Sinif Mucadelesi
ABD

Dallas, Baton Rouge – Şiddetli kısır döngü

Cumartesi 6 Ağustos 2016

“Terörizm” – polis öldürülmesini polis, bu şekilde isimlendiriyor.

Belki de öyle. Eğer öyle ise, ötekileştirilmişlerin polise saldırmayı görev edinmelerine şaşırmamak gerek. Büyük şehirlerde alenen; polisi, çoğunlukla genç erkeklerden ve her zaman olmasa da siyahilerden oluşan halkla karşı karşıya getiren bir savaş var. Yaralanan ve ölenlerin çoğu da polis değil. Bu yıl öldürülen her polise karşılık, düzinelerce sivil, polis tarafından katledildi.

Öyleyse belki de birileri polisi, rekabet duygusuyla, bir uyarı mahiyetinde ya da ölümleri durduracağı umudu ile öldürmeye karar verdi.

Eğer bu şekilde karar verdilerse, daha haksız olamazlardı. Siyahi nüfus, bireysel eylemlerin baskıyı geri püskürtmediğini uzun süre önce öğrendi – bunu yalnızca, örgütlü bir gücün seferberliği başarabilir.

İnsanların polis tarafından katledilmesi, bizzat polis tarafından başlatılmadı, vahşi, ırkçı ya da her ikisi birden olan bazı polisler sorunu büyütse de.

Mesele, nesillerce genç insanı bir iş sahibi olmaktan, bir iş sahibi olmalarını sağlayacak eğitimi almaktan alıkoyan bir toplum ile başladı. Bu toplum, büyük şehirlerin geniş bölgelerini bomboş arazilere çevirdi. Gençlere, kendilerini geliştirme imkanı veren “rekreasyon merkezleri” kapatıldı. Parklar kapatıldı ve parklara ait ekipman yok edildi, yenilenmedi –böylece kamu fonları özel faize devredilebildi. Okullar özel, kâr amaçlı şirketlerin çıkarına terk edildi. Büyüklü, küçüklü şehirlerin geniş alanları, birbiri ardına pek çok ipotek dolandırıcılığı yapan bankalar tarafından harap edildi.

Peki ya eğitim için, iş için para? Hayır, kapitalist toplum, kamu bütçesinin çoğunu hapishanelere akıttı. Okullar için para – hayır, bu toplumun hükümdarları, bütünlüklü bir hapishane sistemi kurdu ve onu, iş sağlamadığı insanları mahkum etmek için kullandı. İş için eğitim vermek yerine, bir suçluya dönülmek için eğitim sundular.

Kapitalist toplumun hakimleri, milyonlarca genci içine atıp hayatlarının sonuna dek yaraladıkları, koca bir hapishane-ev düzeni kurdular.

Bu, ABD kapitalizminin hükümdarlarının, tamamen bozulmuş toplumu, düzende tutmalarını isteyerek polislerin ellerine bıraktığı durumdur. Polislerin, bazen silahsız insanları vurup öldürmesine şaşıran kimse var mı?

Bireysel düzeyde katil olan polis sorumlu tutulmalı – ancak çok daha önemlisi, bu durumu yaratan toplum sorumlu tutulmalı.

Kapitalist toplum şiddet üzerine kurulu; bu şiddet, servetin hükmünü sömürülenlere ve ezilenlere empoze etmenin aracıdır.

Bu toplum yıkılıncaya, yerine daha insancıl, çalışanların inşa ettiği bir toplum konuluncaya kadar, şiddet sona ermeyecek. Spark (20.07.16)

Trump; tehlikeli bir patron, üstelik dışarıdan değil!

Donald Trump, siyasetin dışında kalan biriymiş gibi davranıyor ama öyle değil. Övünerek anlattığı gibi, on yıllardır siyasetçileri alıp satmakta, onlarla ortaklıklar kurmakta, geziler yapmakta ve ricalarını yerine getirtmekte. Hayır, o dışarıdan biri değil – en kötü biçimdeki teklikeli bir patron, işçi sınıfının baş düşmanı.

Ününü, “Kovuldun!” sloganı etrafında kurdu. Bunu dile getirmekten keyif almış, kendinden başkalarının hayatlarını mahvetmenin zevkini çıkarmış ve bunu sadece elinde yetki olduğu için patron olduğu için yapmıştır. Böyle bir patronla yüzleşmiş olan her işçi, onun nasıl bir düşman olduğunu fark eder.

Görünüşe göre Trump; işçileri kovmaktan, ABD işçi sınıfının yüzleştiği sorunlar için göçmenleri ve yabancıları suçlamaktan, beyaz erkek işçileri diğer herkesle karşı karşıya getirmekten ve kadınları her fırsatta küçümsemekten duyduğu hazzı, işçilere zehir saçmaktan da duyuyor. Her tehlikeli patron gibi, işçiler bölündüğünde etkili mücadele edemeyeceklerini biliyor.

Hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler, patronların tarafında; Trump da hiç farklı değil, o sadece, ne kadar tehlikeli olduğunu daha açıkça gösteriyor. İşçiler kendi sınıf partilerini, işçi sınıfının bütününden kaynaklanan bir parti kurana kadar bu kördüğümü çözmenin hiçbir yolu yok. Donald Trump ve benzerleri bu partide kendilerine hiçbir yer bulamayacak! Spark (08.07.16)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2016  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 218 - 06 Ağustos 2016  Site yaşamını izle Uluslararası Gündem   ?