Sinif Mucadelesi

CHP’nin kitlelere yönelik seçim stratejisi

Çarşamba 8 Nisan 2015

CHP son günlerde parti içinde ön seçim, Kılıçdaroğlunun IMF’nin üst bürokratlarından olan, 2001 yılından önce bir dönem ekonomiden sorumlu bakanlık yapan ve özellikle de dünya sermayedarlarının beyin takımından olmakla bilinen Kemal Derviş ile görüşmesini ön plana çıkararak demokratik, ciddi, güvenilir ve dünya sermayesinin onayını almış bir parti havası yaratmaya çalışıyor.

Bunlar, bazı çevreleri olumlu etkilese de geniş kitlelerin, özellikle de emekçi ve yoksul kitlelerin oylarını almak için yeterli değil ve CHP de bunu çok iyi biliyor. İşte bu nedenle olacak ki CHP, Kılıçdaroğlu’nun halktan gelen çok mütevazi biri olduğuna bol bol vurgu yapmaktan çekinmiyor ve ona yakın medya çevreleri de bunu geniş bir şekilde yansıtıyor.

Tüm bunlara rağmen kamuoyu yoklamaları, CHP’nin bu çabalarının emekçi ve yoksul kitleleri çok fazla etkilemediğini gösteriyor olmasından olacak ki aniden, eğer iktidar olurlarsa emeklilere her iki bayramda birer aylık ikramiye verme fikrini ortaya attı. Böylece başbakanın para dağıtma siyasetine rakip olarak bir süre için öne çıkmayı başardı.

Tabi ki aldıkları sefalet aylığı ile sürünmekte olan ve çok zor şartlarda geçim sağlamaya çalışan 10 milyon civarında emekli için yılda 2 aylık ikramiye çok önemli. Ama herkes kuşaklardan beri seçim öncesi vaatlerin ne olduğunu çok iyi biliyor.

Ekonomik kriz başladığından bu yana, özellikle İspanya, Portekiz, Yunanistan, İtalya, Fransa gibi Batılı ülkelerde sosyal demokrat partiler, emekçilerin oylarını almak için seçim öncesinde bir sürü vaatlerde bulundular. Ama iktidara gelir gelmez enkaz edebiyatına başlayıp, “gerçekçi olmak” nakaratları söyleyip kemer sıkma siyasetlerini sağın bıraktığı yerden devam ettiriyorlar.

İşte Fransa’da son yıllarda aynısı yeniden somut olarak yaşanıyor. Hollande hükumeti, Sarkozy hükumetinin bıraktığı yerden, kemer sıkma siyasetlerini devam ettiriyor.

CHP’nin de bu konuda geçmişe ait bir sürü referansı vardır. Seçim önceleri yaptıkları vaatlerden sonra iktidara geldiklerinde “enkaz edebiyatı” yapma konusunda bayağı deneyimleri var!

Eğer gerçekten CHP dönüşüm geçirip artık emekçilerin ve yoksulların partisi olmuşsa, bunu ispatlamak o kadar da zor değil. Örneğin şimdiden bu açıdan AKP’ye göre olan farklılıklarını ortaya koysun: Şimdiden ekonomiyi ve toplumsal düzeni bir avuç para babasının ceplerini doldurmak için değil kitlelerin ihtiyaçlarını karşılamak için yeniden şekillendirmeye kararlı olduğunu somut olarak gerekçelendirsin. Tabi ki CHP bunu tek başına yapamaz, ama milyonlarca emekçi, üretimden gelen güçlerini seferber edip bütün bankaları, bütün mali kurum ve kuruluşları, bütün büyük fabrika ve şirketleri lafta değil gerçekten şeffaf bir denetim altına alabilir ve mevcut işi, tüm emekçiler arasında paylaştırıp işsizliği ortadan kaldırabilir ve herkese insanca yaşayabilecek bir gelir sağlayabilir. Bu durumda bütün sömürücüler, asalaklar, imtiyazlarını yitirmiş olacaklar. Böyle bir şey insanlık için bir kayıp sayılmasa gerek!

Ama boşuna hayaller kurmayalım CHP, emekçilerin değil sermaye düzenin partisidir. Emekçiler, seçim ninnileri ile kendilerini avutmamalı. Hiç zaman kaybetmeden kendi sınıf çıkarları temellerinde bir araya gelmeye başlamalı. (02.04.2015)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2015  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 202 - 3 Nisan 2015  Site yaşamını izle Siyasetin Gündemi   ?