Sinif Mucadelesi

Bakana kalırsa kadınlar evde oturmalı!

Cuma 10 Nisan 2009

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek işsizlik oranlarındaki artışı kadınların kriz dönemlerinde iş aramasına bağlayarak ’suçluyu’ ilan etti. O halde kimse iş aramazsa işsizlik olmaz!

İşsizlik her zaman genel bir sorun. Türkiye’de her yıl, 850-900 bin kişi iş arayanlar arasına katılıyor. Ancak iş aramayanlar, arayanlardan daha çok. Çalışabilecek yaşa gelen her 100 kişiden 48’i iş arıyor. Avrupa Birliği ülkelerinde ise her 100 kişiden 68-70 arası iş arıyor.

Çalışabilecek yaşa gelen her 100 kadından sadece 24’ü iş arıyor. Türkiye kadın işsizliği açısından ön sıralarda, yükseliyor. Kriz olmasa da kadınlar iş bulamıyor. Bugün, eşleri ya da babaları işten atıldığı için ya da iş bulamadığı için geçinebilmek amacıyla daha düşük ücretle, daha ağır koşularda, güvencesiz, çoğu zaman vasıfsız işlerde çalışmak isteyen kadın sayısının biraz artması, işsizliği önlemek için her türlü imkanları olup kıllarını kıpırdatmayan politikacıların ağzında bahane oldu.

Gerçekte işsiz sayısındaki artışın nedeni, ilk kez iş arayan kadınlar değil, kriz bahanesiyle çalıştıkları işten atılan ve iş aramak için başvuru yapan işçiler.

Sadece geçen ay Türk-İş’e bağlı sendikalarda, otomotiv-metal, çimento-seramik, tekstil ve gemi yapımı sektörlerinde 5 bin 766 işçi işten çıkarıldı, 4 bin 139 işçi ücretsiz izne ayrıldı. Son 5 aylık rakam ise yaklaşık 35 bin. Aynı işkollarında DİSK üyesi 3 bin 800 işçi işten çıkarıldı. Hak-İş üyesi 3 bin 602 işçi işten atıldı.

Küçük, sendikasız ve kayıtsız olan işyerlerinde durum daha kötü.

İşçi çıkarılmasının bir nedeni ihracatın, satışların belirgin oranlarda azalması.

Otomotiv ve beyaz eşya üretiminin yüzde 60-80 arası Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Bu ihracat önemli oranda düştü ve bu ve bağlı sektörlerdeki patronların yaptığı ilk şey, işçi çıkarmak. Özellikle de, kocaları ya da babaları çalışıyor varsayılan, bir erkekten ayrı, tek başına kendini veya ailesini geçindireceği düşünülmeyen ve de fazla itiraz etmeyeceği, sorun çıkarmayacağı düşünülen kadınlar ilk işten çıkarılıyor.

Başbakanın patronları işçi atmaması için sözde tehditleri, ücreti ödeme teklifleri, iç tüketimi arttırmak için “satış patladı” kampanyasıyla açıklanan KDV indirimleri de bir işe yaramıyor.

Türkiye nüfusun yüzde 80’i “orta ve alt gelir grubu”nda. Geliri asgari ücretin üçte birinden az olanların sayısı 10 milyon. Bu nüfusun çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor. Çünkü kadınlar bu düzende üzerlerindeki gerici baskı ve ucuz işgücü olarak bir kenarda hazırda tutulmaları gibi nedenlerle çalışmıyor, geliri yok.

Ücret sadece çalışan kişinin geçimi dikkate alınarak hesaplanıyor ama tüm aileyi geçindirmesi gerekiyor. Satın alma gücü düştüğünde, tek ücret yetmiyor ve ailedeki kadınlar da iş aramak zorunda kalıyor. Bakan, kadınların iş aramasının nedeninin artan yoksulluk olduğunu söylemiyor.

İşsizliği önlemenin çok kolay yolları var: İşçi çıkarmak yasaklansın! Zarar ettiği gerekçesiyle işçi çıkarmak isteyen işyerlerinin defterleri incelenmeli, gerektiğinde bu işyerlerine el konulmalı. Bir işyerinde çalışan işçiler, işyerinin zarar edip etmediğini çok iyi bilir.

Üstelik bu dönem zarar etse bile, patronların kasaları geçmiş dönemdeki aşırı kazançları nedeniyle tıka basa dolu. Bankalarda, borsada, vurgun işinde kullanılan bu para, işsizliği önlemede, emekçilerin normal bir yaşam sürecek gelire sahip olmalarında kullanılabilir, kullanılmalıdır. Ama böyle bir şey için, patronları ve onların çıkarlarını koruyan hükümetlerini bu kararları almaya zorlamak gerekli. (29.03.09)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2009  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 130 - 3 Nisan 2009  Site yaşamını izle Emekçinin Gündemi   ?