Sinif Mucadelesi

Brüksel’deki canlı bomba: Kör terörizm ve kökenleri

Cumartesi 2 Nisan 2016

En az 34 ölü ve 200 üzerinde yaralı: 22 Mart’ta Brüksel’de yapılan bombalı saldırılar, Paris saldırılarından 4 ay bile geçemeden, Avrupa’nın göbeğinde dehşeti yeniden gözler önüne serdi.

Bu saldırıları düzenleyenlerin, gerçekleştirilenlerin ve emrini verenlerin amaçları ne olursa olsun bunlar cinayetten ibaret olup, isyan ettirici ve mide bulandırıcı. Saldırıları üstlenen DAEŞ, bombalamayı gerçekleştirenleri, kahramanlar diye tanıtıyor. Aslından bundan daha alçakça bir davranış olamaz. Uçağa giden yolcuları, onları uğurlayanları, hava limanında çalışanları veya en kalabalık saatlerde metroda bulunan kadınları, erkekleri veya çocukları hedef alan cinayetler, en alçakça olanlar.

Bu gibi cinayetleri işleyenler, ezilenlerin ve de en başta Suriye ve Irak’ta hakimiyetleri altında tuttukları kitlelerin en büyük düşmanlarıdır. Cinayetlerin işlendiği akşam, Yunanistan’da sıkışıp kalmış Suriyeli göçmenler, kendi sınırlı olanakları ile de olsa bunları protesto ettiler. Örneğin İngilizce yazılı küçük pankartlarla kameralar karşısına çıktılar. Onlar savaşın ve DAEŞ gibilerin dehşetlerinden kurtulmak için kaçmak zorunda olduklarını hatırlattılar.

Brüksel’deki barbar saldırılar, gökten zembille inmedi. Başta Avrupalı olmak üzere, büyük güçler yaptıkları diplomatik oyunlarla, askeri müdahalelerle ve körü körüne yaptıkları bombalamalarla -ki bunlar da sivilleri gelişi güzel öldürüyor- Suriye ve Irak’ta sürmekte olan kargaşanın en büyük sorumluları.

Bunların da ötesinde büyük güçler, bir yüzyıldan fazla bir zamandan beri Ortadoğu’daki, petrol gibi doğal zenginlikleri talan etmek ve silah ticareti gibi önemli ticaret alanlarını paylaşmak için bu bölgeyi yangın alanına dönüştürdüler. Büyük güçler, bir yüzyıldan fazladır, bölgedeki halkları paramparça edip birbirlerine düşürdüler. Anlık çıkarlarına göre şu veya bu tarafı veya milisleri silahlandırıp savaşlar çıkartıp beslediler.

Beş yıldan beri Irak ve Suriye’deki kitleler, bölgeyi kasıp kavuran savaş yüzünden yüz binlerce ölü vererek DAEŞ’in barbarlığı ve daha da beteri, emperyalist güçlerin bölgede uyguladığı siyasetlerin bedelini ödüyor. Ama artık bugün zengin Avrupa ülkelerinin başkentlerindeki kitleler de bedel ödemeye başladı. Çünkü bir bölgenin tümü yıkılıp yakılırken, bunların yansımalarının, şu veya bu şekilde, gelmemesi mümkün değil.

Bombalamaların hemen ardından Hollande ve Valls ulusal birlik siyaseti diye bir siyasi tuzağı geliştiriyor. Emekçiler, kesinlikle bu tuzağa düşmemeli. Kiminle ulusal birlik yapılacak? Irak, Libya ve Afganistan’da her tarafı mahveden sağ ile mi ulusal birlik yapılacak? Bu bölgedeki savaş siyasetleriyle suç ortaklığı yapan sol ile mi ulusal birlik oluşturulacak? Bütün sınırlar kapatılmalı gibi ırkçı fikirleri körükleyip yabancı düşmanlığını geliştiren aşırı sağ ile mi ulusal birlik yapılacak?

Emekçiler, binlerce kilometre uzakta bir bölgede gelişen barbarlıktan ve buralardaki son bombalardan sorumlu olan yöneticilerin, kendi namlarına konuşmasını asla kabul etmemeli. LO (25.03.2016)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2016  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 214 - 2 Nisan 2016  Site yaşamını izle Uluslararası Gündem  Site yaşamını izle Avrupa   ?