Ücret zammı için grev
Son aylarda Almanya’da farklı iş kollarında, genellikle ücret zamları için grevler giderek artıyor. Önce Amazon, sonra metal sektörü ve ardından postanenin banka bölümünde ve de kamuda grevler yaşandı. Şimdilerde ise binlerce işçi, 3 sektörde grevler yoluyla hak arıyor: Demiryolları, posta ve sosyal hizmetler emekçileri.
Bu sözü edilen grevler, geleneksel toplu sözleşmeler çerçevesinde sendikaların çağrıları sonucu ile başlasalar veya onların desteği ile gerçekleşse de, her zamanki klasik uyarı grevlerinden farklı olarak hem katılan emekçi sayısı bakımından hem de gelişmeleri açısından farklılıklar içeriyor.
Demiryolları ve posta emekçileri…
Mayıs ayının ilk haftasında GDL (kondüktör sendikası) sendikasına üye tren kondüktörleri, iş saatlerinin çok uzun olmasına ve zaten kısıtlı olan grev hakkına ek sınırlandırmalar getirecek yeni uygulamalara karşı kitlesel bir şekilde greve katıldılar. Bu yeni yasaya göre artık, her işyerinde sadece bir sendikanın yetkisi olacak ve diğer sendikaların yetkisi olmayacak. Örneğin mücadeleci ama azınlıkta olan bir sendika, son GDL örneğinde olduğu gibi, grev çağrısında bulunma hakkına sahip olmayacak.
Söz konusu olan bu yeni yasa, mevcut koalisyon hükumeti (sağ ve sosyal demokrat koalisyonu) tarafından tüm emekçilere karşı resmi yasa halinde kabul ettirilmeye çalışılıyor. Bu ortamda böyle bir yasanın kabulü demiryolları idaricileri için çok hoş olacak, çünkü GDL sendikasının kararlı tavırları sonucu, demiryollarında gerçekleşen son grevler, onları çileden çıkarıyor. Ama ellerinden bir şey gelmiyor. Bazı sendikalar, kendi kısa vadeli çıkarlarını gözeterek bu yeni yasaya olumlu bakıyor, çünkü onlara göre bu yasa, onları rahatsız eden bazı mücadeleci sendikaları devre dışı bırakacak.
Şu anda demiryolu emekçileri bu grev düşmanı yasaya karşı, bütün emekçilerin haklarını da savunarak, düşmanca medya kampanyalarına rağmen mücadele etmeye devam ediyor ve de emekçiler arasında destek görüyorlar.
Postaya gelince: Kargo dağıtımı yapan yeni bir taşeron şirket oluşturuldu ve bu bölümdeki tüm emekçiler, bu yeni şirkete güvencesiz çalışanlar olarak aktarıp ücretlerinde %20’lik bir kesinti yapılmak isteniyor. Ek olarak, artık Deutsche Post toplu sözleşmelerinden yararlanamayacakları için de bir sürü sosyal haklarını kaybedecekler.
İdare, çok sert bir şekilde ya bunu kabul edersiniz ya da işten atılırsın tehditlerinde bulunuyor. Ancak idare, hiç tahmin etmediği bir gerçekle karşı karşıya kaldı: Güvenceli posta emekçileri de güvencesizleştirmek istenen emekçilerle dayanışma yaparak onlar da bu tehditlere greve katılarak cevap verdiler. Çünkü güvenceli işçiler de ilk saldırıdan sonra kısa zamanda saldırıların hedefi olacaklarını çok iyi anladılar.
…sosyal hizmetlerde çalışanlar da
Diğer eylemler ise sosyal hizmetlerde çalışan emekçileri ilgilendiriyor; esas olarak eğitimci, ana okullarında yardımcı, sosyal hizmet veren farklı bölümlerde çalışan ve çoğunlukla kadınların çalıştığı bölümler söz konusu. Ek olarak kreşlerde, çocuk bakım hizmetlerinde, genç yurtlarında ve özürlü hizmetlerinde çalışanlar saldırıların hedefinde.
Genellikle yerel idareler, borçları artmaya devam ettiği için sosyal hizmetlerde çalışanlara şantajlar yapıp onlara karşı kemer sıkma önlemlerini dayatmak istiyor. Ama bu emekçiler de boyun eğmeyip kendi haklarını savunmaya çalışıyor ve bu nedenle de hemen %10 ücret zammı istiyor. Çünkü tam gün çalışanlar bile çok düşük ücretler alıyor. Üstelik de çoğu tam gün değil, haftada 20 ile 30 saat civarında çalışıyor ve hiç de güvenceleri yok…
Son aylarda tüm bu emekçiler, büyük katılımlarla bir kaç defa bir günlük eylem ve grev gerçekleştirdi. Ancak belediyeler en küçük bir zam bile yapmadı. Aile bakanı cevap olarak, yaptıkları işlerin çok takdir edilecek şeyler olduğunu, zam isteklerinin de anlaşılır olduğunu ancak zam verecek paraları olmadığını söyledi… Ardından eylemler daha da büyümeye başladı ve katılım da artarak kamu hizmetleri sendikasına üye emekçiler (VERDİ) %75’lik bir katılımla, grev eylemlerini sürdürme kararı aldılar…
LO (15.05.2015)