Sinif Mucadelesi

Askeri işgal sorunu çözmeyecek!

Bombalar Ortadoğu’daki emperyalist müdahalenin bir sonucu
Cuma 2 Eylül 2016

Gaziantep’te çoğu çocuk 55 kişinin ölümüne, yüzden fazla insanın yaralanmasına yol açan beşinci IŞİD bombasının ardından askeri birlikler, Suriye’nin sınır ilçesi olan Cerablus’a girdi. Medyaya kalırsa, savaşa girmek neredeyse bayram gibi anlatılıyor, nasılsa onlar rahat evlerinde oturmaya devam edecek, bol aylıklarını alacaklar.

Artık Suriye’de ve Irak’ta sadece IŞİD değil, üç büyük güç, kullandıkları yerel güçlerle çarpışıyor. ABD, Kürtlerin de içinde olduğu Suriye Demokratik Güçleri; Rusya ve İran, Suriye ordusu ve şimdi de Türkiye, Özgür Suriye Ordusu ile.

Bu askeri harekat, IŞİD bombalarının; parçalanıp ölen kadın, çocuk gençlerin, sakat kalanların karşılığı değil, bir açıdan Erdoğan’ın derbe girişimi sonrasında mecbur kaldığı siyasetin bir adımı.

ABD, Rusya ve Esad yönetimi, yıllardır, Türkiye’nin Cerablus sınırını kapatmasını istiyordu. Çünkü IŞİD militanları ve yabancı militanlar buradan rahatça girip çıkıyor. Hatta Türkiye de Esad karşıtlarına tüm yardımını buradan yapıyor. “Fırat’ın batısı” sınırı, Kürt birliklerinin bu işleri engellemesini önlemek içindi. Şimdi ordu, bunu yaptı. Üstelik, içinde tıpkı IŞİD gibi kafa kesen, kadınlara en gerici uygulamaları dayatan islamcı örgütlerin yer aldığı, aralarında kısa bir süre önce IŞİD’den ayrılanlar dahil, Esad’a karşı savaşan, kendilerine Özgür Suriye Ordusu diyen gerici milisler birliğine kalkan olarak.

Erdoğan, hem ABD hem Rusya hatta Esad’ın desteğini almak istiyor hem de Kürtlerin güçlenmesini önlemek. Üstelik de ABD ve Rusya’nın anlaşmak üzere olduğunun açıklandığı bu günlerde.

Ordunun sınırı geçerek ilerleyişi, bugün zafer sarhoşluğuyla reklam edilse de sonuç olarak, Suriye’de savaşan güçlere bir tane daha eklenmesi demek. Silahlar, savaşı, ölümü, göçü, sefaleti arttırıyor.

Aslında çok iyi bilinen ama bugün ortaya dökülen haksız, hukuksuz, çıkarcı bir çok iş yapmış olan generalleri, bürokratları, yöneticileri ve patronları yetiştiren, uzun yıllar onlarla çalışan bu düzenin, devletin, çok üstün silahlı güçle girdiği Suriye’ye demokrasi getürüceğini beklemek fazla saflık olur.

OHAL’den istifade ederek, hiç ilgisi olmayan konularda kararnamelerle emekçilerin hakları çabucak yok ediliyor, kısıtlanıyor. İşçi sınıfını kızdırmadan, tepki görmeden yapamayacakları düzenlemeler, patronların kasalarını şişirmek için hızla uygulamaya konuyor. Kürt illerindeki operasyonlar geçen aya kadar övülüyordu şimdi hepsinin FETÖ generallerinin kışkırtması olduğu söyleniyor. Bir anda temizlenmiş gibi gösterilen, sömürücülerin denetimindeki hiçbir silahlı güç, gittiği yere özgürlük götürmedi, Suriye’ye de götürmeyecek.

ABD askerlerinin de Bağdat’a girdiklerinde “sevgiyle” karşılandıkları söylenmişti. Ancak bugünkü tüm katliamların, bombaların, IŞİD’in, göçlerin sebebi, başta ABD olmak üzere büyük emperyalist güçlerin bölgedeki zenginliği yağmalamak amacıyla bölgeye gelmesi olduğunu açıkça biliyoruz.

Tüm büyük emeperyalist güçler, Ortadoğu’yu tıpkı dünya savaşlarında olduğu gibi talan edilecek alan gibi görüyor, hareket ediyor. Orada yaşayan halkların bir ya da ikisini destekleyip silah ve para ile donatıp, mevkiye getirip kendi adına şu veya bu şekilde savaştırıyor. Sonuçta, Ortadoğu kan gölüne dönerken, petrol batıya gidiyor, devletlerin arkasındaki büyük şirketlerin kasalarına oluk oluk para akıyor.

Dünya ekonomik krizi derinleştikçe, savaşlar, göç ve insani vahşet, daha da artacak. Bu ortamda tek çıkar yol, tüm Ortadoğu halklarının, emekçilerinin milli ve dini ayırımları bir yana bırakıp kendi çıkarları etrafında birleşmesi olabilir.

Ancak birleşen halklar, herkesi gözeten bir gelecek oluşturabilir. (01.09.2016)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2016  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 219 - 2 Eylül 2016  Site yaşamını izle Başyazı   ?