Sinif Mucadelesi

İsrail-Hizbullah: İkinci bir cepheye doğru mu?

Pazartesi 15 Temmuz 2024

Artan siyasi muhalefetle karşı karşıya kalan Netanyahu, iktidarını sürdürebilmek için, Hizbullah ile topyekûn bir savaşa girerek, Lübnan’ın güneyinde ikinci bir cephe açmaya kararlı gibi görünüyor.

150 binden fazla kişi 22 Haziran’da Tel Aviv’de Netanya-hu’nun istifasını talep etmek için gösteri yaparken, İsrail ordusu Lübnan ve İsrail sınırında yer alan ve 120 km boyunca uzanan cephede çatışmaları yoğunlaştırdı.

Hava kuvvetleri ve topçu birlikleri, 23 Haziran Pazar günü, Lübnan’ın yaklaşık on beş bölgesine ve yerleşim yerine saldırılar düzenledi. İlk kez Beyrut’a 45 km uzaklıkta yer alan, ülkenin üçüncü büyük şehri Sayda Hedef alındı. Hizbullah ise misilleme olarak İsrail’in kuzeyindeki bir askeri bölgeye, patlayıcı yüklü insansız hava aracı fırlatarak cevap verdi ve Celile’deki beş saldırının sorumluluğunu üstlendi. Bir önceki hafta savaş gemileri, petrol tankları ve hatta Hayfa havaalanı gibi stratejik bölgelerin görüntülerini yayınlayarak İsrail savunma sistemine kafa tutmuştu.
 
Aşırı sağda yer alan, aşırı milliyetçi müttefikleri sayesinde iktidarda kalmayı başaran Netanyahu, koltuğunu korumak için kontrol edemediği veya daha iyi bir çözüm bulamadığı tehlikeli olan bu süreci eylemleriyle güçlendiriyor, her şeyi yapmaya hazır görünüyor. İsrail Ordusu’ndan geniş çaplı bir saldırıya yönelik harekat planları için onay aldı. Bu ise, ülkenin kuzeyinde güven-liği sağlamanın ve bölgeden kaçan 120 bin yerlerinden edilmiş insanların evlerine dönmesini sağlamanın tek yolu olarak sunuluyor.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) şimdiye kadar Hizbullah ile savaşın büyümesine karşı çıkıyordu. Ancak Netanyahu, geçtiğimiz Nisan ayında İsrail’in Şam’daki İran konsolosluğuna yönelik saldırısına İran’ın, verdiği yanıtın ardından, emperyalist müttefiklerinin desteğine güvenebildi. Netanyahu, Lübnan’da Hiz-bullah’a karşı genel bir saldırının İran’ı müdahaleye zorlayacağını ve bunun da ABD’nin harekete geçmesine yol açacağını biliyor.

Böylece Biden iktidarının üst düzey yöneticileri, İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı’nı, «ABD’nin Hizbullah’la bir çatışmaya girmesi halinde, İsrail’e tam destek verileceği » konusunda bilgilendirdiler. Bundan kısa bir süre sonra, ABD ordusunun komutanı, « ABD’nin, Hizbullah’a karşı bir savaş durumunda, örneğin Nisan ayında İran’ın füzeler ve insansız hava araçları ile saldırdığında yaptıkları gibi, İsrail’i savunmayacakları» üzerine uyardı. Bu çelişkili açıklamalar, sanki yangına yol açmayı seven bir itfaiyecinin davranışına benziyor.

ABD emperyalizminin liderleri çelişki ve çatışmaların yayılmasını istemiyorlar. İkiyüzlü bir şekilde barış ve istikrar için çalıştıklarını iddia ediyorlar ama İsrail’i tepeden tırnağa silahlandıran ve Gazze’de katliam yapmasına izin veren de yine onlar.

Böylece, Orta Doğu’da çelişki ve çatışmaları yayan, genişleten bir mantık işliyor. Netanyahu ve onun iğrenç manevraları bu savaşta doğrudan sorumluluk taşısa da, bu her şeyden önce em-peryalist güçlerin bölge üzerindeki boğucu hakimiyetlerinin de bir sonucu. Bu emperyalist büyük güçlü devletler, bir asırdan beri, çıkarlarını korumak için sürekli olarak halkları birbirine düşürü-yorlar, ülkeleri bütünüyle yok ediyor, kaos yaratıyor, baskı, şiddet ve ve barbarlık uyguluyorlar.

Bölge halkları için, her biri bir diğerinden daha iyi olmayan ve hepsi de kedine göre emperyalist düzenin dişlileri olan, bir dizi rakip rejimler arasındaki çatışmaları körükleyen ve sürdüren bu baskı ve şiddet sistemine son vermek hayati bir önem taşıyor.

(26.06.24) 
 


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi, Sayı : 303, 15 Temmuz 2024   ?