Sinif Mucadelesi

Yaşasın 8 Mart

Cuma 10 Mart 2023

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, uzun yıllardır kadınların sorunlarının ve haklarının gündeme geldiği bir anmadan öte, kadınları yaşatmak ve erkek şiddetinden korumak için mücadele gününe dönüştü.

Artık depremzede kadınların yaşadığı sorunları, maruz kaldıkları ayrımcılık ve zorlukları da eklemek gerek.

Türkiye’de neredeyse her gün bir kadın, sadece kadın olduğu için, cinsiyetçi önyargılar, dinci önyargılar, ya da sadece kadın düşmanlığı nedeniyle öldürülüyor. Kadınların öldürülme gerekçelerinin tamamı, erkekler için “ayıp” bile sayılmıyor.

Ekonomik krizin etkisiyle artan yoksulluk, işsizlik, kadına yönelik şiddeti ırmandırıyor. Çaresizlik içindekilere sözde uamat olan dinci gericiler de kadını hedef gösterdiğinden, şiddetin arttıran etkileri oluyor.

Din adına konuşanlar, tarikat liderleri, hatta Diyanet yetkilileri, kendi kararını verme hakkı olan yetişgin kadınları, hatta çocukları açıkça hedef gösteriyor. Kadınların ne yapıp yapmayacağına, yasaların tanıdığı haklara bile erkeklerin, hatta kendilerinin karar vermesi dayatılıyor.

Çocaklarla güya evlenen tarikat yöneticileri, çocuklarla evlenmeyi savunan imamlar, evlet edinilen çocukla evlenmeyi uygun gören Diyanet uzmanları var. Üstelik sesleri daha gür ve daha fazla çıkıyor.

Bunun nedeni kişilerin, tarikatların ya da bazı kurumların eksikliği, yanlışlığıyla açıklanamaz. Kadına yönelik bilinçli, planlı ve örgütlü, devlet katında destek gören organize saldırı var. Bu örgütlü kötülük karşısında, derneklerin çabası, çok kıymetli ve çok büyük çabayla yapılmasına rağmen, denizde bir damlanın ötesine geçemiyor.

Çalışan, sosyal yaşama katılan kadın sayısı, nüfusa göre artıyor. Ancak, kadının toplumdaki konumu, aynı oranda olumlu yönde değişmiyor. Çünkü iktidar ve iktidarın etrafındaki siyasi ve devlet yönetimindeki kadroları, dinci gerici, kadına düşman fikirleri dayatıyor. İşyerinde hakkını talep eden kadın memur, hkkını vermesi gereken amirlerinden “evlenip evinin kadını olursun inşallah” karşılığını duyabiliyor.

Kurallar değil, kendi dinci gerici görüşleriyle kadınlara dayatma yapanlar, bununla övünüp, takdir görüyor. Cinsiyetçi, dinci gericilik, kendini besliyor ve sürdürüyor.

Elbette bu günlere kendiliğinden gelinmedi, planlı bir devlet siyaseti, desteğiyle bu günlere gelindi. Sadece ülkedeki iktidarlar değil, ellerinde patladığı için artık sözü edilmeyen, sözde demokratik emperyalist devletlerce desteklenip finanse edilen “Yeşil Kuşak” projesini de unutmamak gerek.

1980 darbesiyle iktidara el koyan Kemalist ordunun generalleri ve onların görevlendirdiği kamu görevlileri, gençlerin sola kaymasını engellemek için ikokuldan başlayarak din dersini zorunlu hale getirdi. Okuldan çok cami yapıldı, düz liselerden çok imamhatip lisesi yapıldı.

Daha öncesinde 1970’lerin son döneminde hazırlanan devlet bütçelerinde, gençleri solun etkisinden kutarıp dine bağlamak için para ayrılmıştı.


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı: 289 - 8 Mart 2023  Site yaşamını izle Güncel... Güncel... Güncel...   ?