Sinif Mucadelesi

İşçiler, açılıma nasıl bakabilir?

Pazar 15 Kasım 2009

Kürt açılımında, Irak’tan gelenlerle bir adım daha atıldı. Hükümet “teslim olma” diye açıkladığı dönüşü kendi siyasetine destek olarak kullanmak ümidiyle “daha çok gelen olacak” diye açıklama yaptı. Ancak öte yanda Kürt önderler de kendi politik çıkarları yönünde hareket edip geri dönüşü siyasi güç gösterisine dönüştürünce durum karıştı. Milliyetçilerin tepkisi nedeniyle, önce birbirini suçlayan iki taraf şimdi de geri adım atma işaretleri veriyor. Belli ki pazarlık zor ilerliyor. Hükümetin bir palanı varsa bile açıklanmıyor, sadece kabul etmemiz isteniyor.

Hükümet ve çevresindekiler yanda her şey eskisi gibi devam etsin deyip açılıma karşı çıkan MHP ve CHP, diğer tarafta sözde demokrasiyi getirecek AKP varmış gibi gösteriyor. Bu ayırım doğru değil.

Gerçekte, bir tarafta hangi siyasi parti çevresinden olursa olsun bu düzenin olanaklarından yararlananlar diğer tarafta hangi milliyetten olursa olan bu düzeni sırtında taşıyan işçiler var. Bu nedenle işçiler, her şey gibi açılıma da kendi çıkarları açısından bakmalı.

Büyük patronlar bir süre öncesine kadar Kürtlere karşı savaş siyasetini benimsiyor ve destekliyorlardı. Çünkü bu yolla hem milyonlarca Kürde hiçbir hak vermediler hem de savaş üzerinden para kazandılar.

Ayrıca, milliyetçiliği kullanıp Kürt düşmanlığı yaratarak, hiçbir olanak vermedikleri gençleri kışkırtarak oyaladılar, kullandılar, emekçilerin dikkatini düzenin bozukluğundan, bitmek bilmeyen krizlerden bu yöne kaydırdılar.

Bir süredir, hem uluslararası hem de ulusal nedenlerle bu siyasetleri değişti. Güneydoğudan, Avrupa’nın petrol ve doğal gazının taşıma hatları geçecek. Bundan büyük gelir bekleniyor. Buna, Irak ve Ermenistan ile yapılacak ticaretten gelecek kazancı da ekleyince patronların neden siyaset değiştirdiği anlaşılır.

Bu nedenle herkes bizim düşmanımız siyaseti bitti, herkes bizim dostumuz siyaseti başladı. Utanmaz siyasetçiler, yıllarca bizi düşmanlıkla oyaladılar, şimdi tam aksini söylüyorlar. Ancak yarın, çıkarlar değiştiğinde yine aksini söyleyebilirler, bunu unutmayalım.

Ticaret yapmak için silahların susması, barışın gelmesi lazım. O halde nasıl çözülecek? Elbette ki Kürtlerin haklı olarak isyan etmesine yol açan baskı, ayırımcılık ve geri kalmışlığın sona ermesi, ne patronların ne de siyasilerin umurunda değil. Onların seçtiği yol, bir avuç Kürt patronu ve Kürt önderine yani Kürtleri oyalayabilecek, Kürt siyasetçilerine belirli taviz ve mevki vermek. Bu açılımdan, Kürt yoksullarına ve işçilerine çok az şey düşecek.

Yine de ölümlerin bitmesi, siyasilerin kışkırttığı ve kullandığı işçileri bölmeyi ve birbirine düşürmeyi amaçlayan Kürt-Türk-Ermeni-Alevi gibi milliyetçi ve dini ayırımların sona ermesi, Kürtlerin bugüne kadar mahrum bırakıldıkları hakların bir tanesine bile sahip olması önemli ve gerekli.

Ancak, patronların ve siyasilerin gündeminde, Kürt veya Türk olsun yoksulluğu ve işsizliği önlemek için işçi çıkartılmasının engellenmesi yok. Özellikle inşaatlarda ve tersanelerde ölümüne çalışma koşullarına göz yuman taşeron sisteminin değiştirilmesi, krizi bahane eden patronların işçileri çalıştırıp ücretlerini düşürmesi ya da aylarca geciktirmesi, yoksulların muhtaç kalmadan ayakta durabilmeleri için işe yerleştirilmesi de gündemlerinde değil.

Yine eğitim hizmetlerinin arttırılarak geleneklerin etkili olduğu bölgelerde yaşayanların bilinçlendirilip töre cinayetlerinin bitmesi, kız çocukların okutulması, sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılmasıyla şehirlerde kolayca tedavi edilen basit hastalıklardan ölümlerin engellenmesi de gündemlerinde değil.

Bu sorunları yaşayanlar gündeme getirip çözümünü dayatırsa, açılım bu yöne doğru ilerleyebilir. Hangi mileliyetten olursa olsun, fabrikalarda, işyerlerinde birlikte çalışan, aynı mahallerde birlikte yaşayan işçilerin bunu başaracak gücü vardır. Gerekli olan böyle bir mücadele için hazırlanmak, örgütlenmektir. (27.10.2009)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2009  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 137 - 6 Kasım 2009  Site yaşamını izle Başyazı   ?