Sinif Mucadelesi

NATO, Rusyaya karşı!

Cumartesi 6 Ağustos 2016

8 ve 9 temmuzda NATO’nun üyesi 28 devlet ve hükümet başkanı Varşova’da toplandı. NATO, 1949’da ABD’nin başkanlığında, Sovyetler Birliği’ne karşı kuruldu. Devlet başkanlarının aldığı karar, Rusya’nın etraflarında bulundurdukları askeri gücü artırmak oldu.

Obama, Merkel, Hollande ve Cameron, SSCB’nin dağılmasından sonra Batı saflarına geçmiş eski Sovyet bloğu ülkeleri başkanlarına, Rusya ve Putin’in girişimlerine karşı onları koruyacaklarına dair söz verdiler. Bu güvenceleri, onların deyimiyle, mevcut sınırları korumak ve saygı göstermek hakkına dayanarak veriyorlarmış!

SSCB’yi ve ona bağlı olan Orta Avrupa’yı, yani Baltık denizinden Karadeniz’e uzanan, Tuna ve Kafkaslara ve de Asya’ya kadar uzanan bölyi Batılı kapitalistler, yerel vurguncularla işbirliği yaparak bu ülkeleri talan edip böldüler.

Ancak o zaman, sınırların değişmesinden rahatsız olmadılar ve alelacele bu yeni müttefik ülkelerde askeri üsler kurdular. O zamandan beri emperyalist ülkeler, başta Ukrayna olmak üzere, etrafındaki ülkelerden Rusya’ya üzerine askeri baskıyı artırdılar. NATO yöneticilerinin sözünü ettiği haklar, aslında, sermayelerini ve askeri üslerini, dünyada yayabildikleri her alana yayıp hakimiyetlerini artırmaktır.

Askeri saldırganlık siyaseti aynı zamanda Batıdaki, Rusya’yı “kötülüğün kaynağı” olarak gören çevrelere güvence vermek ve onların hoşuna gitmek için. Hollande şunları ekledi: Askeri nutuklar atmak yeterli değil, askeri güçleri artırmak ve bu nedenle Fransız silah tüccarlarına verilen silah siparişlerini artırmak gerekir!

NATO bu saldırganlık siyasetini haklı çıkarmaya çalışmak için bin dereden su getiriyor; Rusya’nın yaptığı askeri müdahale sayısı oldukça kabarık ve üstelik Putin’in yaptığı açıklamalar güven verici değil.

İki taraf da şu ana kadar lafla yetiniyor. NATO’nun bildirgesi, ki Hollande bu konuda çok ısrarcı oldu, Rusya’nın bir müttefik olduğunu ve Ortadoğu dahil, dünyadaki istikrarı sürdürmek için katkıda bulunduğunu vurguladı. NATO bildirgesi ek olarak, zirvenin Rusya’ya karşı hiçbir kötü niyet beslemediğini içerse de, ne hikmetse toplantı yeri Polonya’nın başkentinde, yani NATO karşıtı ve çok daha az olanakları olan Varşova Paktı’nın eski merkezinde yapıldı. Üstelik Varşova Paktı’na son verilişinden 25 yıl sonra, aynı tarihte.

Sözde tabi ki kötü niyet yok ama fiilen bu zirve, askeri manevralar, boy gösterileri ile diplomatik baskıdır.

Her durumun bir mantığı var. Batılı kapitalistler, Orta Avrupa’ya çok büyük kazanç için yerleşiyor ve bu bölgeyi talan ediyorlar. İşte bu şartlarda Putin ve onun temsil ettiği Rus devletinin çıkarları, saldırılara kaşı koymayı gerektiriyor. Örneğin Ukrayna’da her iki taraf, kanlı silahlı çeteler tarafından destekleniyor ve kitleler ikiyi bölünmüş durumda. İşte bu durumun bölgedeki diğer ülkelere yayılmayacağının hiçbir güvencesi yok. İki tarafın yürüttüğü siyaset, hızla buraya varabilir. Bu durumda, Batılı güçler ile Rusya arasındaki poker oyunu, sıcak bir savaşla sonuçlanabilir.

Köşe yazarları ikiyüzlü bir şekilde, SSCB’nin ve taraftarlarının dağılmasına rağmen soğuk savaşın devam etmesine çok şaşırdıklarını anlatıyor. Evet, SSCB artık yok ama emperyalizm varlığını sürdürüyor. Emperyalizmin hakimiyeti, krizlere, gerginliklere ve savaşlara yol açıyor. Emperyalist yöneticiler sürekli, Rusya dahil tüm dünyada yeni alanlar ve pazarlar zaptetmek için ve de büyük kazanç için felaketler yaratma riskini göze alıyorlar. LO (15.07.2016)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2016  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 218 - 06 Ağustos 2016  Site yaşamını izle Uluslararası Gündem   ?