Sinif Mucadelesi

Sözleşme grev aşamasında… ama

Cumartesi 9 Ağustos 2008

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bağlı olduğu İston, İsfalt, Belbim ve Kültür AŞ ile bazı ilçe beldelerinde 10 bini aşkın sendika üyesini kapsayan ve beş aydan beri sürdürülen toplusözleşme görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlanması üzerine grev kararı alındı. Yine DİSK Genel-İş’in örgütlü olduğu, Kadıköy ve Kartal Belediyesi’nde de grev kararı asıldı. Genel-İş ücretlere yüzde 25 artış istiyor, belediye yönetimleri ise yüzde 8 zam öneriyor.

17 Temmuz’da Belediye-İş Büyükşehir Belediyesi’ne grev kararı asmak amacıyla Edirnekapı’dan başlayacak bir yürüyüş düzenledi. Daha toplanma yerine polis saldırdı, işçileri dağıttı. Yine de işçiler, Büyükşehir’in önünde toplandı. Bu kez polis işçiyi Büyükşehir belediyesi’nin bahçesine almak istemedi ama işçinin kalabalıklığı ve kararlılığı nedeniyle polis geri adım atmak zorunda kaldı. Fakat bu kez, girişe asılan grev kararı asıldığı gün belediye yetkililerince indirildi.

Polisin saldırısına uğrayan belediye işçileri, saldırıyı ertesi hafta belediye önünde protesto ettiler. İzmir’de de protesto edildi.

Belediye yönetimleri, yüzde 8 zammı dayatmak için işçilere hiç çekinmeden baskı yapıyor. Bu aşamaya gelinmesinin nedenleri var.
Sendikalar toplusözleşmede sadece ekonomik yönü öne sürerek, işçileri sözleşme sürecinden mümkün olduğu kadar uzak tutuyor. Sözleşme maddeleri, yıllarca değişmeden, kitapçıklarda aynen kalır, sadece ücret maddeleri değişir. İşçi de bu alışkanlığı kabullenmiş görünüyor.

İstanbul Büyükşehir’in sözleşmesi tüm işçi açısından önemli. Çünkü bu sözleşmeden çıkacak olan ücret artışı tüm ilçe belediyeleri etkileyecek.
Sendika yöneticilerine kalırsa işvereni dize getirecekler. Elbetteki laf söylemekle olmuyor. Önemli olan işçinin sözleşmeye nasıl hazırlandığı, sözleşme sürecini nasıl geçirdiği. Patronlar, işçinin örgütlü gücünü çoğu zaman sınar. Eğer işçiden bir şey çıkmaz kanısına ulaşırsa hemen meydan okumaktan çekinmez, sendikacıları dikkate almaz. Grev aşamasına gelen bir çok belediyede durum bu. Sendikacıların, sadece ücret maddelerinde anlaşma sağlanamadığını övünerek söylemeleri bunu gösteriyor. Demek ki, sendika, patrona orta yolu bulup anlaşmak için mesaj yolluyor.

Her patron tek bir madde için greve gidilmeyeceğini bilir. Üstelik, belediyelerde sendikalı işçiden çok sendikasız işçi çalışıyor. Taşeronlaşma, greve yaklaşan işçinin handikapı. Bugünkü durumda grev, mevcut haklardan geriye gidişe de yol açabilir.

Belediye işçisinin en büyük etkisi, çöplerin toplanmamasıydı. Şimdi çöp toplama ve taşıma işi taşeron şirketlerde. Şişli Belediyesi dışında, Büyükşehir’de de taşeron işçi sendikalı değil. Bugün asıl dayanışma sendikalı ile sendikasız işçi arasında olabilir. Ama sendika bürokratları bunun için hiçbir çaba göstermiyor. Hatta örgütlenme dönemlerinde birbirlerinden üye çalmakla uğraşıyorlar.

Büyükşehir işçilerine polisin saldırmasının ardından DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Belediye-İş’i ziyaret ederek hem güç birliği hem de geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Çelebi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinde alınan grev kararlarının aynı gün ve aynı saatte başlaması için üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını ifade etti.
DİSK yöneticileri, grev kararı aşamasına gelinmesine rağmen umutsuzluk içinde ve bir beklentileri yok. Sadece sözleşme prosedürünü takip ediyorlar.

Oysa sendikalar en azından sözleşme dönemi başladığında işçiyi, hak arama, örgütlülük, sözleşme, sendika gibi temel konularda biraz bilinçlendirseydi bugünkü durum farklı olurdu. Tüm olumsuzluklara, sendikaların eksiklerine rağmen işçinin örgütlü mücadelesi gidişatı kendi lehine çevirme gücüne sahiptir. (27.07.08)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2008  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 122 - 3 Ağustos 2008  Site yaşamını izle Emekçinin Gündemi   ?