Patronlar düzeninin saldırıları: Asgari ücret ve emekli aylıkları zammı
Gelir grupları hesabına göre emekçinin enflasyonu yüzde 70’i aşıyor! Buna rağmen 7,5 milyon asgari ücretliye %30, 16 milyonu aşan emekliye %15,75, sayısı 4,5 milyonu bulan memura %11,5 zam yapıldı. TÜİK’e göre 2024’ü %45 ile tamamlayan enflasyonun yıllık ortalaması yüzde 58,5!
TÜİK üç kağıtçılığı
TÜİK yıl sonu enflasyonunu %44,38 olarak açıkladı, hedeflenen orana denk getirdi; ince hesabı inandırıcı bulunmadı, ücretlerden ‘çalmakla’ suçlandı. Nedeni ise diğer hesaplarla arasındaki uçurum! Kendi 12 aylık ortalamalara göre hesabıyla arasında 15 puan, ENAG’ın %83 ile hesabı ile 39 puan, İTO’nun %55’lik hesabı ile 11 puan fark bulunuyor.
12 bin 500 TL’lik en düşük emekli aylığı alan 3 milyon 700 bin kişinin aylıkları bu orana göre 14 bin 469 liraya çıktı gözükse de bu gerçeği yansıtmıyor. Kök aylığı 10 bin 800’den az alan milyonlarca emekli için ‘yüzde 15 artış’ sıfır zam anlamına gelecek. Fazlası için düzenleme gerekiyor.
Memurlara kırıntı
Memur ve emeklilerinin zam oranı ise daha düşük: “Yüzde 11.54!” Yılın ikinci yarısında yapılacak %5’lik toplu sözleşme zammına ve üzerine eklenecek enflasyon farkına rağmen yılın tamamında maaşlarda yaşanacak artış %25’i bulmayacak. Düzenleme yapılmazsa reel kayba uğrayacakların başında memur ve memur emeklileri gelecek!
Hükümet sözcüleri emekli ve memur maaşlarında düzenleme yapılacağını söylüyor. Beklenti emekli maaşlarının 15 bin TL’ye tamamlanması ve memurların maaş artış oranının da en fazla emeklilerinki ile eşitlenmesi. Düzenleme yapılsa da yıllık artışın %30’u aşmaması, gelirlerin baskılanması, düşük tutulması temel hedef.
Siyasetçilerin artış ek artış vaadi, tepkileri beklenti yaratarak ertelemek amacıyla olmalı. Erdoğan, asgari ücret zammı için “içime sindi” demişti. Diğerlerinden hiç söz açmaması, aynı nedenle olsa gerek. Zaten emekçilerin, emeklilerin yararına olacak hiç bir düzenlemede yetkisini kullanmaması yeterince açık.
Emekçinin enflasyonu çok daha yüksek
TÜİK’e göre bile kirada enflasyon %105, taze meyve sebzede %69, bir çok hizmette %60’ın üzerinde. Bu ayrıntılara bakıp harcama kalemlerine ve gelir gruplarına göre hesap yapan DİSK-AR emekçinin enflasyonunun %60-77 arasında seyrettiğini açıkladı.
Üstelik emekçiler, aylıklarının tamamını, beslenmeye, ulaşıma ve faturalara harcıyor. Yani fiyatları en fazla artanlara. Emekçi harcamasının bir kısmı tamamen devlet kontrolünde fiyatını iktidar belirliyor, bir kısmı devletin yönlendirmesiyle örneğin mazot fiyatının etkisiyle sebzede olduğu gibi fiyatı belirleniyor.
Böylece iktidar, bir yandan yüksek enflasyonla emekçileri yoksullaştırıyor, öte yandan ücretleri, aylıkları düşük tutarak bir kez daha yoksullaştırıyor.
Bu durumda sadece patronlar kazançlı. Enflasyon yoluyla, emekçilerden alıp yoksullara para akıtıyorlar. Siyasetçiler, patronların aşırı kazançlarına dokunmadıkları gibi kitleler geçim derdindeyken onlara yüksek kârlı işler ayarlamaya devam ediyor.
Bu siyasetin sona ermesi için meydanlarda durumu protesto etmek veya seçim istemekten daha fazlası gerekli. Başka siyasetçilerin başka vaatlerini denemek yerine emekçiler kendi sorunlarını çözmek için öne çıkmalı. Siyasetçileri beklemeden, ücretlere gerçek enflasyon oranında artış talebini gerçekleştirme mücadelesiyle başlangıç yapılabilir.
(04.01.25)