Yunanistan : Kitlelerin yangınlara öfkesi
Yunanistan’da 21 Ağustos Cuma gününden bu yana, seksenden fazla yangın çıktı ve 20 bin hektardan fazla ormanlık alan ile birçok ev yandı.
İtfaiyecilerin ve uluslararası hava itfaiyecilerinin takviyesiyle yapılan çalışmalar Atina’nın kuzey ve kuzeydoğusundaki yangını söndürse de birçok yerdeki yangınlar ilerlemeye devam ediyor. Olağanüstü hal ilan edilen yangın bölgesinde bazı köyler ve hastaneler boşaltıldı.
Yangından zarar gören ilçelerde, belediye başkanları ve muhtarlar durmadan takviye güç isteğinde bulunuyor. Buralardaki halk, yangına karşı tek başına kaldığından şikayetçi. Yangına karşı su hortumları, ağaç dalları ve hatta bazen su şişeleriyle uğraşmak zorunda kalıyor.
Yunanistan’ın yangınlar tarafından tahrip olması ilk defa olmuyor. Örneğin 2007’de yangınlar 77 kişinin ölümüne ve binlerce insanın evsiz barksız kalmasına yol açmıştı. O zaman Kostas Karamanlıs hükümeti, orman yangınlarına karşı birçok vaatte bulundu ama bunların hiç birini yerine getirmedi.
Yunanistan’ın dörtte üçü dağlık ve ormanlık alanlardan oluşup, çoğu zaman yeterli yol ve su noktası bulunmadığı gibi yeterli sayıda itfaiyeci yoktur. Üstelik çoğu zaman itfaiyecilerin kullandığı teçhizat ve malzeme eski ve yetersiz. Örneğin itfaiye araçlarının çoğu 1960’lı yıllardakinden farksız. Üstelik bu araçların kullanabileceği yollar yapılmadığı gibi yangının yayılmasını önleyecek orman düzenlemesi ve yangın başlamasını önleme amaçlı temizlik yapılmıyor.
Ülkenin sürekli olarak kuraklıktan etkilenmesi yeterli bir gerekçe değil. Emlak spekülasyonu yangınların nedenlerinden biridir. Ülkede ormanlık alanlar, tarım alanları ve yerleşim alanları arasında ciddi bir ayırım yoktur. Bu nedenle bir ormanlık alan sahibi, bir yangından sonra birçok gerekçe ileri sürüp rahatça emlak işine girip villa, otel ve gazino inşa edebilir. İşin içine bir de yolsuzluk ve haraç da girince birçok ormanlık alan yerinde yeni taşraların oluştuğu görülüyor.
Örneğin Atina taşralarından biri olan Hymette tepesinde halk, son aylarda inşaat yasaklarına rağmen bu bölgede 36 inşaat faaliyetinin başlamasını protesto etti. 1997’ye kadar güzel bir ormanlık alan olan Pentelique tepesi de şimdi artık başkentin şık bir semti haline geldi. 1997’deki yangından sonra bu alanlar üzerinde lüks konutlar ortaya çıktı. Atina’nın kuzeyinde çok rağbet gören Pentelique’nin tutucu belediye başkanı “bizim alanlarımız altın değerindedir bu nedenle inşaat şirketleri buraları için baskı yapıyorlar” deyip şunu ekliyor “en büyük sorumlu devlettir çünkü orman yangınından sonra bu bölgeyi imar alanı ilan etti.”
Hükümet yangınları engellemek için bütün imkanların seferber edildiğine dair açıklamalarda bulunsa da kitlelerin bundan şüphe etmesi için ciddi nedenler var. Diğer yandan hükümet son aylarda, zor durumda olduklarını iddia eden bankalar için hemen devlet kasalarından 27 milyar avro bulup aktardı.
LO (28.08.09)
