Sinif Mucadelesi

Sivas katliamının acısı kapanmıyor

Pazartesi 7 Temmuz 2008

Sivas Katliamı 15’inci yıl dönümünde çeşitli etkinliklerle protesto edildi. Sivas’ta 2 Temmuz 1993 yılında Madımak Oteli’nin sekiz saat boyunca kuşatılıp ateşe verilmesiyle 35 kişi katledilmişti.

Çok sayıda Alevi kurumu, bugün giriş katında bir kebapçı bulunan Madımak Oteli’nin müze yapılmasını istiyor. Sosyal demokrasiden ithal Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise, “Madımak Oteli’nin kamulaştırılması için yeterli bütçeye sahip değilim” diyor.

Ayrıca Alevi kurumları haklı olarak, katliamın karanlıkta kalmış gerçek faillerinin bulunması ve Alevilerden özür dilenmesini de istiyor.
Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e göre "Olay münferittir... tahrik sonucu halk galeyana gelmiş... Bir otelin yakılmasından dolayı can kaybı vardır." Başbakanı Tansu Çiller ise,"Çok şükür, otel dışındaki halkımız bu yangından zarar görmemiştir!.. Halktan kimsenin burnu kanamamıştır ve ölenler de çıkan yangından boğularak ölmüşlerdir… bu kadar büyütmek yanlış, bir futbol maçında da bu kadar insan ölebilirdi" demişti.

İçişleri Bakanına göre ise oteli sahibi kundaklamıştı. Başbakan Yardımcısı Erdal Inönü, katliamdan sonra "ne yapayım, yetkim yoktu" diyecekti
Dönemin Refah Partili Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu, Meclis Üyesi Cafer Erçakmak katliamdaki rollerine rağmen yakalanmadı, hatta Karamollaoğlu milletvekili oldu.

Sivas Katliamı’nın ertesi günü 35 kişi gözaltına alındı. Artan tepkiler sonucu, gözaltına alınanlar 190’a çıktı. 124’ü Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefetten tutuklandı. Sivas Katliamı davası, “güvenlik” gerekçesiyle Ankara DGM’de görüldü ve 1994’te karara bağlandı. 85 sanık 15 ile 2 yıl arasında ceza aldı, 37 sanık beraat etti.

İtirazın sonucunda Yargıtay, katliamı “cumhuriyete, laikliğe ve demokrasiye yönelik” olarak değerlendirerek, DGM’nin kararını bozdu. Yeniden yargılama sonucunda 1997’de 33 sanığa idam cezası verildi ve kesinleşti.

Daha sonra katliam hükümlülerinin 60’ı pişmanlık yasasından yararlanmak için başvurdu. Oysa, pişmanlıktan yararlanmak için hem örgüt üyesi olmak hem de itirafta bulunmak gerekiyor. Davada ise, bir kişi dışında örgüt kararı yoktu.

Dönemin siyasi ve idari sorumluları hakkında soruşturma açılması istemleri ise, “zamanaşımı, soruşturma yetkisinin TBMM’de olması” gibi gerekçelerle reddedildi.

Sivas katliamı söylendiği gibi "münferit" bir olay değil, o dönemde yaşanacaklara bir başlangıçtı. 28 Şubat’tan sonra koltuğundan olan dönemin Başbakanı Tansu Çiller, 1993 yılından 1997 yılına kadar başbakan ya da başbakan yardımcısı olarak hükümette yer aldı. Sivas Madımak Oteli’nin katliamı, Çiller’in ilk başbakanlığı döneminde oldu.
Oy toplamak ve iktidarda kalmak için "terör"ü öne çıkaran Çiller döneminde binlerce faili meçhul cinayet işlendi. Resmi kayıtlara göre ‘faili meçhul’ cinayetlerde bu yıllar arasında 1.056 kişi öldürüldü. 658 kişi de silahlı saldırı ve suikastlarda öldürüldü. Gözaltında ve cezaevinde yapılan muamele, işkence, baskın, polisin ateş açması ve çatışmalar da dahil olmak üzere ise, üç yıl içinde 9.903 kişi yaşamını yitirdi.

Bu döneme damgasını vuran başka bir şey ise Hizbullah’tır. Resmi raporlarda bile Hizbullah’ın bazı askeri birliklerde silahlı eğitim yaptığı, lojistik destek gördüğü yazıldı.

Üstü örtülmeye çalışılan bu katliam, bu düzenin gerçek yüzünü gösteriyor.


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2008  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 121 - 1 Temmuz 2008  Site yaşamını izle Anma… Anma… Anma   ?