Sinif Mucadelesi

Ukrayna-Rusya: Müzakerelerden önce kan dökülmeye devam ediyor

Cumartesi 26 Ekim 2024

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski Eylül ayı sonunda New York’taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda başkan Biden ile görüştü. Zelenski, kendisinden ve NATO müttefiklerinden, cephe hattından çok uzakta, Rusya’yı vurmak üzere uzun menzilli füzeler göndermelerini beklediğini açıkladı.

Putin ise, Batı’nın buna izin vermesi halinde NATO’nun Rusya ile savaşa gireceğini ve Rusya’nın da buna karşılık vereceğini açıkça ifade etti. Nasıl olacağını belirtmedi ama pek çok yorumcu, nükleer bir güçten gelen tehditlerin göz ardı edilmemesi gerektiğini söylüyor.

İki buçuk yıldır süren savaşta Moskova birçok kez karşı taraf için «kırmızı çizgiler» belirledi ve bu çizgiler Kiev ve NATO tarafından aşıldı. Önce Ukrayna’ya ağır tanklar gönderildi, ancak bu başlangıçta engellendi; ardından F-16 uçaklarının gönderilmesi gündeme geldi, ancak bunlar da başlangıçta ambargoya tabi tutuldu. Daha yakın bir zamanda, Batı çatışmayı Rusya’ya yaymayı reddettiğini söylerken, Ukrayna saldırı insansız hava araçları Moskova da dahil olmak üzere Rus sivil, ekonomik ve askeri hedeflerini giderek daha sık ve daha derinlemesine vurmaya başladı.
 
Ve 4 Ağustos’tan bu yana Ukrayna tugayları Rusya’ya girdi ve Kursk bölgesinin bir kısmını işgal etti. Bu tırmanışta Kiev’e giderek daha güçlü ve karmaşık Batılı silahların tedarik edilmesi önemli bir rol oynuyor. Kremlin’in de aynı şeyi yapması kaçınılmazdı. Kuzey Kore ve İran’la büyük miktarda mermi ve insansız hava aracı tedariki için sözleşmeler imzalamasının yanı sıra, Ukrayna’da görev yapan asker sayısını da istikrarlı bir şekilde arttırdı. Putin’e göre 2023 yılının sonunda yarım milyon sınırı çoktan aşılmıştı. Ve üçüncü kez ordusunun sayısını arttırma emri verdi. Bu 180 bin ek asker, Moskova gibi Kiev de bu katliamın rakamlarını gizli tutsa bile, sahada her gün ölen ve yaralananların yerini alacak.

Putin ve Zelenski, benzer bir şekilde son haftalarda kendi savunma bakanları da dahil olmak üzere üst düzey subayları ve yöneticileri görevlerinden uzaklaştırmaya devam ediyor. Bunun nedeni, savaşa kurban olmalarını istedikleri halklarını, hükümetin onların çektikleri acıları anladığına, bunun farkında olduğuna inandırmak. Ayrıca askeri başarısızlıkların, düşmandan alınan birkaç kilometre toprak uğruna sürekli katliam yapılmasının ve aynı zamanda sınırın her iki tarafındaki apartman bloklarının, okulların ve alışveriş merkezlerinin ölümcül bombardımanlarının sorumlusu olarak gösterdikleri kişileri cezalandırıyor gibi görünmeye ihtiyaçları var.

Biden, Beyaz Saray’daki kalan aylarında Ukrayna’nın askeri olarak direnmesine yardımcı olmak için elinden gelen her şeyi yapacağını ilan ettiğinde, katliamın devam edeceği ve artacağı sözünü verdi. Ancak hemen hemen aynı gün, Ukrayna Devlet Başkanını Almanya’daki bir Amerikan askeri üssünde kabul eden Alman Şansölyesi Olaf Scholz, Biden’ın tam tersi bir görüşe sahip görünüyordu. Avrupa’nın Ukrayna’ya en büyük askeri yardımını yapan ülkesinin payını yarıya indireceğini açıkladı ve Zelenski’yi bir an önce Moskova ile barış görüşmelerine başlamaya çağırdı. Ancak aynı zamanda Ukrayna’ya on iki adet PzH-2000 kundağı motorlu top gönderileceğini de doğruladı.

Biden’ın ya da Scholz’un açıklamalarından neyin iç politika malzemesi, neyin diplomatik blöf, neyin silah üreticilerine destek ya da neyin Alman ekonomisi üzerinde büyük etkisi olan bir çatışmaya son verme arzusu olduğunu anlamak olanaksız. Ancak çatışma bazı Amerikalı yöneticiler tarafından dikkatlerini asıl düşmanları olan Çin’den çok fazla uzaklaştırıyor olarak da görülebilir.

Aslında, resmi olarak pek dile getirmeseler de, ABD ve müttefikleri Rusya ile savaşa en azından geçici bir son vermek için müzakereleri dışlamadılar. Haziran ayında İsviçre’de yapılan «barış konferansından» sonra, Rus delegasyonunun yokluğunda, Amerikalı ve Avrupalı liderler Rusya’nın bir sonraki konferansa katılması konusunda ısrar ettiler. Savaş konusunun tartışılacağı BM Genel Kurulunda Putin’in Dışişleri Bakanı gibi Zelenski de hazır bulunacak.

Bu, savaşın yakın zamanda duracağı ya da yavaşlayacağı anlamına gelmiyor. Aksine, her iki taraf da Donbass’ta ya da Kursk çevresinde askerlerini ilerletiyorlar, gelecekteki müzakereler için güçler dengesinde durumlarını iyileştirmek, en iyi konumda yer almak istiyorlar. Bu zaman alabilir ve çok daha fazla yıkım, sivillerin ve askerlerin ölmesi ve sakat kalması anlamına geliyor. Çünkü büyük güçlü devletlerin yöneticileri, bir barış kararı alırken, aynen savaştıkları dönemdeki gibi, halkların kanını akıtma yöntemini kullanıyorlar.

(LO, 18.09.2024)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Başlıca Makaleler  Site yaşamını izle 4 Uluslararası Gündem   ?