Erdoğan’ın her krizde patronlara gösterdiği havuç
Önceki AKP hükümetlerinin hatta 1980 askeri darbesinden bu yana birçok hükümetin gündemine aldığı kıdem tazminatının fona dönüştürülmesi, bir kez daha programa alındı. Sistem değişti; darbeden parlamenter sisteme oradan cumhurbaşkanlığı sistemine geçildi; kıdem tazminatına el koyma planı değişmedi. Ancak generallerinki dahil hiçbir iktidar bunu gerçekleştiremedi.
Erdoğan, Anayasa değişikliği oylamasında, patronlara kendisine destek vermeleri için kıdem tazminatı fonu kurulmasını vaat etmişti. Hatta sonrasında patron örgütleri ile işçi sendikaları arasında görüşme yapıldı. Ancak patronlar, işyerlerindeki işçilerin tepkisini göze alamayıp gündeme getirilmemesi yönünde açıklama yaptılar.
Patronlar kıdem tazminatını ceplerine atamadı. Belki onlar çok gönüllü değil ama BES tüm patronların kullanımına açılacağı için kıdem tazminatı hakkı mücadelesinden çekinmeyen patronlar çok istekli. Bu nedenle hükümet BES’i devlet kasasından desteklemeye başladı. Patronlar bu hedeften vazgeçmedi; en büyük patronların bir kısmı, BES şirketi kurdu.
Son programa göre kıdem tazminatının BES’le uyumlu hale getirileceği (entegre edileceği) söyleniyor. Oysa son bir yıldır, gönüllü BES bile geriliyor. Tek yol BES’i zorunlu hale getirmek.
Kıdem tazminatı için patrondan ücretin %8’i kadar kesinti yapılıyor; işçiden kesinti yok, çünkü kıdem tazminatı ödenmeyen 13. Ücret gibi kabul ediliyor. BES’te ise patrondan kesinti yok ama işçiden %10 kesinti planlanıyor. Sadece bu haliyle bile işçinin birikmiş parasına el koymanın ötesinde, Konut Edindirme Fonu; Zorunlu Tasarruf Fonu; İşsizlik Sigorta Fonu ve daha eski fonlarda olduğu gibi işçinin ücretinden patronların kasasına para aktarmaktan başka bir amaç güdülmediği açık.