Sinif Mucadelesi

Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!

Pazar 15 Mart 2009

8 Mart nedeniyle her yıl bir hafta gündeme gelen kadınlar, ertesinde, boyalı basın tarafından eskisi gibi satışın arttırmak için kullanmaya devam ediyor. Oysa 8 Mart, anneler, babalar ya da sevgililer günü gibi ticari bir gün değil, emekçi kadınların mücadelelerinin, kadınların sorunlarının çözümü, kapitalist toplumda sınıfsal, cinsiyetçi ayırıma dayanan tarihlerini değiştirmeleri için gerekli olan yolu gösteren bir geçmişin yıldönümüdür.

1857 yılında Amerika’nın New York şehrinde kadın işçiler 12 saatlik günlük çalışma süresine, düşük ücrete ve kötü çalışma koşullarına karşı yürüyüşler yaptılar. Polis tarafından dağıtıldılar.

1908’de yine aynı şehirde bu kez 15 bin kadın işçi daha kısa çalışma saati, daha iyi gelir ve oy hakkı için yürüdü. Doğum izni istediler. Sloganları "Ekmek ve Gül" idi. Ekmek yaşama güvencesi, karın tokluğunu, gül ise daha kaliteli yaşamı simgeliyordu.

Bu mücadelelerin anısına 1909 yılında Avrupa’da Şubat ayının son pazar günü Kadın Günü olarak kutladı. 1910 Clara Zetkin, Sosyalist Enternasyonal’de Dünya Kadınlar Günü olmasını önerdi ve kabul edildi. 1911 Kophenag kararından sonra ilk kez 19 Mart’ta Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre de kutlandı. Bu kutlamalardan 2 hafta sonra Triangel yangınında 100’den fazla kadın öldü. Bu olay Amerika çalışma kurallarını büyük ölçüde etkileyen bir yere sahiptir. 1917’de Rusya’da 8 Mart, mücadeleci kadın işçilerin sokağa döküldüğü bir gündü.

8 Mart bir süredir Türkiye’de de resmi törenle anılıyor, hatta "kadın ve aileden sorumlu" bakanlık bile var. Ama bütün bu resmiyet, kadınların sorunlarını çözmede ilerleme sağlamıyor. Yasalarda kadınların haklarına yönelik en küçük bir iyileştirme için bile, her çeşit kadın örgütlerinin çetin mücadelesi gerekiyor.

Yerel seçim, düzene muhalifler dahil tüm mevcut siyasi sistemin “kadın”a ne kadar “önem” verdiğini de gösterdi. AKP’nin 18, MHP’nin 34, CHP’nin 45, SP’nin 9, BBP’nin 5, DTP’nin 33, TKP’nin 37, EMEP’in 3, ÖDP’nin 3, solun ortak platformun 5, DP’nin 37, DSP’nin 52 kadın adayı var.

Feminist çevrelerin Beyoğlu ilçesinde gösterdikleri aday, solun sözde ortak platformu tarafından kabul görmediği için burada platform dağıldı. Kadınlar, Türkiye nüfusunun yarısından biraz azını oluşturuyor ama söz alamıyor, temsil edilmiyor, çok daha temel bin bir sorunla boğuşuyor.

Kadınlara yönelik yarımcılık sadece siyasi sistemde değil, her yerde her alanda var. Fabrikalarda ve işyerlerinde kadınlara daha az ücret ödeniyor ve en kötü işlerde çalıştırılıyor ve ilk işten çıkarılan oluyor. İşyerlerinde kadın işçiler, patronların veya patron temsilcilerinin, usta ve şeflerin tacizine maruz kalıyor. Fabrikaya kilitlenip yangında can veriyorlar.

Bugünkü kriz, kadınların sorunlarını daha da derinleştiriyor. Krizin feci sonuçlarından ilk etkilenenler kadınlar. Kriz, kadınlara karşı ayırımcılığı, gerici fikirleri, baskıyı daha da arttırıyor.


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2009  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 129 - 6 Mart 2009  Site yaşamını izle Anma... Anma... Anma...   ?