Eğitimde laf çok hazırlık yok
Yeni eğitim bakanı, okulları açma hedefiyle göreve gelmiş görüntüsü veriyor. Sanki önceki bakan, okulları açmıyormuş gibi bir durum sahneleniyor.
Oysa eğitimde kararların çoğu daha başka yerlerde; örneğin tarikatlarda ya da özel okul çevrelerinde alınıyor. Eski bakan özel okul sahibiydi yeni bakan tarikat ilişkileriyle biliniyor.
Okullar salgın nedeniyle kapanmıştı, aşılama dışında salgın koşullarında durum daha kötü. Geçen yılın ağustos sonunda günlük 35 civarı ölüm varken bu yıl 250 civarında. Üstelik öğrenciler aşılı değil. Her kademede eğitim emekçilerine aşı, test, maske dayatmasıyla, tüm yük ve sorumluluk çalışanların sırtına yükleniyor. Bu açıklamalara rağmen okullarda, eğitim çalışanlarının covit testi yaptırması ve denetlenmesine ilişkin hiçbir düzenleme yok, yani her şey lafta. Zaten eğitimde ezici çoğunluk öğrenciler ve söylenenin aksine hiçbir değişiklik yapılmadı.
Sınıflar kalabalık, okullar yetersiz, tuvaletler, temizlik yetersiz, kantinler tıklım tıklım, toplantı salonları havasız, bahçe ya yok ya da küçücük, sağlık hizmeti yok. Fiziki koşullarda, imkanlarda hiç iyileştirme olmadığı gibi imam hatiplerler boşken diğer okullarda yığılma daha da arttı.
Okullarda çalışacak yardımcı personel için Toplum Yararına Çalışma kapsamında, 3+3 ay geçici çalışacak personel alımına yeni başlandı.
Bu ortamda okullar açılacak ve sorunlar başladığında eğitim emekçileri, velilerle karşı karşıya gelecek. Çünkü eğitim bakanı sürekli olarak “her tedbiri aldık” diyor ancak alınan tedbirlerin ne olduğunu hiç açıklamıyor.
Tıpkı hastanelerde olduğu gibi yetkililer her şey mükemmel diyor, sorun yaşayanlar doktorları, sağlık çalışanlarını suçlayıp saldırıyor.
“Kayıp kuşak” laflarıyla eğitimden uzak kalan gençleri aşağılayanlar, okullardaki dinci ve milliyetçi gerici ders programlarını ve uygulamaları çağdaş ve gerekli zannediyor. Gençlerden önce bu kişilerin eğitilmesi gerekiyor, gençler gerçekleri onlardan çok daha iyi biliyor. (03.09.21)
