Sinif Mucadelesi

Yeni bir banka krizi mi?

Perşembe 4 Mayıs 2023

Mart başında Silikon Vadisi Bankası’nın hisse fiyatı tek bir günde %20 - %30 düşünce tüm gözler oraya çevrildi. Bu banka yüksek teknoloji üreten, genç yazılım ya da danışmanlık şirketlerine genellikle borç veriyordu. Yazılım, yapay zeka ve teknoloji sektöründe yıl başındaki gelişmeler, birçok çalışanın işinden olmasıyla sonuçlandığı gibi bu sektördeki bazı belirsizlikleri artırdı.

Şayet bir yazılım şirketlerin sağladığı hizmetleri karşılayabiliyorsa bu şirketlere gerçekten ihtiyaç var mı sorusu gündeme geldi. Silikon Vadisi Bankası, bu tür iş yapan şirketlere borç vermişti. Sektördeki olumsuz gelişmeler, bankanın borçlarını tahsil edemeyeceği endişesi ile önce hisse fiyatında kendisi gösterdi ve akabinde bankada parası olanlar, paralarını çekmeye başladı.

Günümüz bankacılık sisteminde hiçbir banka bir anda tasarruflarını çekmek isteyen herkese parasını ödeyemez. Ne kadar büyük olursa olsun. Çünkü finansal sistemde gerçek anlamda o kadar para yok. Paranın çok büyük bir kısmı sanaldır. Ancak “banka hücum” sistemin tamamını tehlikeye atar endişesi ile ABD Merkez Bankası devreye girdi ve bankayı kurtardı. Kurtarmış olsa da tasarruf sahiplerinin güveni bir kere bozulmuştu. Şu an hala parasını büyük bankalara taşımak için sıra bekleyenler var. Bu sürecin sonunda zaten büyük olan devlerin daha da büyüdüklerine ve sektörde tekelleşmenin arttığına şahit olacağız.

Her finansal alt-üst oluşta olduğu gibi ABD’de başlayan bu süreç bir şekilde Avrupa’da da yankılandı. İsviçre’nin büyük bankalarından olan Credit Suisse, İsviçre’nin devi olarak bilinen UBS bankası tarafından satın alındı. Satın alma, 10 yıldır gündemdeydi ancak Credit Suisse bankasının, tüm sistemi tehdit eder durumda olması ve İsviçre Merkez Bankasının paranın büyük çoğunluğunu ödemesiyle UBS bankası, satın almaya razı oldu. UBS bankası, taş atmadan başka bir bankaya sahip oldu. Sonuçta yaklaşık 3 bin kişinin işini kaybedebileceği konuşuluyor.

Alman Deutsche Bank’ta şimdi sorunları olduğu konuşlan sıradaki bankalardan biri. Hisse fiyatları son bir haftada eridi. Deutsche Bank gibi devasa bir bankanın batmasına izin verilmeyecek. Her zaman olduğu gibi emekçilerin vergileriyle bu banka kurtarılacak ancak emekçilerin 5 kuruş borcu silinmeyecek.

Türkiye’de bankacılık sektörü

Türkiye bankacılık sektörüne 2001 krizinden sonra sıkı denetim ve düzenleme getirildi. Bu nedenle bitmeyen finans krizinin etkisinin sınırlı olduğu düşünülüyor. Ancak adı geçen bankalar, dünya derecelendirme kuruluşlarından her zaman en yüksek puanı aldı. Bu puanlama sistemin arkasında elbette kapitalist çıkarlar var.

Türkiye’de bankaların çoğu, ya tamamen ya da kısmen yabancı sermeye. Başka bir yerde yaşanacak kriz, artık birbirine girmiş olan bankacılık sistemi nedeniyle daha çabuk yansıyor.

Üstelik AKP iktidarı, seçim nedeniyle doların yükselmemesi, patronlara ucuz kredi sağlanması, seçim harcamaları ve başka nedenlerle bir düzeyde sermaye kontrolü uyguluyor. Milyonlarca insan bankalara borcunu ödeyemiyor, finans sistemine girmesi gereken paranın bir kısmı iktidar eliyle siliniyor, bankalara zorla devlet kâğıdı satılıyor. Bankacılık sisitemindeki düzenlemelerin çoğu değiştirildi ya da uygulanmıyor. Aslında sistemde durumun ne olduğunu kimse bilmiyor.

Sürecin 2008 gibi bir bankacılık krizine dönüşüp dönüşmeyeceğine dair kesin bilgi yok. Ancak kapitalist üretim ilişkilerinin anarşik doğası gereği bu tehdit her zaman mevcut. Önemli olan bu krizlerin bedelini emekçilerin ödemesinin bir kader olmadığını kavramakta geçiyor. Beraber mücadele ederek bunu tersine çevirebiliriz. Bedelini krizlerin gerçek sahiplerine yani patronlara ödetebiliriz. (02.04.23)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı: 290 - 25 Nisan 2023  Site yaşamını izle Emekçinin Gündemi   ?