Hayır! Yeni normal bu değil!

Hem kendi üstüne çöken hem bir ekonomi hem de salgın tarafından kuşatılmış haldeyiz, ne koruyucu bir ilaç ne de tedavi var. Bize söylenen; belirsiz bir süre için “yeni normal”imiz buymuş.

Covid-19’dan ölen sayısı 450 bini buldu. ABD’de ölen sayısı 100 bini aştı.
42 milyon insanın, yardım alabilmek için işsizlik bildiriminde bulunması ve ABD ekonomisinin çökmeye başlamasından bu yana 8 hafta geçti.
Bu krizlerin hiçbiri ne “doğal” ne de “normal” eğer tüm toplumun ihtiyaçlarını karşılamak asıl hedef olsaydı. Ancak işte biz, bize dayatılan “yeni normal” ile başbaşayız.

Virüs yeni keşfedilmiş olabilir ve bilim insanları virüsün detaylarını bilmiyor olabilir. Ancak tıp yine de virüs tehdidi ve virüsün yol açacağı şeyler konusunda uyardı. Peki, siyasetçiler ve sağlık sisteminin hazırlık yapmaması neden “normal” olarak gösteriliyor? Belli değil miydi böyle olacağı?

Hazırlık yapılmadı çünkü eğer yapılsaydı kapitalistlerin, 2008-2009 krizinde kaybettikleri kârı yerine kaymak için biriktirdiklerini harcamak gerekirdi. Tüm kamu hizmetleri gibi, halk sağlığına ayrılan bütçe de kâr oranı düşmesin diye dosdoğru kapitalistlerin ceplerine boşaltıldı.

Virüs ortaya çıktığında ona karşı, halk sağlığı uzmanlarının ne malzeme ne organizasyon ne de hazırlığı vardı. Kapitalist sistemin virüse karşı verdiği en hızlı ve tek yanıt tüm ekonomiyi durdurmak oldu.

Bugün, bu ekonomik çöküşe karşı, insanları yeni bir salgına sebep olacağı açıkça belli olan koşullarda çalışmaya göndermek dışında başka bir çözüm bulamadılar.

Missouri’de, yeni açılmış bir kuaförde çalışan bir işçi semptomları olmasına rağmen 8 gün boyunca işe gitti çünkü test olmak için sırası bekliyordu. 91 kişiye virüs bulaştırdı, bu 91 kişiden 94’ü kuaföre gelen müşteriler, 7’si iş arkadaşı. Missouri valisi ne yaptı?

Bu işçiyi “sorumsuz” ilan etmekle başladı. Ardından işe dönmeyenlerin işsizlik ödeneğini kesti. Aynı vali, hastalık semptomları gösterenleri, hızla test bile edemeyen bir halk sağlığı sisteminin başkanlığını yapıyor. Yine aynı valinin kendisi, kamusal alanda maskesiz dolaşacak ve bunu saklamayacak kadar cüretkar!

Bu yalnızca bir örnek. Ancak insanların hangi koşullarda işe geri gönderildiklerini iyi özetliyor.

İnsanları işyerine ve işe geri çağırmak ekonominin çöküşünü engellemeyecek. Hele insanlar, hasta olmaya devam ettikleri sürece... Daha da önemlisi, birçok insanın yaşam koşullarını kötüleştiren ve böylece tüm zenginliği ellerinde tutan kapitalistlerin ekonomik sisteminin çöküşünü, kesinlikle engellemeyecek.

2 aydır çalışamayan çok fazla sayıda insan ne kirasını ne araba ne de ev kredisinin taksitlerini ödedi. İsteyerek değil; ödeyemediler. İşsiz kalmak, izne ayrılmak bardağı taşıran son damlaydı. Gerçek sebep işçilerin geliri, ev ve araba gibi harcamalara yetmiyor. 2 aydır çalışamayan her 4 kadından biri, her hafta çocukları için yeterli yemek olmadığını bildirdi. Eğer durum buysa, bir sürü çocuk, çoktandır aç.

Bu normal bir süreç değil ancak işçi sınıfı gidişatı kendi ellerine almazsa kapitalist toplumdaki “yeni normal” bu olacak.

Sorun, işçi sınıfının felaketi durdracak güçte olmaması değil. Üretimdeki önemli rolü sayesinde işçi sınıfının gücü var. Gücünü, kapitalistlere karşı ve onların düzenini altüst etmek için kullanabilir.

Bugün durum aksini gösteriyor olabilir. İşçi sınıfının yapabileceklerinin farkında olmasıyla yani sınıf bilinci ile aşılacak bir durum.

Bu da küçük bir grup gerçeği gören insana bağlı. Gerçeği, mümkün olan en uzağa ulaşacak şekilde yayabilecekler mi? Böylece işçi sınıfı, gücünü fark edip kullanabilecek mi? Küçük bir grup insan, işçilerin devrime giden yolda mücadelelerini örgütleyecekleri kıvılcımı başlatabilecek mi? Sınıflarının temel çıkarlarına, bunu gerçekleştirmeye yetecek kadar bağlılar mı?
The Spark (01.06.2020)