olan bir avuç büyük sermayedarın elinde toplanıyor. Bankalardaki mevduat hesaplarındaki toplam paranın yarısı 50 bin civarında kişiye ait. Diğer yarısını, neredeyse 70 milyon paylaşıyor.

Bugünkü durum, işçi sınıfının üyesi olan on milyonlar için olumsuz, siyasilerin, meclisin canla, başla hizmet etmek için çalıştığı küçük bir azınlık sermaye ve çevresi için iyiye gidiyor. Türkiye, artık parası olanların, belirli bir insani koşullarda yaşayabildiği ülkeler kervanına katıldı. İşçi sınıfına da bunlar gösterilip sanki mümkünmüş gibi çok çalışıp bir yer, mal mülk edinmesi öğütleniyor.

Temel olarak patronları palazlandıran, ardından toplumun sınırlı bir kesiminin yararlandığı bu yaşam düzeyi öne çıkarılarak, işçi sınıfının tüm kesimlerine meclisin, hükümetin çalışmalarından, yaptığı değişiklik ve düzenlemelerden memnun olması bekleniyor, dayatılıyor. Oysa işçi sınıfınını yaşamında, ekonomik ve sosyal haklarında, böyle bir değişiklik ve iyileşme olmadı. Hala en kötü ulaşım, en kötü konutlar, okullar, hastaneler işçi semtlerinde olmaya devam ediyor. Hala yasalardaki hakkını almaya çalışan, hastalandığında işe gidemeyen işçi işten atılıyor. Milyonlarca işçi sigortasız, havalandırmasız, güvencesiz çalışıyor hatta bir kesimi böyle bir iş arıyor.

Türkiye’nin “büyümesi” ya da demokrasinin “gelmesi” tam da kapitalist düzene uygun şekilde gerçekleşiyor. Hükümet de bunu iyi bildiği için henüz yıpranmamış, milyonların gözünü boyayabiliyor, dikkatini başka yönlere çekebiliyorken, meclisi hızla çalıştırıp emeklilikten çalışma düzenine kadar, patronların önümüzdeki dönem ihtiyaç duyabileceği ortamı hazırlamaya gayret ediyor. (30.10.12)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2012  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 173 - 2 Kasım 2012  Site yaşamını izle Başyazı   ?