Ana sayfa > Sınıf Mücadelesi, Sayı : 305, 11 Eylül 2024 > 3 Sosyo-Ekonomik Gündem : Ekonomik daralma, işsizliği (...)
Ekonomik daralma, işsizliği tetikliyor
Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durum, kriz ve ekonomik daralma, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ve beraberindeki Erdoğan ve iktidarının yanlış ekonomi politikaları, her geçen gün daha fazla işletmenin konkordato ilan etmelerine yol açıyor. Bu ilanların çoğu iflasla sonuçlanıyor. Yanlış ekonomik politikalar, aynı zamanda işsizliği de tetikliyor. Haziran ayı verilerine göre, Türkiye’de her 3 kişiden 1’i işsiz durumda bulunuyor.
Konkordato, borçlu şirketlerin mali durumunu düzeltip iflastan kurtulmasını amaçlayan bir süreç anlamına geliyor, ancak bu süreç genellikle iflasla sonuçlanıyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ni (TOBB) verilerine göre, TOBB verilerine göre, son 1 yılda kapanan şirket sayısı yüzde 39,8 arttı. 2024’ün ilk 7 ayında ise kurulan şirket sayısı yüzde 14,5 azaldı.
Konkordato Takip Sitesi’nin Basın İlan Kurumu’ndan aldığı verilere göre, bu yılın ilk 7 ayında, en çok inşaat sektöründe olmak üzere toplam 1.554 konkordato talebi yapıldı. Geçen yıl bu sayı toplam 1.516 olarak gerçekleşmişti. Bu yıl görülen artış, 2018-2019 yıllarındaki konkordato patlamasıyla aynı seviyede seyrediyor. Ocak ayından beri sürekli artan konkordato talebinin, yıl sonuna kadar 3 bini aşması bfkleniyor. Bu durum ekonomide ciddi bir durgunluk yaşandığına ve şirketlerin mali darlık içinde olduklarına tanıklık ediyor.
Konkordato, borçlu şirketlerin mali durumunu düzeltip iflastan kurtulmasını ve alacaklıların da belli bir vadeyle alacaklarını temin etmelerini amaçlıyor. Konkordato başvurusu kabul edilen şirketlerde alacaklılar haciz işlemi yapamıyor, bankalar kredilerini isteyemiyor, ipotekler satışa çıkarılamıyor ve bir çeşit geçici koruma sağlanıyor. Konkordato ilan eden büyük şirketten alacağını tahsil edemeyen küçük ve orta ölçekli şirketlerin de konkordato ilan etmelerini zorunlu kılıyor ve bu tip işletmelerin iflas riski daha da çok oluyor.
Kapitalist sistemde bu ekonomik dalgalanmalar ve iflaslarla, kâr elde etmeye dayalı, plansız programsız kapitalist sistemin anarşik, kaotik işleyişi nedeniyle kalıcı çözümler bulunamadığından kriz arttıkça, diğer problemler yanında işsizlik de artıyor. Her geçen gün daha çok sayıda her yaştan çalışanlar, işçi ve emekçiler, kendilerini işsiz, beş
kuruş gelirsiz, sokakta buluyor.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) tarafından hazırlanan ve 12 Ağustos 2024 tarihinde kamuoyuna sunulan araştırma rapporuna göre, Haziran ayındaki işsiz sayısı bir önceki aya göre 234 bin kişi artarak 3 milyon 305 bin kişi oldu. Dar tanımlı işsizlik bir ayda yüzde 0,7 puan artarak yüzde 9,2’ye yükseldi.
İşsizlik artarken istihdam edilenlerin sayısı da azaldı. Bu sayı Haziran ayında bir önceki aya göre 341 bin kişi azalarak 32 milyon 522 bin kişi oldu. İstihdam oranı bir önceki aya gö re 0,6 puan azalarak yüzde 49,3’e geriledi. Bu oran erkeklerde yüzde 66,9 iken kadınlarda yüzde 32,1 olarak gerçekleşti. Haftalık ortalama çalışma süresi ise Haziran ayında bir önceki aya göre daha da artarak 44 saate ulaştı.
Bu durum, yani «işsiz yedek işçi, emek ordusu» bütün dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de kapita-listlerin, bu sistemden zenginleşenlerin işine geliyor. Dışarda, iş sahibi olabilmek için her koşulu kabul edebilecek kitlelerin bulunması, patronların ücretlerin düzeyini düşük tutabilmelerini ve çalışanlara istedikleri koşulları kabul ettirmelerini sağlıyor. Çözüm ise örgütlenmeyi ve bu sistemin alaşağı edilmesini gerektiriyor.
(04.09.24)