Sinif Mucadelesi

Temsilcilik seçiminde olan bitenlerin genel değerlendirmesi

Cuma 15 Haziran 2012

Bir sendikada demokrasinin uygulanıp uygulanmadığının cevabı, işyerlerinde işçilerin, temsilcilerini özgürce seçme ortamlarının olup olmadığına bağlıdır. Eğer işçiler, iradelerini ifade edemiyorlarsa ve örgütlenmeden yoksunsalar, işveren ve sendika bürokratlarının müdahalesi varsa, biliniz ki o sendikanın işleyişinde hileli yöntemler vardır.

Dışarıdan görünen DİSK, diğer sendikalardan farklıdır. İçine girildiğinde ise herkesin aklına gelebilecek her türlü düzenbazlığı, üçkâğıtçılığı görebiliyorsun.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen işçiler, aday olacaklarını söylediler. Sonuçta bir işçinin önderliğinde altı işçinin onayıyla bir liste ortaya çıktı.

İlk önce temsilcilik konusunda bilinçli ve politik işçilerden yardım istediler. Yapılan toplantıda politik işçiler, aday olan işçilere, nasıl bir temsilcilik veya sendikacılık düşündüklerini sordular. Cevap mevcut temsilcilerin yaptıklarından, şubeden rahatsız oldukları, bundan dolayı aday oldukları idi.

Politik işçilere göre ise bu liste yetersizdi. Bu hali ile mevcut temsilcilerden farkınız olmayacak, işveren ile sendika bürokratlarını çok hafife alıyorsunuz diyerek eleştirilince, aday listenin baş temsilciliğine hazırlanan arkadaş: “Bakınız bir arkadaş dışında hepinize söyledim. Sadece bir arkadaşa ulaşamadım. Ona da şimdi burada söylüyorum. Bizim listeye girer misin?” diye soruyor.

Altı arkadaştan dört aday net. İkisi ise değişebilir. Tartışma artık ilk aday olmak isteyen arkadaştan çıkıp, bilinçli ve politik işçilerin tartışmasına döndü. Belli aralıklarla toplanan işçilerin tartışması sonucu kısa süre içinde liste sayısı ikiye çıktı. Bu kez de politik işçiler bu listelerin birleştirilmesi için çaba göstermeye başladılar. Bu tartışma sürecinde toplu iş sözleşmesi %10 zamla imzalandı.

İşçiler arasında ciddi bir rahatsızlık oluştu. Tartışmaya katılan işçiler tek liste istediler. Çünkü işveren ile sendika bürokratlarının geçmişte yaptıkları herkesin kafasındaydı. Tartışma iki listenin birleştirilmesiyle bitti. Aday liste bilinçli politik işçilerin egemenliğine dönüştü.

Ertesi gün gelen haber, makine ikmalde çalışan arkadaşın adaylıktan çekildiğiydi. Gerekçesi ise işverenin onu gece vardiyasına sürgün etmesiydi. İşçi de “ben gece vardiyasına gitmiyorum, temsilcilikten çekiliyorum” demiş.

Böyle bir olumsuzluk düşünüldüğünden yedek aday belirlenmişti. Bir sonraki gün de yedek adayın ve başkanlık dairesindeki adayın, adaylıktan çekildikleri haberi geldi. Tüm planlar alt üst oldu. Yeni bir tartışma başladı. Tartışmaya katılan işçiler, adaylıktan çekilen işçileri eleştirdiler. Altı saat içinde fikir değişir mi? Sanki bilmiyorlar mıydı, işverenin baskısını, sendika bürokratlarının koltuklarını korumak için yapacaklarını?

Bizzat sendika şube başkanı ile baş temsilci, işverene ricada bulunarak aday olan işçilerin gece vardiyasına sürgün edilmelerini istemişler. İşverenin canına minnet, hiç geri çevrilir mi?

Doğrusu, adayların dik durup işverenin tüm baskılarını boşa çıkarmasıydı. Bundan öncekiler böyle yapmıştı. İşçilerin gereksiz korkularını yenmişti. Muazzam güvenilir deney bırakmıştı. Bu seçim arifesinde bilinçli politik işçiler, adaylıktan çekilerek işçiler arasında ciddi güvensizlik ve moralsizlik oluşturdu.

Temsilcilik listesini başından beri oluşturmaya uğraşan işçi, yoluna devam edeceğini söyledi. Başa dönüldü, sıradan işçilerin listesi yeniden devreye girdi. Bilinçli ve politik işçiler sadece uzaktan izledi. Çünkü listeden çekilen, baskıya boyun eğen kendileriydi. Dik duran taraf ise tabir yerindeyse güya apolitik işçilerdi.

Bu tartışmalar, liste hazırlığı yapan işçilere sadece zaman kaybettirdi. Tartışmalardan dolayı işyerinde çalışma yapılmadan sandık başına gidildi. İşçiler oy kullanmaya gelirken liste var mı yok mu tartışması bile yaşandı.

Tüm olan bitenlerden sonra sandığın etrafında çok demokratik bir hava vardı. Şube başkanı, sendika arabası ile hiçbir zaman sendikal faaliyet içinde olmayan, işverenin bilgisi dışında tuvalete gitmeyen bankamatiklere oy kullandırıyordu. Bu işçiler her zaman işçilerin çıkarlarını koruyan ve gelişmesine emek veren işçilere ve devrimcilere karşı kullanılan, ağırlıklı olarak üretim içinde olmayan işçilerdi. Sonuç belliydi. İşveren listesi kazandı. İşveren tarafı ile sendika bürokratları mutluydu.

Muhalif liste azımsanmayacak kadar oy aldı. Bilinçli işçiler ise kötü sınav verdiler. Umarız ki iyi dersler çıkaracaklar.

İşçiler şimdi en çok onları konuşuyor ve tartışıyor. Döneklik yaptılar deniyor ki biraz öyle. Bilinçli ve politik işçilerin bu tutumları işverene ve sendika bürokratlarına güç verdi.

Bilinçli ve politik işçilerin görüşlerine gelince. 5-6 farklı görüşe sahip çevrelerden oluşan işyeri çalışmasında, Halk Cephesi sendika bürokratları ile işveren cephesinin ortak kalesinden bireysel rahatsızlıklarını belirtenler olsa da işveren çemberini hiç kırmadılar.

Yurtseverler işyerlerinde kendi içinde birlikte hareket etmediler.

Troçkistler ise iki farklı grubun anlayışı içinde farklılaştı. Dönem dönem birlikte hareket etmelerine rağmen temsilcilik sürecinde aday olup çekilen taraf için hiç de iyi olmadı.

İşçi arkadaşlar, geçmişte sendika örgütlenmesinde güzel örnek olmuşlardı. İşverenin tüm baskılarını yerle bir etmişlerdi. Fikir dağınıklığı sendikal rekabette kendini gösterdi.

İşverenin keyfi uygulamaları da devam ediyor. Son bir yıl içinde, fen işleri, veteriner, yemekhane bölümleri taşeronlaştı. Çöp araçları başka taşeronda. Artık başkanlık dairesinin taşeronlaşacağı söylentisi var. Basit bir temsilcilik seçiminde işveren bu kadar sendika bürokratına yardım yapıyorsa elbette bir karşılığı var. Sendika da işvereninin çıkarlarını geliştiren çalışmalara göz yumuyor.

Yaşanılan tüm olumsuzluklara rağmen işçi sınıfının çıkarlarını koruyacak gücü var. Yeter ki siyasi gruplar, hiçbir art niyet taşımadan işçilerin mücadelesine emek versin. Eğer işvereni rahatsız edecek mücadele yöntemleri tartışılmazsa yarın geç olabilir. Sendika bürokratları, temsilcilik seçimine verdikleri gayretin sadece yüzde birini, işçilerin haklarının korunmasına ve bilinçlenmesine, örgütlenmesine emek etseler daha anlamlı olur. (Bir işçi, 06.05.2012)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2012  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 168 - 8 Haziran 2012  Site yaşamını izle Fabrikalardan... İşyerlerinden  Site yaşamını izle Belediye   ?