Sinif Mucadelesi

Gerçekler açıklanacak mı?

Çarşamba 6 Ocak 2010

Ankara’da başbakan yardımcısı Arınç’a suikast hazırlığında olduğu iddiasıyla subayların gözaltına alınmasının ardından yaşanan gelişmeler, AKP ile generaller arasındaki mücadelenin kızıştığını gösteriyor.
Hem ordudan, hem hükümet çevrelerinden kaynaklanan akıl karıştırıcı, gerçekleri gizlemeye ve çarpıtmaya yönelik birçok yayın yapılıyor. Örneğin, aramanın yapıldığı yerin seferberlik bilgilerinin merkezi olduğu, buradaki bilgilerin devlet sırrı olduğu, aramayı yapan hakimin izlendiği, hükümete darbe planladığı gibi.

Önce Türk Telekom merkezi arandı, ardından ordunun kozmik odası. Birbirlerine karşı delil topluyorlar. Özel Harp Dairesi, Özel Harekat Dairesi, Özel Kuvvetler Komutanlığı denilen -orduda ismi bu kadar değişen başka bir birim yoktur herhalde- bu birim, ordunun topluma karşı işlediği suçların yönetildiği merkez.

İkinci dünya Savaşı’ndan sonra NATO yönetiminde, bağlı ülkelerin çoğunda komünizme karşı mücadele amacıyla ordu içinde hükümetlerden bile gizli birimler oluşturuldu. 1980’lerde İtalya’da “Gladyo” adıyla ortaya çıkarılan, bu birimlerden biriydi. İtalyanlar, aynı birimin Belçika’da da olduğunu öğrenip, Belçika hükümetine haber verdiklerinde, Belçika hükümeti generallerinin bu birimi kendilerinden bile saklandığını öğrendiler.

Bu dönemde ABD’li NATO yetkilileri, Türkiye’de de benzer birimin varlığını yarım ağızla kabul ettiler. Hatta Ecevit, bu birimi kapatmak için çaba gösterdiğini dahi açıkladı. Kısacası, hükümetler olan bitenin farkındaydı. Ama kendilerine zarar vermediği için kıllarını kıpırdatmadılar.

Bugün, durum değişti. Bugüne kadar kendilerine hizmet eden bu birim artık, zarar veriyor. Çünkü Türk milliyetçiliğini kullanan, düşmanlarla çevriliyiz siyaseti, geçmişte kaldı.

Türk burjuvazisi, dünya burjuvazisine eklemlenmek istiyor, karşılığında, dünya burjuvazisi Türkiye’den pay istiyor. Bu ortamda, ordunun Türk milliyetçiliği ekseninki çıkışları, siyasi sistem üzerindeki ağırlığı çıkarlara ters düşüyor, bu nedenle ordunun geriletilmesi gerekiyor. Bu süreç yeni değil, Avrupa Birliği ilişkileri ekseninde, yıllar öncesinden başladı ve ilerlemeye devam ediyor.

İşte Türk milliyetçiliği, vatanı koruma ekseninde biçimlendirilmiş ordu ve onun kirli işlerde kullandığı paralı katiller, geçmişte devletin olanaklarından yararlananlar, yeni siyasete direniyor. Üstelik bu çevre, sadece burjuvazinin siyasetine, bunu uygulayan hükümete direnmekle kalmıyor, kendi çıkar ilişkilerini korumak ve geliştirmek için kendi başına hareket ediyor, kâr olanaklarına el koyuyor, ihalelere müdahale ediyor, kısacası patronların pastasına ortak olmaya çalışıyor. Bu, artık komünizm tehdidinden eskisi gibi korkmayan Türk ve dünya burjuvazisi için katlanılmaz bir durum.

Başbakan’a suikast iddiasını Ergenekon davaları izledi. Arınç’a suikast iddiasını doğrudan orduya yönelik bir davalar zinciri izleyebilir. Böyle bir durum, derin devletin tasfiyesine, demokrasinin gelişmesine yönelik umutları yeşertebilir, siyasiler bunu kullanabilir. Diğer tarafta CHP gibileri, olanları AKP’nin orduya ve cumhuriyete komplosu olarak değerlendirip, kutuplaşmaya gidebilecek bir süreci kışkırtabilir.

Hükümet eliyle ordunun geriletilmesi süreci yaşanırsa, bu her şeyden önce burjuvazinin çıkarları için ve bu çıkarlar sınırlarında yapılacak, işçi sınıfının çıkarları için değil. Ancak işçi sınıfı, tıpkı çıkarlarını koruyan ve dayatan burjuvazi gibi kendi çıkarlarını dayatıp, tüm gerçeklerin ortaya çıkarılması, sorumlularından hesap sorulması ve demokratik haklar için gerekenin yapılmasını dayatabilir, dayatmalıdır. (29.12.09)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2010  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 139 - 6 Ocak 2010  Site yaşamını izle Siyasetin Gündemi   ?