Sinif Mucadelesi

15-16 Haziran’a selam!

Cuma 15 Haziran 2012

1960’ların sonu 1970’lerin başında sayıca kalabalıklaşan işçilerin ekonomik ve sosyal talepleri, DİSK’te örgütlü işçilerin mücadeleciliğiyle bütünleşince, fabrikadan fabrikaya örgütlenme imkanı ve zemini gelişti. İşçiler arasında mücadeleye güven arttı. Aynı zamanda DİSK’in üye sayısı da arttı.

Dönemin büyük sermayesi, bu durumdan ciddi olarak rahatsızdı. Demirel’in başında bulunduğu Adalet Partisi hükümetine, bu gidişatı durdurması yönünde baskı yapıyordu.

Sonunda Demirel hükümeti harekete geçti. Türk-İş başkanı ve milletvekili olan CHP’lilerin de aralarında yer aldığı bir komisyon, DİSK’in kapatılmasına yol açacak bir yasa hazırladı ve meclise sundu. Bu yasa mecliste görüşülürken, işçiler, sendikacıları beklemeden harekete geçtiler.

Alibeyköy Demir Döküm fabrikasından başlayarak kazan fabrikasına, oradan Haliç çevresinde bulunan irili ufaklı fabrikalardan atölyelere, bir birlerini itekleyerek yürüş halini aldılar. Haliç köprüsüne vardıklarında on binler olmuşlardı.

Artık hedef DİSK’in kapatılmasını aşmış işçiler, sömürü düzeninden rahatsızlıklarını ifade ediyorlardı. Bir çok yerde yürüyüşe Türk-İş üyesi ya da herhangi bir sendikaya üye olmayan işçiler de katıldı.

İşçilerin hedefinde yasanın görüşüldüğü Ankara vardı. Yürüyüş kolu Gebze’ye vardığında, artık yüz binlerce işçi ve onları destekleyenler haykırıyordu. Yol üstündeki kentlerdeki işçiler de yönüyle katılmak için hazırlık yapıyordu. Ne polis ne de harekete geçirilen ordu, sel gibi akan işçileri durduramadı.

Sermayenin planları alt üst oldu. Hemen DİSK yönetiminden yardım istediler. Tek çare dönemin DİSK başkanı Kemal Türkler’in yürüyüşe müdahale etmesiydi.

Nitekim o da yardımı esirgemedi. Hükümetin hazırladığı ses düzeniyle radyodan yayınlanan ünlü “Gebze konuşmasını” yaptı. “Askere taş atan işçi, vatan düşmanıdır” dedi. Amacımıza ulaştık deyip, işçinin geriye dönmesini isteyerek, işçilerin umutlarını kırdı. Oysa amacına ulaşan sadece kendisiydi. O zaman koltuğunu koruyan Türkler, daha sonra öldürülecekti. Nitekim yasa meclisten geçmesine rağmen hiçbir zaman uygulanamadı, birkaç yıl sonra da iptal edildi.

Sendika bürokratları, en önemli anda patronlara ve onların düzenlerine hizmet edip bu muazzam iki günlük işçi dayanışma ve mücadele yürüyüşünü sonlandırmayı başardılar. Ancak işçi sınıfının hafızasında; mücadele edince, birlikte davranınca, her zorluğun aşılacağı bir kez daha kanıtlanmış oldu. Türkiye işçi sınıfının mücadeleye bakışında derin izler bıraktılar, 15-16 Haziran’da işçiler.


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2012  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 168 - 8 Haziran 2012  Site yaşamını izle Güncel… Güncel… Güncel…   ?