Akşener yeni değil, denenmiş bir siyasetçi
Yıpranan ve iktidardan düşme sürecine giren AKP’ye karşı yeni bir umut olmak için çaba harcayan Meral Akşener ve ekibi, daha kurulmadan, Ankara’da parti binası inşa ettiriyor. İnşaatta çalışan işçilerle konuşan Akşener’in, eli kirli olduğu için tokalaşmaktan çekinen bir işçiye “Kardeşim sen emekçisin, elini elbet sıkacağım” demesi, medyada çok beğenildi. Erdoğan da “kimsesizlerin kimi” laflarıyla iktidara gelmişti, şimdi kimseyi beğenmez oldu.
Akşener, sözde emekçi dostu politikacı laflarını ilk kez kullanmıyor. MHP’nin Ülkü Ocakları’nda aktif isimlerden biriydi, ama 1995’te siyasete atıldığı Doğru Yol Partisi’nde (DYP) Tansu Çiller’e yakın isimlerden biri oldu. Başbakan olan Tansu Çiller’in, Antalya’da hazine arazisinde lüks otel inşa etmesini, gelirinin şehit annelerine aktarılacağını ilan ederek savunmuştu. Ancak lüks otelin Bursalı bir iş adamına verildiği ortaya çıktı. İşte bunun gibi çalışmaları sonucunda 1996’daki Susurluk kazası sonrası, içişleri bakanı istifa etmek zorunda kalınca yerine Akşener getirildi.
Bakanken en önemli işi, ülkücüleri polis yapmak ve mecliste Abdullah Öcalan için ‘Ermeni dölü’ demesi oldu. Peşinden sözleri için “Ben Türkiye’de yaşayan Ermenileri değil, genel olarak Ermeni ırkını kastettim” diyerek güya özür diledi.
Refah Partisi- DYP koalisyonunun İçişleri Bakanı iken yaşanan 28 Şubat sürecinde askerin sivil siyasete müdahale ettiğini düşünen Meral Akşener, askerle iş birliği yaptığını iddia ettiği, dönemin Emniyet Genel Müdürü’nü değiştirmek için bir gece yarısı yeni müdürüyle emniyete giderek, kapıyı kırarak içeri girip kararını uygulamıştı.
DYP’nin tamamen yıprandığı kesinleşince Akşener, Çiller’le yollarını ayırdı. Parti içi muhalefet cephesine geçerek, Çiller’i devirmeye çalıştı. Hürriyet Gazetesi’ndeki bir röportajında, ‘‘Çiller burjuva kızı’’ diyecekti. Başaramayınca, gemiyi ilk terk eden fare olarak, 2001’de daha kurulmadan AKP çevresine katılan ilk DYP’li oldu. Ancak Erdoğan ve arkadaşları tarafından hayal kırıklığına uğratıldığını söyleyerek 5 ay sonra MHP’ye geçti. Bahçeli’nin baş danışmanı oldu.
Aday gösterilmediği 2015 seçimlerine kadar MHP milletvekili, partisini temsilen meclis başkan vekili oldu. Bahçeli’nin önüne geçince 2016’da partisinden atıldı.
Akşener, geçtiğimiz Nisan’da “parti kurmayacağım” açıklaması yapıyordu, Ağustos’ta ise “parti kuracağız” dedi.
Akşener, siyasi çevrelere çok uygun biri. Liderine sadık ama onları her an satabilir, bugün söylediğini yarın yalanlayabilir, çok sert konuşup ardından geri adım atabilir. Araştırma şirketlerinin parti kurulmadan %20 destek bulması boşuna değil.
AKP’nin telaşlanması, engellemeye çalışması Akşener’in başarısının daha inandırıcı bir işareti. Ne de olsa Erdoğan da bu yoldan geçti. Akşener’in hatırlattığı gibi Erdoğan için “muhtar bile olamaz” denmişti. (31.09.17)
