Sinif Mucadelesi

İşçi Mücadeleleri

Pazar 11 Ağustos 2024 yazan ?

Temel gıda maddelerindeki fahiş fiyat artışları ve işçilerin tüm harcamalarındaki fiyat tırmanışları nedeniyle emekçiler arasındaki hoşnutsuzluk, işyerlerindeki tepki ve mücadelelere yansımaya devam ediyor. Burada, bütün mücadele ve tepkileri yansıtma olanağı olmasa da, bazı çarpıcı mücadele örneklerini aktarmaya çalışılacak. (Kaynak: Evrensel Gazetesi)

Befesa Silverment fabrikası :
İskenderun Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan, Befesa Silverment fabrikasında, Birleşik Metal-İş üyesi işçiler, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin tıkanması nedeniyle, insanca bir yaşam elde edebilmek için greve başladılar.

Ücretlere yüzde 70 dolayında zam isteyen işçilere, işverenin teklifi yüzde 30 oldu. (24.07.24)

Yolbulan Metal fabrikası : «İşçinin, işçiden başka dostu yok»
Hatay’ın Dörtyol ilçesinde bulunan Yolbulan Metal Fabrikasın’da örgütlü Özçelik-İş üyesi işçilerin, tıkanan TİS sürecinin ardından, düşük ücretlere, ücret çizelgesindeki rakamların aşağıya çekilmek istenmesine karşı, 20 Haziran’da başlattıkları grev, 36 gündür sürüyor.

Grev çadırında 39. güne giren işçiler, son olarak bölgedeki diğer Özçelik-İş üyesi işçilerle birlikte, fabrika önünde bir miting yaparak, Yolbulan patronuna güçlerini ve kararlılıklarını gösterdiler.

Talepleri için Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmeci’nin de katılımıyla bir miting
düzenleyen işçiler, mücadelelerini kararlılıkla sürdüreceklerini dile getirdiler. Miting, Yolbulan’daki mücadelenin sadece grevdeki 220 işçiyi değil, bölgedeki tüm işçileri, Yolbulan işçilerinin eşlerini, çocuklarını da ilgilendirdiğini ortaya koydu. İşçiler, eşleri, çocukları ve dostlarıyla miting yerindeydiler.

«Bu koşullarda 20 bin lira para mı?»
Eşi de fabrikada çalışan kadınlardan biri Ayşe, 15 yıllık işçilik deneyimlerini ve grevden beklentilerini şu sözlerle anlattı: «Ben İstanbul’da on beş sene konfeksiyonda çalıştım. Buradan İstanbul’a gidiyorsunuz ve konfeksiyona ortacı olarak giriyorsunuz. En kötü ihtimal 20 bin lira alırsınız. Burada, bu sıcakta, metal işinde, ağır işte eşimin aldığı 20 bin lira para mı? Nasıl bir mantık, nasıl bir vicdan? 30 bin lira da çok yüksek bir ücret değil»…

«En çok mutfaktan kısıyorsun»
Büşra Güler de eşi Hasan Güler’in 7 yıldır çalıştığını belirterek : «İlk kez bir greve katılıyorum. Daha iyi şartlarda yaşayacağımız bir ücret istiyoruz, fazlasını istemiyoruz» dedi. İki çocukları olduğunu anlatan Güler, yaşadıkları zorlukları şöyle dile getirdi: «Her şeyi idareli kullanmak zorunda kalıyorsun. En çok mutfaktan kısıyorsun. Ekstra planlar yapamıyoruz. Yani daha güzel koşullarda yaşamak istiyoruz ama olmuyor. Birini alıyorsan birini alamıyorsun»

Bir başka kadın, eşinin yıllarca Yolbulan’da çalışarak emekli olduktan sonra, hala fabrikada çalışmaya devam ettiğini belirterek, şunları söyledi: «Eşim çalışmaya devam ediyor, çünkü geçinemiyoruz. Borç ödüyoruz. Burada çalıştığı paranın tamamı direkt borca gidiyor. Daha iyi koşullarda yaşayacağımız ücretler istiyoruz»…

4 çocuğunun olduğunu söyleyen Ayşe ise, «Depremde evim gitti, ahırda kalıyorum. Evimi yaptıramadım. Eşim yevmiyeye gidiyor. Hala ahırda kalıyoruz. Ara ara yevmiye olunca, mandalina diplerini kazmaya falan ben de gidiyorum. Ahıra sadece bir beton döktük, 4 çocuk bir odada kalıyor şimdi. Dışarıya da küçük bir mutfak yaptık. Bu iş yeri durduğu için evimizi yapamadık. Evimizin birazını yaptık ama çoğu duruyor. Dört çocukla insanca yaşamak için mücadele ediyoruz» dedi...

Eşinin bu mücadelesinde yanında olduğunu söyleyen Ayşe, «İlk kez greve çıkıyorlar, biz de mutluyuz. Umarım yol katedebilirler. Ben çekinerek gelmiştim buraya ama arkadaşları görünce de daha çok umutlandım» dedi.

Başka bir kadın taleplerini şu sözlerle ifade etti: «Benim de dört çocuğum var. Kiracıyım, geçinemiyoruz. Sürekli kısıyoruz. Dört tane çocuk okutmak da zor. Hakkımız olan neyse onu istiyoruz, fazlasını istemiyoruz.» Yeğeni ile birlikte İstanbul’dan greve destek olmak için geldiklerini ifade eden Hatice de, «İnşallah hak ettiklerini kazanırlar. Çünkü haklı bir mücadele veriyorlar. Çalışma saatleri falan çok uzun ve yorucu.» dedi.

«Ağır koşullarda çalışıyoruz, en düşük ücreti alıyoruz»
24 yaşındaki Yolbulan işçisi Emre Yaşi de, neden grevde olduklarını şu sözlerle anlattı: «Hakkımızı savunmaya geldik. Taleplerimizi kabul etmeye yanaşmıyorlar. Yeri geldi 12 saat, 14 saat, hatta 15 saat çalıştık. Piyasanın en düşük maaşını burada veriyorlar. Nereye gidersen git en az 30 bin lira maaş alırsın. Burada 18 binden yukarı maaş yok. Biz bunun derdindeyiz. Haddahane (içinde ham demir madeninin eritildiği fırının bulunduğu yer), çelikhane ortamında ağır koşullarda çalışıyoruz. Hakkımızı istiyoruz.» şeklinde konuştu.…

Fabrika önünde bir araya gelen işçiler, «İşçi, sendika omuz omuza», «direne direne kazanacağız», «birleşe birleşe kazacağız», «Yolbulan işçisi direnişin simgesi» sloganlarını attılar.

Akkuyu Nükleer Güç Santra-li’nde maaşlar eksik yattı, işçiler iş bıraktılar
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS) TSM Enerji İnşaat Şirketi bünyesinde çalışan işçiler geç yatan ücretlerinin, bir de eksik yatması nedeniyle iş bıraktılar.

NGS de TSM Enerji İnşaat Şirketi işçileri, 20, 25 bin liraya varan eksik yatan maaşlarının olduğunu belirttiler.
(24.07.24)

Bazı CHP belediyelerinde başlayan direnişler sürüyor
Yerel seçimlerin ardından, işten atılan Çiğli Belediyesi işçilerinin 48 gündür sürdürdüğü direniş CHP Genel Merkezi önünde devam etti. Yetkililerden geri dönüş alamadıklarını belirten işçiler, «Bize neden olarak tasarruf tedbirlerini gösterdiler, yaşanan ekonomik sorunların sorumlusu biz değiliz. Bunun sonu işçi kıyımıyla sonuçlanmamalıydı» dediler.

Çiğli Belediyesi’nden, işveren tarafından 4, 10 Haziran tarihleri arasında, geçerli bir neden olmadan, iş sözleşmeleri iptal edilerek işten çıkarılan ÇİBEL Temizlik Hizmetleri ve Çiğli Gıda İnşaat Turizm şirketlerinde çalışan DİSK Genel-İş ve TOLEYİS sendikalarında örgütlü 147 işçinin başlattıkları direniş 48 gündür sürüyor. 35 gündür belediye önünde eylem yapan işçilerin bir kısmı direnişi CHP Genel Merkezi önüne taşıyarak 13 gündür nöbet tutuyorlar.

«Sendika yanımızda değil»
İşçilerden Seher Köşktepe, 147 kişinin işten çıkarıldıklarını hatırlatarak, «Çıkarılanlardan 104’ü kadın. İçimizde hamileler, doğum izninde hatta hasta olanlar, çocukla-rını bırakıp gelenler var. Geçtiğimiz salı günü genel başkanımızla görüştük. Bize ilçe belediyeleriyle görüşüp dönüş yapacağını bildirdi, ama o gün bugündür kimseden dönüş almadık. Milletvekillerini kapıda gördükçe bilgi almaya çalışıyoruz, durumumuzu anlatıyoruz. Onlar da aynı şekilde başkanın bilgisi dahilinde olduğunu, gerekli görüşmeleri yapıp bize geri dönüş yapacaklarını, sabırlı olmamızı söylüyorlar ama artık sabrımız almadı.

Gerçekten zor şartlar altındayız. Sendika yanımızda değil. Yemek, su yardımı yapmadılar. Buraya ilk geldiğimizde, misafirhane için sorduğumuzda, 10 gün önceden söylemeniz gerekiyor demişlerdi. 13 gün oldu, ses yok» dedi. 147 işçinin aynı anda geri alınmasını istediklerini vurgulayan Seher, «Bizi duymuyorlar, duyduklarında da görmüyorlar. Hava serin, geceleri de buradayız. Yağmur yağıyor. Zorlu oluyor
pimiz birbirimize destek oluyoruz. 12 gündür Ankara’da olup, çocuğu-nu göremeye gidenler var. Tekrar yanımıza gelecekler. Böyle dönüşümlü bir şekilde direnişi devam ettirmeye çalışıyoruz» diye konuştu.

« Her seçim sonrası işten atılma kaygısı yaşıyoruz»
Seher şöyle devam etti: «Artık bu işçi kıyımlarına son verilsin. Belediyelerde yaşanan, özellikle seçim zamanı verilen kıymet, sonradan hiç değer verilmemesi bizi yoruyor. İşten çıkarılacak mıyız, mobbing uygulanacak mı, başkan değişti, 5 yıl sonra ne olacak kaygısı yaşamak istemiyoruz. Tüzük de buna da yer verilsin. İşçiler için de bir madde konulsun. Biz seçim zamanı partimizle alakalı çalışan insanlarız sadece seçim zamanı hatırlanmak istemiyoruz. Verilen değeri görüyorsunuz. 13 gündür buradayız. Bu kadar insana kimse değer vermiyor. Pes edip giderler diye düşünüyorlar herhalde. Pes etmeyeceğiz. Biz buradayız.»
(27.07.24)

İzmir’de 40 işçi, gıda zehirlen-mesi nedeniyle hastaneye kaldırıldı
Son birkaç yıldır işyerlerinde verilen yemeklerden dolayı zehirlenmeler giderek artıyor. İzmir’de, özel bir yemek dağıtım firmasının anlaşmalı olduğu fabrikalardaki 40 işçi öğle yemeğinden sonra zehirlendikleri için hastaneye kaldırıldı. Alınan bilgiye göre, ilçede faaliyet gösteren özel bir yemek dağıtım firmasının anlaşmalı olduğu bazı fabrikalardaki 40 işçi, dün öğle yemeğinin sonrasında rahatsızlandılar. Karın ağrısı, mide bulantısı ve kusma şikayetleri olan işçiler, gıda zehirlenmesi nedeniyle Torbalı Devlet Hastanesi’ne kaldırıldılar.
(24.07.24)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi, Sayı : 304, 11 Ağustos 2024  Site yaşamını izle 2 Emekçinin Gündemi   ?