Sinif Mucadelesi

İnsanca yaşama talebine devlet yasağı! Patronlara her şey serbest, işçiye yasak!

Çarşamba 18 Şubat 2015

MESS (Metal Sanayicileri Sendikası) dayatmalarına karşı, insanca yaşama koşulları talebiyle greve giden 15 bin metal işçisinin, 38 şirket 42 fabrikayı kapsayan grevi, ilk günün ardından Bakanlar Kurulu tarafından “milli güvenliği bozucu” olduğu bahanesi ile ertelendi. Erteleme, yeniden greve çıkma hakkı vermediği için aslında yasaklanma anlamına geliyor. Aynı yasak, AKP tarafından 2003’te ve 2004’te lastik ve cam, 2005’te maden ve 2014’te cam ve maden grevlerinde de toplam 7 kez uygulandı.

Milli güvenlik bahanesiyle ertelenen grevlerden de anlaşıldığı gibi milli olan; kölece yaşam koşulları, binlerce işçinin maden ve inşaatlarda can kaybetmesi ve patronun kârıdır.

Grev yasağı, tüm iktidarların, başarılı olması düşünülen grevlere karşı patronlar için kullandığı bir silah. 1989-1991 yılları arasındaki ANAP hükumetleri 9 kez, ardından gelen 1992-1995 yıllarındaki DYP hükumetleri 12 kez, 2000-2003 yıllarındaki DSP’li Ecevit hükumeti de 3 kez işçi sınıfının hak mücadelesini yasakladı. 1991 Körfez Savaşı sebebiyle Akbulut’un ANAP hükumeti 130 bini aşkın işçiyi kapsayan kamu-özel tüm grevleri yasaklamıştı. Sağ veya sol, ya da kendine ne denirse densin, mücadele azmi olan işçiler karşısında hükumetler, patronların emrinde.

Patron sendikası MESS, grup sözleşme görüşmelerinde işyerlerinde ücret farkını arttıran 3 yıllık sözleşme önerdi. Birleşik Metal-İş sözleşmenin ucuz işçiliği devamlı hale getireceğini ve toplusözleşmenin etkisiz kalacağını söyleyerek, düşük ücret alan işçilerin ücretlerinde iyileştirilme yapılmasını ve sözleşmenin 2 yıllık süre için imzalanmasını talep etti.

İşçinin direncini kıramayan patronlar, işyerlerinde grev oylaması istediler. Sendikaya üye etmedikleri, üretimde çalışmayan personeli de grev oylamasına katarak, greve hayır kararı çıkarmaya çalıştılar. Ancak en büyüklerinden başlayarak, tüm fabrikalarda greve evet kararı çıkınca, grevi göze alamayan 5 işletmenin 8 fabrikası, geri adım atarak MESS’ten ayrıldı, sendikanın önerisini kabul etti. Bu bile grevin kazanım getireceğini gösteriyordu. Bu nedenle MESS, daha greve çıkılmadan, erteleme için başvurmuştu. Hükumet de toplanmayı bile beklemeden, patronların isteğini yerine getirdi.

Metal işkolunun en büyük fabrikalarında çalışan 65 bin işçinin örgütlü olduğu Türk Metal-İş ve Çelik-İş, üç yıl geçerli sözleşmeyi, daha önce imzaladı. Bu sendika bürokratları, patronlara hemen boyun eğip işçiye mücadele olanağı bile vermedi.

Grev hakkının yasaklanması sadece metal işçilerine karşı değil, tüm işçi sınıfına karşı saldırıdır. İşçinin, üretim ve birlikten gelen gücünden doğan tek hak alma yolu hem kapatılıyor hem de genel olarak kullanılamaz hale getiriliyor.

Metal işçileri de 1976, 77, 78 ve 80 yıllarında verdiği mücadelelerle birçok kez MESS’i dize getirdi. Türkiye işçi sınıfının patronlara karşı mücadelesinde itici güç olan metal işçileri, darbenin ardından öyle hak kayıpları yaşadı ki, bugün bir metal işçisinin sosyal hakları dışında aldığı net ücret 866 lira! İşte hükumet ve MESS patronlarının birlik halinde aldığı grev yasağının asıl amacı da bu: Hak kayıpları devam etsin, kölelik düzeni sürsün.

İşçi sınıfının vereceği kararlı mücadelelerin önüne ne yasalar ne de diğer baskı yöntemleri geçemez. İş yasalara, hükumetlere kalsaydı bugün işçi sınıfının ne grev hakkı ne de örgütlenme hakkı olacaktı. Patronlar kendi aralarında rekabette bile olsa, örgütleri ve devletiyle işçi sınıfına karşı birlikler.

Bugün işçi sınıfına dayatılan kölelik koşullarının önüne geçmenin tek yolu kararlı mücadeleyi büyütmek ve yasalar ne derse desin mücadeleyi sürdürmektir. Metal işçilerinin haklı mücadelesini destekliyor ve selamlıyoruz. (04.02.15)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2015  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 200 - 6 Şubat 2015  Site yaşamını izle Başyazı   ?