Sinif Mucadelesi

Putin’e göre demokrasi

Cuma 22 Şubat 2008

Kısa bir süre önce, Batı yanlısı muhalefet liderinin tutuklanmasını protesto eden göstericileri saran polisten daha az sayıdaki Putin karşıtı göstericilerin polis tarafından şiddetle dağıtılması, Rusya’da 2 Aralık’ta yapılan milletvekili seçimi kampanyasının ortamın nasıl olduğu hakkında bir fikir verdi. Rusya’da bu durumu, sadece Batılı televizyonları seyredebilenler öğrenebildi, çünkü ülke televizyonları sessiz kaldı, hatta gösterilerin yapıldığı Moskova ve S. Petesburg’da yaşayanların çoğu da, bu konuda bilgi edinemedi.

Aslında ülkenin belli başlı medyası alışılageldiği gibi, iktidara hizmet etti ve Putin’in cumhurbaşkanı, ya da partisi Birleşik Rusya Partisi’nin önderi olarak bir ya da birkaç defa ekranlarda belirmediği bir tek gün bile olmadı.

Sadece yarışmak için

Medyada biraz olsun konuşma hakkı olan tek parti Adil Rusya Partisi’dir. Birleşik Rusya Partisi milletvekili koltuklarının çoğunluğunu ele geçirmeyi garantiledi. Diğer partilere gelince, geçmişten daha çok güç kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyalar.

Bu öncelikle Putin’in ülkede halkın nezdinde belirli bir itibara sahip olmasına bağlı. Putin ülkede kendinden önceki Boris Yeltsin tarafından bırakılan politik karmaşaya son veren kişi olarak beliriyor.

İki önlem bir taneden daha iyidir ve Putin 8 yıllık Cumhurbaşkanlığı boyunca var gücüyle az da olsa örgütlü bir biçimde, politik muhalefeti azaltmaya çabaladı.

Bölgesel yöneticiler federal cumhuriyetin başkanı seçilmediler ancak Kremlin tarafından belirlendiler. Bu ise onları merkezi iktidara meşru bir muhalefet etmekten alıkoydu.

Sovyetler Birliği’nin sona ermesinden sonra ortaya çıkan partilerin hemen hepsi, seçim kanunundaki kısıtlamalarla Duma (Millet Meclisi) dışı kaldı. Seçime katılmak isteyen bütün partiler için «kayıtlı olma» yani yetkililer tarafından tanınma koşulu getirildi. Buna Duma’da daha önce yer alan partiler de dahildi. Çok kısa bir sürede ve çok sayıda bölgede, milyonlarca yurttaşın imzalarını almak gerekiyordu. Bu ise devlet olanaklarına sahip olmayan partiler için neredeyse imkansızdı. Ayrıca, iktidar tarafından belirlenen seçim komisyonları şu ya da bu adayı kabul etmeye ya da saf dışı bırakmaya karar veriyorlardı.

Olan bitenlerden iğrenen seçmenlerin önemli bir bölümü, oy pusulası üzerindeki «her şeye karşı» denen kutuyu seçiyorlardı ki, Putin sadece iktidara kuşku ve güvensizlik içeren bu oy verme olanağını ortadan kaldırdı. Daha da iyisi, oy pusulası üzerine izin verilmeyen bir partinin adının yazıldığı oyların geçersiz olarak kabul edilmeyeceğini, ama sonuçlarla orantılı olarak diğer partiler arasında dağıtılacağını öngördü. Böylece iktidar, iktidardan hoşnut olmayanların oylarının büyük bir bölümünü de elde etmiş oluyordu.

Seçim düzenleme sanatı

Seçimin örgütlenmesine gelince, bu son günlerde iktidara karşı çıkan ender radyolardan biri olan Moskova’dan Yankılar’ın dinleyicileri, çalıştıkları şirketlerde eğer «iyi» oy kullanmazlarsa nasıl işten çıkarılmakla tehdit edildiklerini anlatıyorlardı. Diğerleri, «doğruluk ve dürüstlüklerinin» nasıl kontrol edildiğini açıklıyorlardı: Cep telefonlarıyla, Birleşik Rusya’yı işaretledikleri oy pusulalarının fotoğrafını çekip işyerindeki üstlerine göstermeleri gerekiyordu (fotoğraf seçim bürosunda çekiliyor). Askeri kışlaları da unutmamak gerek, oy kullanan her asker, kendi üstündeki subaylar tarafından daha önceden işaretlenmiş oy pusulalarını alıyorlardı.

Bu koşullar nedeniyle Komünist Partisi’nin milliyetçi lideri Zuganov bile, «dürüstçe yapılmayan seçimlerden» yakınmak üzere Moskova’daki Amerikan elçiliğine gitti.

Putin bu durumdan yararlanarak, muhaliflerini «Batılı elçilikler etrafında fırsat kollayan çakallar» olarak nitelendirerek teşhir etti. Ancak yabancı devlet yöneticilerini heyecanlandırmak için daha fazlası gerekiyordu. Fransız Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner bir radyo yayınında, Putin karşıtı protesto göstericilerinin tutuklanmasına «bu Rusya konusunda iyi bir görüntü vermiyor» dedi. Ancak gazetecilerden birinin «diktatör» sözcüğünü kullanmasından da hoşlanmadı.

Tabii ki Boeingler ve Airbus’ler sadece Çin’e satılmıyor. Sonra Rusya, Avrupa’ya gaz sağlayan ülkelerin en başında geliyor. Ve büyük güçlü devletler, Rusya’da dünya düzenini korumak için kıymetli bir işbirlikçi bulduklarına göre, Putin’e neden bu çok özel demokrasi anlayışından dolayı kızsınlar? LO (30.11.2007)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2008  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 115 - 4 Ocak 2008  Site yaşamını izle Uluslararası Gündem   ?