Bahoz (Fırtına)
Bahoz, 1990’lı yıllarda Tunceli’nin bir köyünden üniversiteyi kazanarak İstanbul’a gelen bir gencin üniversitede kendi ulusal kimliğini bulması ve siyasi olarak gelişmesini anlatıyor.
Üniversite öğrencilerinin kurdukları öğrenci dernek ve birliklerinin, sınıf siyasetinden kopuk örgütlenme biçimleri ve siyasi yönelimlerini görmek açısından bir örnektir bu film.
Kendi halinde bir gencin, memleketinden dolayı üniversitede faaliyet gösteren örgütler tarafından bir hedef olarak görülerek örgütlemek için uyguladıkları yöntem ve biraz da kendisine sistem tarafından kabul ettirilen Türk kimliğinden Kürt kimliğine evrilmesi ve ulusal mücadeleyle tanışması anlatılıyor.
Bu arada polisi de unutmamak gerekiyor tabii ki, polisin kullandığı yıldırma ve baskı yöntemleri de unutulmamış filmde. Mücadele eden Kürt öğrencilere polisin şiddeti, gözaltına alınanlara yapılan vahşi işkence de gözler önüne seriliyor.
Film, öğrenci örgütleri ve bunların işleyişi, siyasi yönelimlerini bizlere gösteriyor.
1980 öncesinde devrimci gençlerin kahvehanelerde gazete ve bildiri dağıtmaları, bir anlamda dayatmaları sonrasında yaşananlar, hala dönemi yaşayan birçok devrimcinin hafızalarında.
Filmde gösterilen çevrelerde bugün yöntemlerinde değişmemiş olması, sol içerisinde bunun özeleştirisinin yapılmadığını da gösteriyor.
Oysa bir örgütün ne kadar sert, küçük ve gizli olursa o kadar sağlam olunacağı konusundaki anlayışın bir şey getirmediği artık aşikâr. İşte filmde, bu yapının hala korunmaya ve inatla sürdürülmeye çalışılması anlatılıyor.
Başka bir konu da, hala öğrenci hareketinin siyasi niteliğinin ne olduğunun tartışılması. İşçi sınıfından bağımsız mı yoksa onun içerisinde mi yer alması gerektiği tartışılıyor.
Bizim görüşümüz işçi sınıfının sınıf hareketinin içerisinde ve işçi denetimi altında olması gerekliliğidir. Sınıf mücadelesi temeli sadece öğrenci mücadelesi için değil, ezilen halkların mücadelelerinin de temelidir.
Öğrenciler, mevsimlik işçiler gibi mevsimlik devrimciler olmaları yerine yaşamları boyunca devrimci olacak gençler olarak örgütlenmeli.
Mücadelede, kadroların kaybına sebebiyet verecek hareketlerin sergilenmesinden kesinlikle kaçınılmalı. Zira bir devrimci kolay yetişmiyor ve ona içerde değil dışarıda işçilerin yanında ihtiyaç var. Zaten yeri de orası.
Filmin yönetmeni ve senaryo yazarı Kazım Öz, ilkin “AX” adlı kısa filmiyle tanındı. Ardından dağa giden bir Kürt genci ile askere giden bir Türk gencinin hikayesini anlatıldığı “FOTOGRAF” adlı filmini ve geçen sene de “DÛR” adlı belgesel çekti.
Kendisi de Kürt olan yönetmenin Kürt sorunuyla ilgili bazı filmleri yurtdışındaki festivallerde ödüller aldı.
http://howtosys.com/index.php/2016/11/04/sysaid-yardim-masasi-yazilimi-kurulumu/