Sinif Mucadelesi

Patron yine işçilerin promosyon parasına göz dikti

Perşembe 13 Ekim 2011

Biz de her üç yılda bir işçilerin ücretlerini çektikleri banka değişiyor. Önceden işveren ile banka arasında bir protokol anlaşması yapılıyordu. Bu anlaşmadan kimsenin haberi olmuyordu. Sadece banka, işverenden aldığı işçi ücretlerini birkaç gün beklettikten sonra, hem günlük hem de gecelik faizden yararlanırdı.

İşveren bu durumu bildiği için bankadan avantasını alırdı. Onlar da işvereni memnun edecek şekilde patrona ya hediye gönderiyorlar ya da hesabına para yatırıyorlardı.

Ancak bankalar arasındaki rekabet kızıştığından bu durum işçilere yansıdı. Çünkü bankanın asıl müşterileri ücretliler yani işçiler. Banka değişimleri, bankalar arasında pazar kapma yarışına dönüştü. Hatta başbakanlıkta buna yönelik bir yönetmelik yayımlandı. Buna göre promosyon paralarından çalışanların yararlanması istendi.

Bundan üç yıl önce aynı işyerinde çalışan kadrolu işçiler promosyon paralarını aldılar. Sadece taşeron çalışan işçilere verilmedi. Buna gerekçe olarak da şirketin parayı işçilerin çalışma koşullarını iyileştirmek için kullandığı bahanesi söylendi ama bunun kocaman bir yalan olduğunu biliyoruz. Bu, sadece bir kılıf.

Yeniden banka değişikliği yapılıyor. Kadrolu işçiler haklı olarak promosyon paralarını alacaklar. Taşeron işçilere gelince, yine aynı tas aynı hamam… işçiler arasında yeniden tartışma başladı. Sendika şube başkanı gündüz vardiyasında açıklama yapmış: “Siz taşeron işçilerisiniz. Bundan dolayı sizin promosyon parası almaya hakkınız yok.” demiş ve gitmiş.

Zaten bu işler şube başkanına kalırsa işçiler yandı. İşçiler, açıklamanın şube başkanından değil sendikanın hukukçularından, eğitimcilerinden gelirse daha sağlıklı olacağını düşünüyor. Ayrıca bu tür açıklamalar sendikanın seminer salonlarında yapılırsa daha iyi olur. İşçiler de düşüncelerini açıklar.

Şimdi gelelim işin aslına. Mademki biz özel şirketiz o zaman sahibi kim. Yönetimi biliyoruz. Ancak bir türlü şirket sahibini öğrenemedik. Bazen kendini gösterir gibi yapıyor.

Örneğin sözleşme sürecinde son kararı o veriyor. Şirketi kimin yöneteceğine o karar veriyor. İş elbiselerimiz belediyenin forması. Belediyeyi temsil ediyoruz. İş ile ilgili aksaklıklar olursa sürekli uyarılıyoruz. Siz belediyeyi temsil ediyorsunuz deniyor.

Sadece, ücretlere ve sosyal haklara gelince taşeron işçileri oluyoruz. Belediye başkanı yasalardan kurnazca yararlanıyor. Ne tam bir belediye şirketiyiz ne de tam bir taşeron şirketiz. İki arada bir deredeyiz.

Asıl sorun burada. Bir an evvel tam teşekküllü bir belediye şirketi olmayı talep etmeliyiz. Taşeron şirketler, CHP’li belediyelerde yan kuruluş şeklini aldı. Bizim patronumuz da sözde sosyal demokrat. Aslında sadece kendine demokrat.

Belediye bir kez daha işçilerin parasına göz dikti. Bu haksızlığa karşı mücadeleden ve sorunu sürekli dillendirmekten vazgeçmeyeceğiz. (Bir işçi)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2011  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 160 - 7 Ekim 2011  Site yaşamını izle Fabrikalardan... İşyerlerinden  Site yaşamını izle Belediye   ?