Bolsonara destekçilerinin işgali

8 Ocak Pazar günü birkaç bin Bolsonaro destekçisi, Brasilia’daki Üç Güç Meydanı’nı çevreleyen federal kurumların merkezlerini, Kongre’yi, Başkanlık Sarayı ve Yüksek Mahkeme’yi basarak yağmaladı. "Ordunun müdahalesi" sloganı altında, 1 Ocak’ta Lula’nın göreve başlamasının sekizinci gününü kendi yöntemleriyle kutladılar.

Bu eylemleri Federal Bölge yetkililerini şaşırtmamalıydı. Seçimlerin ertesi günü olan 31 Ekim 2022’den bu yana yüzlercesi, ordunun müdahalesini talep etmek üzere Brasilia’da ordu karargahı önünde kamp kurmuştu. Plan onları tahliye etmekti ama belli ki kimse bunu yapmak için acele etmiyordu. 7 Ocak Cumartesi günü, ülkenin dört bir yanından gelen binlerce Bolsonist yüzden fazla otobüsle onlara katıldı. Başkentin merkezi prensip olarak yasak bölgeydi.

Bu, onların burayı işgal etmelerini ve ardından Pazar günü tamamen boş olan iktidar koltuklarına doğru ilerlemelerini, birkaç bariyeri yıkmalarını ve bazılarının kendilerine sempati duyduğuna şüphe olmayan ama çaresiz kalan birkaç polisi itip kakmalarını engellemedi.

Yerel polis yönetimi, hiç şüphesiz suç ortağıydı. Federal Bölge’deki kamu güvenliğinin başındaki isim Bolsonaro’nun eski adalet bakanından başkası değil.

Eyalet valisine gelince, o da eski bir Bolsonarist. Bunun geldiğini görmemelerine ve bu kadar zayıf tepki vermelerine şaşmamalı. Oysa bu isyan, bir hafta boyunca sosyal ağlarda açıkça hazırlandı. Bu yetkililerin her ikisi de şu anda görevlerinden uzaklaştırılmış durumda.

Ancak yönetimde, orduda, poliste ve gümrüklerde kaç tane arkadaşları ve suç ortakları kaldı? Lula tarafından atanan hükümet içinde, 2018’de Lula için kampanya yürütenler bir yana, Bolsonaro’nun kampından birkaç tane bakan bulunuyor.

8 Ocak’taki isyancılar Lula’nın seçilmesine itiraz etmiş ve Yüksek Mahkeme’nin "çalıntı" olarak nitelendirdikleri seçimdeki suç ortaklığını kınamışlardır. İki hafta önce Florida’ya giden kahramanları Bolsonaro, bu konuda hiçbir şey bilmediğini söyledi ve solu da, aynı derecede suçlu olmakla suçlayarak ikiyüzlülük yapmadan onları resmen reddetti.

Görünüşe göre isyancılar bu gösterişli eylemle orduyu müdahaleye zorlamak istemiş ve genelkurmay generallerinin Lula’yı görevden alarak 1964’te yaptıkları gibi bir darbeyle iktidarı ele geçirmelerini ummuşlardır. Bu gerçekleşmedi çünkü bugün bu generaller bunu yapmak istemiyor gibi görünüyorlar.

Bir bütün olarak burjuvazi, 2003’ten 2010’a kadar başkan olarak yaptığı gibi, çıkarlarını savunması için Lula’ya güvenmekte. Bolsonist siyasetçilerin önemli bir kısmı bu vesileyle Lula’yı destekledi ve onunla işbirliği yapmaya hazır.

Yeni başkan bir çeşit gözetim altında. Burjuvazi ondan krizi yönetmesini ve kredisini kullanarak işçi sınıfına sadece hoşnutsuzluk yaratacak bir politikayı kabul ettirmesini bekliyor.

Ancak seçim kampanyasının ardından gelen 8 Ocak olayları, Bolsonistlerin sadece izleyici kitlesini değil, aynı zamanda harekete geçmeye hazır olduklarını da doğruladı. Bu, Brezilyalı patronların elinde sadece Lula üzerinde baskı kurmak için değil, gerekirse onu devirmek için de kullanılabilecek siyasi bir karttır.

Her halükarda emekçi kitleler, adı Lula bile olsa yüce bir kurtarıcıya değil, kendi çıkarlarını dayatmak için kendi eylemlerine güvenmek zorunda kalacaklar. (LO, 11.01.2023)