Sinif Mucadelesi

Esnek, yarım gün, taşeron çalıştırma patronları zenginleştiriyor!

Pazar 4 Mayıs 2014

Türkiye’de patronlar zenginliklerine zenginlik katarken, işçiler de taşeron, yarım gün ya da günlük, düşük ücretler karşılığında ve sigortasız çalıştırılarak sömürülüyor.

Son beş yıl içinde part-time denen yarım gün çalışan işçi sayısı 2 milyon’dan 3 milyona çıktı. Bu süre içinde yarım günlük işe alınanların sayısı %32 artarken, toplam işe girenlerin sayısı ise %20 arttı.

Demek ki patronlar, bu şekilde çalıştırmayı tercih ediyor. Çünkü bu işlerde, çalışan herkesin bildiği gibi yarım gün dense de aslında, tam gün çalışılıyor, yarım olan sadece ücret, hak ise hiç yok!

İşçiyi daha çok sömürmenin bir yolu da taşeronluk sistemi. 3 milyonu aşkın taşeron işçisi, örgütsüz, sigortasız, çoğunluğu da asgari ücretle, yasaların çok üstünde günlük çalışma süresiyle sömürülüyor. Bu işçilerin 500 bini kamuda; hastanelerden madenlere, karayollarından inşaatlara kadar her işkolunda, durum hiç değiştirmiyor. Aynen patronlar gibi devlet de hiçbir işçi hakkına uymuyor.

İşçi başına 300 bin liraya kadar cezası olmasına rağmen yine işçiler kaçak çalıştırılıyor. Çünkü denetim yok!

Bu türden çalışma biçimleri, görece daha düzenli çalışmanın olduğu işyerlerine göre patronlarına daha yüksek oranda kâr sağlıyor. Ancak çok daha geri üretim koşulları olduğu için işçinin çalışması çok daha zor olmasına rağmen daha verimsiz oluyor.

Yarım gün ya da taşeron çalıştırmanın, “parça başı” çalıştırmadan farkı yok. Herhangi bir işte çalıştırılan taşeron işçiler, iş bitince işten çıkartılıyor, üstelik çoğu zaman başka bir işe yönlendirilmeden. Hem yarım gün hem de taşeron çalıştırma sisteminin mantığı çok açık: Kirala ve at!

Resmi rakamlara göre 9 milyondan fazla insanın aylık geliri 300 lira. Aylık 370 lira ile geçinen insan sayısı ise 12 milyona dayandı. Küçük taşra şehirleri dışında, örneğin aylık Akbil ücretinin 200 lira olduğu İstanbul’da, kira, giysi, elektrik, su masrafı olmasa dahi bir insanın bu parayla aylık ihtiyaçlarını karşılaması imkansız. Emekçiler, işlerinden, yaşam koşullarından memnun değil. Sürekli olarak, patronların bilerek yaydığı işten atılma, gelecek kaygısıyla çalışıyor.

İşinden çıkarılan bir işçi, çok büyük olasılıkla daha iyi koşullarda işe girme olanağı bulamıyor. Özellikle kadın işçilerin, çalışma koşulları, her işyerinde biraz daha kötüleşiyor.

Geçici, sigortasız, yarım günlük işlerde çalışanların yarıdan fazlası kadın. Çünkü kadınların evde yapmaları gereken işleri ve bakması gereken çocukları var. İş yerinde emek gücü sömürülen kadınlar, eve geldiklerinde, ev içi işler için de emek harcamak zorunda!

Şimdi hükümet, “küçük” bir değişiklikle memurlara da yarım gün ya da 3-5 günlük çalışmayı getirmek istiyor.

Patronların, muazzam düzeye ulaşan sömürüsü yasalarla destekleniyor. Zaten var olan yarım gün, günlük ve taşeron çalışma sistemi yasalarla güvenceye alınıyor. Ne de olsa yasaları değiştirmek kolay!

Sermaye biriktirenlerin, emekçilerin ürettiği ancak el koydukları zenginlikleri hepimizin insanca yaşayabilmesi için yeter! Tek çözüm patronların düzenini yıkmak, özel mülkiyeti ortadan kaldırmaktır. El ele vererek bunu gerçekleştirebiliriz.(01.05.2014)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2014  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 191 - 2 Mayıs 2014  Site yaşamını izle Emekçinin Gündemi   ?