Sinif Mucadelesi

İşçi sınıfını bölücü, dışlayıcı ve ayırımcı siyasete karşı duralım Birlik, mücadele, dayanışma zamanıdır!

Pazar 7 Şubat 2016

İktidar, bölücü ve ayırımcı bir siyaset izliyor. Diğer partiler de bu siyasetin izinden gidiyor, sözde karşı görüş ileri sürseler de aynı çerçevenin içinde kalıyorlar. Her konuda “sorun çıkardığı” ileri sürülen veya hedef gösterilen bir karşı kesim var!

Konusuna göre ayırımcılığa uğrayanlar değişiyor: Kürtler, kadın haklarını savununlar, pararalciler, şu veya bu ülkeden, şu veya bu mezhepten olanlar, bir görüşe, bir siyasete, bir düzenlemeye karşı çıkanlar, hükümeti ve cumhurbaşkanını herhangi bir nedenle eleştirenler.

Bu ayırımların tamamı, esas ayırımın üstünü örtüyor: İşçi sınıfı ile patronlar sınıfı arasındaki ayırımın. Çünkü esas belirleyici olan, toplumu etkileyen budur.

Siyasi, dini veya milliyet temelinde bölünme en çok işçi sınıfına zarar veriyor. Çünkü fabrikalarda, işyerlerinde, çok çeşitli köken ve görüşten işçiler bir arada çalışıyor. İşçileri, birleştiren çalışma koşulları, ücret gibi temel sorunlar. Bu sorunların çözümü, sadece işçilerin birliği ve ortak mücadelesiyle çözülebilir. Bu temelde bakıldığında, ya işçilerin tarafı vardır ya da patronların.

Siyasilerin ileri sürdüğü ve gündemde tuttuğu ayırımlar, aslında işçilerin birliğinin önünde bir engel oluşturmaktan başka bir işe yaramıyor. İşyerinde sorunları için bir araya gelmek isteyen işçilerin önüne, birbirlerine karşı güvensizliğe neden olan bu ayırımlar geliyor. Hakları için patrona karşı mücadele çağrısı yapan işçinin niyetinde, başka gerekçeler aranıyor.

Böylece yaratılan güvensizlik, işçilerin, hem haklarını vermeyen patronlarına hem de hakları kırpan hükümete karşı birlik olup mücadele etmelerinin önünde bir engel oluşturuyor.

Bugün patronların bir kısmı birbirlerine düşman olsa da, iktidardakiler ile bazı patronlar arasında ayırımlar var olsa da, sonuçta hepsi Koç’un cenazesine koştular. Hatta böylece, televizyondaki kavgalarına rağmen, cumhurbaşkanıyla baş başa, gizlice görüştükleri de ortaya çıktı.

Patronlar, işçileri doğrudan ilgilendiren en temel konularda; ücret, çalışma süreleri, kıdem tazminatı, iş güvenliği gibi konularda, ne birbirleri ne de siyasilerle bir anlaşmazlığa düşmüyor, aralarında ayrılık, bölünme olmuyor. Asgari ücret artışına tüm patronlar itiraz edip şerh koydular, hükümeti doğrudan destekleyenler de.

Birbirleriyle rekabet etseler de esas kazançları olan kârı işçilerin sırtından elde ettikleri için işçi sınıfının karşısında kendi sınıflarının çıkarı doğrultusunda birleşiyorlar.

İşçi sınıfının yapması gereken de bu. Önüne çıkarılan engelleri bir kenara iterek, temel sınıf çıkarları üzerinden birlik olmak gerekli. İşçiler, şu veya bu ayırıma takılmadan, sadece fabrika temelinde, çıkarları etrafında örgütlenirse haklarını alabilir ve ilerletebilir.

Tekel işçileri, Renault işçileri, bunu başardıkları için hak aldılar, “olmaz” denileni oldurdular. Hükümeti, en büyük patronları gerilettiler. İşçi sınıfı mücadelesi karşısında ne patronlar ne onlara siper olan siyasetçiler duramaz. (03.02.2016)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2016  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 212 - 5 Şubat 2016  Site yaşamını izle Başyazı   ?